Sakarya ili Adapazarı ilçesi merkez ve köylerindeki sığırcılık işletmelerinde buzağı yetiştiriciliği, beslenmesi ve sorunlarının işletme büyüklüğü açısından incelenmesi

Abstract

Amaç: Bu araştırmada, Sakarya ili Adapazarı ilçesinin mevcut süt sığırcılık işletmelerinde buzağı bakım ve besleme pratikleri ve bunlara ilişkin sorunları belirlemek ve var olan sorunlara çözüm önerileri sunmak amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Sığırcılık işletmeleri 1-5, 6-10, 11-15, 16-20, 21 baş ve üstü olmak üzere 5 gruba ayrılmıştır. Tabakalı Örnekleme Yöntemi ile işletme gruplarında toplam 330 örnek sayısı belirlenmiş ve yüz yüze anket yöntemi ile çalışma yürütülmüştür. Bulgular: İşletme sahiplerinin %76,4'sının ilkokul mezunu %6'sının kadın olduğu belirlenmiş, 1. grup işletme sahiplerinden emekli olanların oranı diğer gruplara göre daha yüksek bulunmuştur. Ahırların %86,1'inin kapalı bağlı duraklı olduğu 4. ve 5. grup işletmelerde yarı açık serbest duraklı ahırların oranının diğer gruplara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. İşletmelerin %25,8'inde doğum bölmesi bulunduğu, 1. grup işletmelerde buzağıları inek ahırı içinde duraklara bağlayan işletmelerin oranı daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. İşletmelerin %85,1 inde ahır zeminin beton olduğu ve %92'sinde buzağılar için altlık kullanıldığı belirlenmiştir. İşletmelerin %13,6'sında buzağılarda göbek kordonu bakımı yapılmadığı, işletme ölçeği büyüdükçe işletmelerde ishal vakası oranı arttığı, işletme ölçekleri küçüldükçe buzağı ölümlerinin görülme oranının azaldığı tespit edilmiştir. İşletmelerin neredeyse tamamında doğumu takip eden ilk 3 saat içerisinde buzağılara ağız sütü verildiği, %50,3'ünde süt içme döneminde buzağılara günde ortalama 4-5 kg süt verildiği tespit edilmiştir. Beşinci gruptaki işletmelerin tamamının doğumu takiben ilk 4 hafta içerisinde buzağılara kesif yem vermeye başladıkları, 4. ve 5. gruptaki işletmelerin ilk 2 hafta içerisinde buzağılara su vermeye başladıkları belirlenmiştir.Sonuç: İncelenen uygulamaların çoğu açısından işletme grupları arasında önemli farklılıklar olduğu tespit edilmiştir.

Purpose: This study was carried out to determine the calf care and feeding practices and related problems in dairy cattle farms in Adapazarı county of Sakarya province and to suggest solutions in the existing problems.Method: Cattle enterprises were divided into 5 groups as 1-5, 6-10, 11-15, 16-20, 21 heads and above. With the Stratified Sampling Method, a total of 330 samples were determined in the enterprise groups and the study was carried out with the face-to-face survey method.Findings: It was determined that 76.4% of the enterprise owners were primary school graduates and 6% were women, and the rate of retired farm owners in the 1st group was found to be higher than the other groups. It was determined that in the 4th and 5th group enterprises, where 86.1% of the barns were closed tied stalls, the proportion of barns with semi-open free stalls was higher than the other groups. It was determined that 25.8% of the enterprises had a maternity compartment, and the ratio of the enterprises that connect the calves to the stalls in the cow barn was higher in the enterprises in the 1st group. It was also determined that 85.1% of the farms had concrete barn floors and 92% of them used litter for calves. It was determined that 13.6% of the enterprises did not perform umbilical cord care in the calves, the rate of diarrhea incidents increased as the scale of the enterprise grows, and the incidence of calf deaths decreased as the scales of the enterprises get smaller. It was determined that in almost all of the farms, colostrum was given to the calves within the first 3 hours following the birth, and in 50.3% of them, an average of 4-5 kg of milk was given to the calves during the milk drinking period. It was also determined that all of the enterprises in the fifth group started to give concentrate feed to the calves within the first 4 weeks after the birth, and the farms in the 4th and 5th groups started to offer water to the calves within the first 2 weeks.Conclusion: It was councluded that there were significant differences among enterprise groups in terms of most of the practices examined.