Türkiye-AB ortaklık ilişkileri bağlamında hizmetlerin serbest dolaşımının ABAD içtihatları çerçevesinde değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
31 Temmuz 1959 tarihli ortaklık başvurusu ile başlayan Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri 12 Eylül 1963 tarihli Ortaklık Anlaşması'nın imzalanmasıyla hukuki bir boyut kazanmıştır. Bu tarihten itibaren ise sürekli takip edilen önemli bir siyasi ve ekonomi politikası olarak gündemdeki varlığı korumaktadır. Hizmetlerin serbest dolaşımı ve bu serbestinin önemli bir unsuru olan vize serbestisi ise taraflar arasındaki son döneminin en güncel ve kritik işbirliği alanlarından birini oluşturmaktadır. Taraflar arasındaki bu alana ilişkin gelinen noktanın doğru analizi ilişkilerin geleceği hususunda taraflar için önemlidir. Bu noktada, ABAD'ın hizmetlerin serbest dolaşımına ilişkin vermiş olduğu kararlarla, Ortaklık hukuku çerçevesinde önemli bir içtihat birikimi sağladığı ve alınan her bir kararla ilgili serbesti kapsamındaki Türk vatandaşlarının yeni bir temel kazandığı da dikkate alındığında Ortaklık ilişkileri bağlamında hizmetlerin serbest dolaşımının ABAD içtihatları çerçevesinde analiz edilerek ilgili serbesti kapsamında gelişim aşamalarının ortaya konulması önem arz etmektedir. The European Union/Turkey relations that Turkey began with application for partnership July 31, 1959 have gained a legal dimension with the signing of the Association Agreement dated 12 September 1963. Since then, it maintains its presence on the agenda as an important political and economic policy that has been continuously followed. Free movement of services and visa liberalization, which is an important element of this freedom, is one of the most up-to-date and critical areas of cooperation between the parties. The correct analysis of the point reached in this field between the parties is important for the parties regarding the future of the relations. At this point, considering that with the decisions made by the CJEU regarding the free movement of services, it has gained a significant accumulation of case law in the field of Association law and that the freedom of Turkish citizens to provide services gains a new basis with each decision, it is important to analyze the free movement of services within the framework of the CJEU jurisprudence and to reveal the development stages within the scope of the relevant freedom.
Collections