Türkiye Cumhuriyeti'nde tersanelerin gelişim süreci (1923-1950)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Anadolu'yu yurt edinen Türkler, denize açılmanın jeopolitik bir zorunlulukolduğunu fark ettiklerinde tersaneler inşa ederek güçlü bir donanmaya sahip olmakistediler. Böylece Türkler, ilk defa Anadolu Selçuklu Devleti'nin Alanya ve Sinoptersanelerinde inşa ettiği gemiler ile çevre denizlerinde varlık göstermeye başlamıştır.Osmanlı Devleti döneminde ise Gelibolu, İstanbul, Süveyş, Sinop, Basra, Rusçuk veBirecik Tersaneleri'nde inşa edilen Donanma ile Karadeniz, Akdeniz ve Kızıldeniz'dehakim deniz gücü olunmuştur. XVI.yüzyıldan itibaren karadaki genişlemesine paralelolarak denizlerdeki etki alanını da genişleten Osmanlı Devleti, güçlü donanması ileAkdeniz ticaret yolları üzerinde hakimiyet kurmuş, Hint Okyanusu'nda Portekizdonanması ile mücadeleye girişmiş ve Arabistan Yarımadası'nda fetihlerdebulunmuştur.Savaşlarda alınan mağlubiyetler ve iç isyanlar sonrasında yıpranan OsmanlıDevleti, Batı dünyasındaki gelişmelere paralel olarak çeşitli alanlarda ıslahatlaryaparak bir süre daha varlığını sürdürmüştür. Ancak ABD, İngiltere, Fransa, İtalya veAlmanya gibi Batılı güçler, başta buhar makineleri olmak üzere birçok yeni teknolojiyisanayinin tüm alanlarına uygularak üretim kapasitelerini artırmış ve baş edilemez birerekonomik güce dönüşmüşlerdir. Bunun yanısıra Batılı güçler modern fabrika vetersanelerinde inşa ettikleri zırhlı gemiler, silah ve teçhizatlardan oluşan askeri güçleriile yeni hammadde arayışına girmişlerdir. Sonuç olarak coğrafi bakımdan Avrupa'yayakın konumdaki Kuzey Afrika topraklarını işgal etmeye başlamışlardır. Diğertaraftan ağır sanayi kollarını kuramayan Osmanlı Devleti, kendi askeri teçhizatını vemodern gemilerini üretmediği için Balkanlar'da, Afrika'da ve Arap Yarımadası'ndamerkezi otoriteyi sağlayamamıştır. Uzun süren toprak kayıpları sonrasında ittifakkurmanın önemini kavrayan Osmanlı yönetimi, Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalyaile kurduğu ikili ilişkiler sayesinde yabancı özel şirketler üzeriden haberleşme vedemiryolu sistemleri ile dokuma, deri, cam, basit makine atölyeleri üzerine yatırımlaryapabilmiştir. Ayrıca Harbiye ve Bahriye Nezâretleri'ne ait bazı fabrika ve atölyelerile gemiler ve askeri teçhizat da modernize edilmiştir. Sanayileşme yolunda yavaşadımlarla ilerleyen Osmanlı Devleti Balkan Harbi ve I.Dünya Harbi'nin ağır faturalarısonrasında bir daha kendine gelememiştir. Nitekim müttefikleri Almanya ve Bulgaristan'ın, mağlubiyeti kabul ederek I.Dünya Harbi'nden çekilmesi üzerineOsmanlı Devleti de Mondros Ateşkes Antlaşması'nı imzalamak zorunda kalmıştır.Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Batılı güçlere galip gelen Türkiye, LozanAntlaşması ile yeniden bağımsızlığını kazanmayı başarmıştır. TürkiyeCumhuriyeti'nin kurulması ile birlikte hızla gerçekleştirilen devrimlere paralel olarakiktisâdi alanda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Devletçilik ilkesi ışığında kurulanmodern işletmeler ve fabrikalar ile yenilenen eğitim kurumları, Türkiye'nin kendimühendis, teknisyen ve işçi kadrolarını yetiştirmiştir. İktisadi ve idari bağımsızlığınıelde eden Türkiye Cumhuriyeti, teknik imkanlarının ve eğitimli kadrolarının artmasısayesinde ilk etapta Osmanlı Devleti'nden kalan harabe durumdaki fabrikalarını,askerî teçhizatlarını ve gemilerini onarmayı başarmış, daha sonra yaptığı yatırımlar ilemodern fabrika ve tersaneler kurmaya muktedir olmuştur. 