Classificatory struggles and alliance formation in Alevi politics
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Devlet sınıflandırma sistemleri yaratır ve siyasal, yasal, bürokratik, dini ve sosyal olanın sınırlarını belirler. Sınıflandırmanın kriterleri yasalarla sabitlenir, devlet ve hükümet politikalarının temelini oluşturur. Devletin sosyal gruplara dayattığı sınırlar, tanımlar, sınıflamalar ve statüler çoğunlukla bu gruplarca sorgulanır, değiştirilmeye uğraşılır. Fakat devlet, elinde tuttuğu güçle yasal ve meşru olan tepkiyi belirlediği gibi, mücadeleye kalkışan grupların ihtiyaç duyduğu ekonomik, kültürel, sosyal ve sembolik sermayenin dağıtımında da en büyük söz sahibidir. Haliyle, devlet ve sosyal gruplar arasında cereyan eden sınıflandırma mücadeleleri, kaynaklar için verilen bir sınıf mücadelesidir aynı zamanda. Bu tez, devlet ve Alevilerin dini ve politik alanda verdiği sınıflandırma mücadelesine bu açıdan yaklaşıyor. Aleviler devlet tarafından heterodoks bir grup olarak tanımlanıyor, fakat yasal olarak tanınmıyor olmaları onların kaynaklara erişimini kısıtlıyor. Bu tezde yalnızca devletin sembolik şiddetine ve kavımkırım politikalarına değil, aynı zamanda Alevilerin direniş stratejilerine de yer veren bir analiz yapıldı. Bourdieu'nün ilişkisel sosyolojisini izlek edinen bu tez, Aleviler ve devlet arasındaki ilişki ile dini ve siyasal alanlara dinamik bir perspektifle yaklaşıyor. The state creates classification systems and draws the boundaries of political, legal, bureaucratic, religious, and social fields. The criteria of classification are translated into laws and lays the ground for state and government policies. Social groups who are adversely classified tend to challenge the boundaries, definitions, categories, and status forced on them by the state. However, the amount of power that the state holds allows it not only to decide what is legal or legitimate but also to influence the redistribution of economic, cultural, social, and symbolic capitals which are much needed by the dissidents. Thus, the classification struggle between the state and social groups is also class struggle for resources. This thesis investigates the classification struggle in the political and religious field between the Alevi community and the Turkish state. Alevis have been categorized as a heterodox religious group, but they are not legally recognized by the state, which limits their access to resources. The analysis draws attention to the state's symbolic violence and ethnocidal policies and Alevis' strategies of resistance. Following Bourdieu's reflexive sociology, this thesis employs a dynamic and relational perspective while examining the religious and political field and the Alevi – state relations.
Collections