Osmanlı devletinde Tanzimat Döneminde sadakat ve liyakat kavramlarının toplumsal tezahürü 1839-1876
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sadakat ve liyakat kavramları tarih boyunca her kültürde önem arz etmiştir. Bu kavramlar toplumsal hafızada yer edinecek güçte işlevleri hem teolojik hem de seküler alana sirayet eden yapılandırıcı misyonları ile felsefi, siyasi ve akademik çalışmaların konusunu teşkil etmiştir.Bu çalışmada sadakat ve liyakat kavramlarının Tanzimat dönemindeki toplumsal tezahürü irdelenmeye çalışılmıştır. Bu kavramların günümüz anlamları ile Tanzimat dönemindeki anlamları karşılaştırılmış hangi kelimelerle zikredildikleri ve hangi alanlarda varlık gösterdikleri incelenmiştir.Devlet merkezli bakış açısının zamana ve şartlara göre sadakati oluşturma ve liyakati sağlama hususundaki politikaları ve bu politikaların asker-sivil bürokrasi ve halk üzerinde yansımaları incelenmiştir. Sadakat ve liyakat kavramlarının bulduğu karşılık özellikle devlet memurluğu üzerinden ele alınmıştır. Devlet görevlilerinin şahsî menfaat elde etme çabaları sadakat ve dolayısıyla liyakat ilkelerine ters düşmesi bakımından adam kayırma, rüşvet-zimmet gibi yolsuzluklar üzerinden örneklendirilmiştir. Ayrıca halkın dönem itibarıyla devlet tarafından vatan borcu olarak tanımlanan askerlik hizmetine tepkisi de bu çerçevede ele alınmıştır. Tanzimat'ın kurumsallaşma idealinin yeni prensipleri beraber getirmesi, eski gelenek ve düşünce biçimleri ekseninde yeni bir devlet memuru modeli yaratma sorunsalı bahsi geçen kavramlar perspektifinden incelenmiştir. The concepts of loyalty and merit have been important in every culture throughout history. These concepts have been the subject of philosophical, political, and academic studies with their various functions that will take a place in the social memory and their constructive missions that spread to both the theological and secular fields. In this study, the social manifestation of the concepts of Loyalty and Merit in the Tanzimat Period has been tried to be investigated. The meanings of these concepts today and their meanings in the Tanzimat period were compared and the words in which they were mentioned and in which areas they existed were evaluated in this study. The policies implemented by the state-centered perspective on the establishment of loyalty and merit according to time and conditions and the reflections of these policies on the military-civil bureaucracy and thepublic were examined. The response of the concepts of loyalty and merit has been discussed especially in terms of civil service. The efforts of state officials to obtain personal benefits are exemplified through corruption such as nepotism, and bribery-embezzlement in terms of conflicting with the principles of loyalty and therefore merit. In addition, the reaction of the people to military service, which is defined as a national debt by the state, is also discussed within this framework. The institutionalization ideal of the Tanzimat brought new principles, and the problem of creating a new civil servant model on the axis of old traditions and ways of thinking was assessed with the perspective of the aforementioned concepts.
Collections