Toplum ruh sağlığı merkezinde şizofreni tanısıyla takip edilen hastaların bilişsel içgörü, toplumsal işlevsellik ve başa çıkma tutumları açısından değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Şizofreni hastalarının hastaneye yatış ihtiyaçları, ilaçla tedavileri, ayaktan takipleri, psikoterapi ve rehabilitasyon hizmetlerinin yanı sıra işlevselliğin kaybı ve yeti yitimi gibi durumları ciddi toplumsal, ekonomik ve manevi kayıplara yol açmaktadır. Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri (TRSM) bu bağlamda devreye girerek bireyin tedavilerinin düzenlenmesinde, hastalıkla baş etme ve sağlıklı kalım sürelerinin arttırılmasında, topluma yeniden uyum sağlanmasında, hastaneye yatışın önlenmesinde, atakları erken fark edip, yeti yitimini en aza indirilmesinde, bireyin işlevselliğinin gelişmesinde katkı sunarlar. Mevcut araştırma, TRSM'de şizofreni tanısı ile takip edilen hastaların bilişsel içgörü, toplumsal işlevsellik ve başa çıkma tutumlarını değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Kayseri Devlet Hastanesi TRSM'de şizofreni tanısıyla takip edilen 170 hasta oluşturmuştur. Örneklem büyüklüğü evreni belli örnekleme yöntemine göre hesaplanmıştır. Araştırmaya dahil edilme kriterlerini karşılayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 119 kişi örnekleme dahil edilmiştir. Araştırmanın verileri Katılımcı Bilgi Formu, Beck Bilişsel İçgörü Ölçeği (BBİÖ), Toplumsal İşlevselliği Değerlendirme Ölçeği (TİDÖ) ve Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği (BÇTDÖ) kullanılarak toplanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler SPSS istatistik paket programında (Version22, Chicago IL, USA) değerlendirilmiştir.Katılımcıların BBİÖ puan ortalaması 5±9.38, Toplumsal İşlevselliği Değerlendirme Ölçeği puan ortalaması 37.09±7.39'dur. Başa Çıkma Tutumları Değerlendirme Ölçeği'ne ait Sorun Odaklı Başa Çıkma alt boyut puan ortalaması 43.89±9.06, Duygu Odaklı Başa Çıkma alt boyut puan ortalaması 47.86±6.61 ve İşlevsel Olmayan Başa Çıkma alt boyut puan ortalaması 46.97±7.02 olarak bulunmuştur. Katılımcıların ölçeklerden aldıkları puanlar incelendiğinde her birinden ortalama düzeyde puan aldıkları söylenebilir. Çalışma sonucunda bilişsel içgörü düzeyi arttıkça toplumsal işlevsellikle birlikte sorun ve duygu odaklı baş etme yöntemleri kullanımının da arttığı; işlevsel olmayan baş etme yöntemleri kullanımının ise azaldığı görülmektedir. Ayrıca toplumsal işlevsellik düzeyi yüksek olan katılımcıların çoğunlukla sorun ve duygu odaklı baş etme yöntemlerini tercih ettikleri belirlenmiştir. İşlevsel olmayan baş etme yöntemlerini kullanan hastaların bilişsel içgörü ve toplumsal işlevsellik düzeylerinin düşük olduğu saptanmıştır. Bulgular doğrultusunda şizofreni tanısı ile TRSM'de takip edilen hastalarda bilişsel içgörü ve toplumsal işlevselliğin yakından ilişkili olduğu, bu düzeylerin yüksek olmasının, bireyin sorun ve duygu odaklı baş etme yöntemlerini daha çok tercih etmesini sağladığı ve dolaylı olarak etkili başetme yöntemlerinin kullanımının hastalık tablosunu olumlu yönde etkilediği söylenebilir. In addition to hospitalization needs, drug treatments, outpatient follow-ups, psychotherapy and rehabilitation services, conditions such as loss of functionality and disability of patients with schizophrenia cause serious social, economic and moral losses. Community Mental Health Centers come into play in this context and contribute to the regulation of the individual's treatment, coping with the disease and increasing the duration of healthy life, reintegration into the society, prevention of hospitalization, early recognition of attacks, minimizing disability, and development of the individual's functions. The present study was conducted to evaluate cognitive insight, social functioning and coping attitudes of patients followed up with a diagnosis of schizophrenia in a community mental health center. The population of the research is 170 people followed up with the diagnosis of schizophrenia in the Kayseri State Hospital Community Mental Health Center. The sample size universe was calculated according to a certain sampling method. The sample consisted of 119 people who met the inclusion criteria and agreed to participate in the study. The data of the study were collected by using the Participant Information Form, Beck Cognitive Insight Scale, Social Functioning Assessment Scale and Coping Orientation to Problems Experienced Inventory. The data obtained in the study were evaluated in the SPSS statistical package program (Version22, Chicago IL, USA).The participants Beck Cognitive Insight Scale mean score was 5±9.38, and the Social Functioning Assessment Scale mean score was 37.09±7.39. The mean score of the Problem-Focused Coping sub-dimension of the Coping Orientation to Problems Experienced Inventory was 43.89±9.06, the mean score of the Emotion-Focused Coping sub-dimension was 47.86±6.61 and the mean score of the Dysfunctional Coping sub-dimension was 46.97±7.02. When the scores of the participants from the scales are examined, it can be said that they got an average score from each of them.As a result of the study, as the level of cognitive insight increases, the use of problem and emotion-focused coping methods increases together with social functionality; it is seen that the use of dysfunctional coping methods has decreased. In addition, it was determined that the participants with a high level of social functionality mostly preferred problem- and emotion-focused coping methods. It was determined that the cognitive insight and social functionality levels of the patients who used dysfunctional coping methods were low. In line with the findings, it can be said that cognitive insight and social functionality are closely related in patients diagnosed with schizophrenia and followed up in Community Mental Health Centers, and that these high levels enable the individual to prefer problem- and emotion-focused coping methods, and indirectly affect the disease picture positively.
Collections