Türkiye'de çalışma hayatının örgütlenmesi: Çalışma Bakanlığı'nın kuruluşu ve faaliyetleri (1945-1983)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
II. Dünya Savaşı ve sonrasında; ulusların ekonomik, toplumsal, siyasal bağlamda gelecekteki yerini belirleyen olaylar meydana gelmiştir. Türkiye de bu yeni dünya düzeninde konumunu belirlemek üzere harekete geçmiştir. Türkiye'nin bu çabaları iç dinamiklerle birleşerek çalışma hayatında önemli sonuçlar doğurmuştur. Her ne kadar çalışma hayatının yasal çerçevesi, 1936 yılında 3008 sayılı İş Kanunu ile çizilmiş olsa da Türkiye çalışma hayatının kurumsallaşması açısından dünyayı bir adım geriden takip etmiştir. Burada vurgulanan husus; çalışma hayatının örgütlü döneminin yani Çalışma Bakanlığının ancak 1945 yılında kurulabilmiş olmasıdır.Savaş sonrası oluşan konjonktürde Türkiye, Çalışma Bakanlığını bir ihtiyacın karşılığında 1945 yılında kurmuştur. Bakanlığın kurulmasının temel felsefesi, kuruluş kanununda da açıkça belirtildiği gibi işçilerin çalışma hayatındaki hak ve hürriyetlerini sağlayabilmektir. Bu felsefenin geniş kısmının gelişmiş Avrupa ülkelerinden alınan model çerçevesinde oluşturulmasına rağmen ön planda milli menfaatler yer almıştır. Dolayısıyla kuruluş felsefesinin emek ve sermayenin uyumlu iş birliğine dayanan niteliği Türkiye'nin milli, ekonomik ve sosyal bünyesinden beslenmiştir.Türk çalışma hayatının örgütlenme sürecinde, Çalışma Bakanlığı kadar Bakanlık bünyesinden kurulan İşçi Sigortaları İdaresi ve İş ve İşçi Bulma Kurumu da önemli halkalardır. Bu halkalar, Bakanlığın çalışma hayatındaki arabulucu rolünü, sosyal güvenlik ve yardım politikaları temelinde güçlendirmiştir. Kurumsal anlamda yaşanan bu olumlu gelişmelere rağmen çalışanların örgütlenme hakları, işçi ve işveren ilişkilerinin uyumlu motifi; toplu iş sözleşmeleri ve işçi hareketlerinin doğup gelişebilme süreci sancılıdır.Çalışma Bakanlığının üstlendiği görev ve sorumlulukların ne derece başarıya ulaştığını değerlendirebilmek için çalışma hayatının niceliksel ve nitelik bakımından analizinin yapılması gerekmektedir. Bu noktada analizin; mevcut iş kolları ve çalışan işçi sayısı, işçilerin yaşamlarının maddi idame aracı ücretler, birçok çağın sosyal hastalığı işsizlik, işçi sigortaları, iş uyuşmazlıkları ve uyuşmazlıkların çözüm usulü, iş kazaları, meslek hastalıkları gibi birçok unsuru ele alarak yapmak yerinde olacaktır. Tüm bu unsurlar, 1945-1983 yılları arasında, çalışma hayatının analiz edilmesine yardımcı olacak ve bu noktada Bakanlığın yol gösterici, arabulucu, yapıcı bir rol kazanıp kazanmadığının anlaşılması sağlanacaktır.Çalışma Bakanlığının kuruluşuyla başlayan örgütlenmiş Türk çalışma hayatı, uluslararası alanda nihai statüsünü 1945 yılında Uluslararası Çalışma Örgütüne (ILO) üyelikle kazanmıştır. ILO'ya üyelik, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve sosyal kalkınmanın sağlanabilmesi adına Çalışma Bakanlığını fonksiyonel olarak daha aktif konuma getirmiştir. Bakanlık, 1945-1983 yılları arasında birçok ILO sözleşmesini onaylayarak Türk çalışma hayatına daha modern bir form kazandırmıştır. Dolayısıyla 1945 yılı, Türkiye'nin hem ulusal hem uluslararası alanda örgütlendiği yıl olması bakımından önemlidir.İnsan emeğinin daha verimli hale getirilmesi ve çalışanın hem maddi hem de manevi açıdan refaha ulaşması dolayısıyla da çalışma barışının sağlanması bakımından üstlendiği görev ve sorumluluklar ile Çalışma Bakanlığı, 1983 yılında Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birleşme kararı alıncaya kadar, çalışma hayatının karar verme açısından tek otoritesi, Türk ekonomisinin kalkınmasında ise ilgili bakanlık ve kuruluşlar ile ortak rol sahibi olmuştur. During and after World War II, events occurred that determined the future place of nations in economic, social and political contexts. It has taken action to determine its position in this new world order in Turkey. Turkey's efforts, united with internal dynamics, have had significant consequences in working life. Although the legal framework of working life was drawn in 1936 by Labor Law no. 3008, Turkey followed the world one step behind in terms of institutionalization of working life.The point highlighted here is that you can't get to the point where you the organized period of working life, namely the Ministry of Labour, was established only in 1945.In post-war conjunctivitis, Turkey founded the Ministry of Labor in 1945 in response to a need. The main philosophy of establishing the Ministry is to ensure the rights and freedoms of the workers in the working life, as clearly stated in the law of establishment. Although much of this philosophy was created within the framework of the model taken from developed European countries, national interests were at the forefront. Therefore, the quality of the founding philosophy based on harmonious cooperation of labor and capital is fed from turkey's national, economic and social organization.In the process of organizing Turkish working life; As well as the Ministry of Labor, the Workers' Insurance Authority, and the Job and Employees Agency, established from within the Ministry are important rings. These rings strengthened the role of the mediator in the working life of the Ministry on the basis of social security and assistance policies. Despite these positive developments in the corporate sense, the rights of employees to organize, the harmonious motif of employee and employer relations; collective bargaining agreements, and the process of the development of labor movements are painful.In order to assess the degree to which the duties and responsibilities undertaken by the Ministry of Labor have been achieved, structural analysis of the working life in terms of quantitative and quality needs to be done. At this point, it will be required to do this by addressing many elements of the analysis such as the current work lines and the number of working workers, the financial maintenance tool wages of the lives of the workers, unemployment, worker insurance, disputes, and the method of resolution of these labor disputes, occupational accidents, and occupational diseases. All of these elements will help analyze working life between 1945 and 1983, at this point, it will provide to be understood whether the Ministry has won a guiding, mediator, and constructive role.The organized Turkish working life, which began with the establishment of the Ministry of Labor, gained its final status in the international field in 1945 with membership in the International Labor Organization (ILO). Membership in the ILO has made the Ministry of Labor functionally more active in order to improve working conditions and ensure social development. Between 1945 and 1983, the Ministry approved several ILO conventions, which has earned a modern form to Turkish working life. Therefore, 1945 is important in terms of the year in which Turkey is organized both in the national and international areas.With the duties and responsibilities undertaken in terms of ensuring working peace due to the more efficient human labor and the well-being of the employee both financially and spiritually, the Ministry of Labour has been the only authority of working life in terms of decision-making until the decision to merge with the Ministry of Social Security in 1983 and a joint role with the relevant ministries and organizations in the development of the Turkish economy.
Collections