1950'li yıllara gelindiğindekendi demir-çeliğini üreten Türkiye Cumhuriyeti, yeniden ayağa kaldırdığıtersanelerinde millî gemilerini inşa etmeyi başarmıştır.Anahtar Kelimeler: Sanayileşme, Fabrika,Tersane, Gemi İnşaatı, Devletçilik. The Turks, who made Anatolia their homeland, wanted to have a strong navyby building shipyards, when they realized that sailing was a geopolitical necessity. Inthis context; for the first time, the Turks began to exist in the surrounding seas withthe ships built by the Anatolian Seljuk State in Alanya and Sinop shipyards. Duringthe Ottoman period, it became the dominant naval power in the Black Sea,Mediterranean and Red Seas with the Navy built in the Gelibolu, Istanbul, Suez, Sinop,Basra, Rusçuk and Birecik Shipyards. The Ottoman Empire, which expanded itssphere of influence in the seas in parallel with its expansion on the land from the XVIthcentury, established dominance over the Mediterranean maritime trade routes with itsstrong navy, and then entered the struggle against the Portuguese Navy in the IndianOcean and conquered the Arabian Peninsula.The Ottoman Empire, which was worn out after the defeats in the wars andinternal rebellions, continued its existence for a while by making reforms in variousfields in parallel with the developments in the West. However, Western powers suchas the USA, England, France, Italy and Germany have increased their productioncapacities by applying many new technologies, especially steam engines, to all areasof the industry, and have turned into unchallengable economic power. In addition, theWestern powers with their military power, in which consist of armored ships, weaponsand equipment were built in their modern factories and shipyards, look for new rawmaterials. As a result, they began to occupy the lands of North Africa, which isgeographically close to Europe.On the other hand, the Ottoman Empire, which could not establish heavyindustry branches, could not establish its central authority in the Balkans, Africa, andthe Arabian peninsula because it did not produce its own military equipment andmodern ships. Realizing the importance of establishing alliances after long-termterritorial losses, the Ottoman administration made investments in communication andrailway systems, weaving, leather, glass, and simple machine shops through foreignprivate companies, thanks to the bilateral relations it established with Germany,France, England and Italy. In addition, some factories and workshops belonging to theWar and Naval Ministry, as well as ships and military equipment were modernized. The Ottoman Empire, which was slowly advancing towards industrialization, couldnot recover after the heavy bills of the Balkan War and the First World War. As amatter of fact, his allies; After Germany and Bulgaria accepted the defeat and withdrewfrom the First World War, the Ottoman Empire had to sign the Armistice of Mondros.Turkiye, won the independence war against Western powers under theleadership of Mustafa Kemal Pasha, succeeded in regaining its independence with theTreaty of Lausanne. With the establishment of the Republic of Turkey, importantdevelopments have been recorded in the economic field in parallel with the rapidrevolutions. Modern enterprises and factories established in the light of the principleof statism, and improved educational institutions have trained Turkey's own staff ofengineers, technicians and workers. The Republic of Turkey, which gained itseconomic and administrative independence, was able to repair the ruined factories,military equipment and ships from the Ottoman Empire in the first place, thanks to theincrease in its technical possibilities and trained staff, and later became able toestablish modern factories and shipyards with the investments it made. By the 1950s,the Republic of Turkey, which produced its own iron and steel, succeeded in buildingits national ships in the shipyards that it rebuilt.Key Words: Industrialization, Factory, Shipyard, Shipbuilding, etatism.
Collections