Çalışanların Endüstri 4.0 dönüşümüne yönelik tehdit algılarının tükenmişlik, işe adanmışlık ve kariyer bağlılığı üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hız kesmeden ilerleyen akıllı teknolojiler üretim kapasitesi ve üretimde verimliliğin artması açısından önemli bir gelişme yaratmıştır. Özellikle Endüstri 4.0 ile birlikte artan makineleşme ile insan faktörünün üretim sektöründeki görevlerinde azalma yaşanması beklenmektedir. Ekonomik koşullar, teknoloji ve rekabet koşullarının sürekli bir dinamizm içinde değişmesinin yanında iş ortamları, yönetimler, işlerin nitelikleri ve hiyerarşik yapıların da değişmesi sonucunu doğurmuştur. İnsan ise bu değişimleri hem bir birey olarak ait olduğu toplumda hem de bir çalışan olarak ait olduğu örgütte hissetmektedir. Bu değişim baskısının zamanla çalışanların işlerine karşı tutumlarına nasıl yansıyacağıyla ilgili çok fazla bilgi yoktur. Bu çerçevede çalışmanın ana amacı Endüstri 4.0 dönüşümünü ve bu dönüşümün bileşenlerini çalışanların kendi iş/kariyerleri için bir tehdit olarak algılayıp algılamadıklarını belirlemek ve bu tehdit algısının tükenmişlik, işe adanmışlık ve kariyer bağlılığı üzerine bir etkisinin olup olmadığını inceleyerek alan yazındaki boşluğu doldurmaktır. Bu amaç doğrultusunda hem nicel hem de nitel araştırmanın en iyi yönlerini sağlama imkânı sunması açısından karma yöntem araştırması yapılmıştır. Sıralı açıklayıcı desen doğrultusunda öncelikle İSO'nun yayınlamış olduğu `Üretimden Satışa Türkiye'nin 2018 Yılı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu` listesinde alan Sakarya ilinde otomotiv sektöründe faaliyet gösteren 602 çalışana anket çalışması uygulanarak araştırmanın nicel boyutu yürütülmüştür. Tesadüfi olmayan örnekleme tekniklerinden kolayda örnekleme yoluyla toplanan veriler, açımlayıcı/keşfedici ve doğrulayıcı faktör analizi, regresyon analizi, tek yönlü varyans analizi yardımıyla SPSS ve AMOS programı kullanılarak test edilmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasını oluşturan nitel boyutta ortaya koyulmak istenen amaç Endüstri 4.0 dönüşümünün ve bu dönüşümle birlikte gelen akıllı teknoloji, yapay zekâ, robotlar ve algoritmaların nasıl algılandığına yönelik çalışanların bireysel deneyim ve algılarını betimlemektir. Bu bağlamda araştırmanın nitel boyutunda `olgu bilim (fenomoloji)` deseni kullanılmıştır. Nicel boyuttaki örneklemi oluşturan 602 katılımcıdan amaçlı örnekleme tekniklerinden ölçüt örnekleme tekniği ile tespit edilen kriterleri taşıyan 15 katılımcı ile nitel araştırma yürütülmüştür. Nitel veriler, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen veriler tematik içerik analizine tabi tutularak MAXQDA analiz programı aracılığıyla analiz edilmiştir.Araştırma kapsamında elde edilen nicel bulgulara göre, çalışanların Endüstri 4.0 dönüşümüne yönelik tehdit algılarının işe adanmışlık ve kariyer bağlılığı üzerinde negatif bir etkiye sahip olduğu ve çalışanların Endüstri 4.0 dönüşümüne yönelik tehdit algılarının tükenmişlik ve tükenmişliğin alt boyutları olan duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve düşük kişisel başarı hissi üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yani çalışanların Endüstri 4.0 dönüşümüne yönelik tehdit algıları arttıkça işe adanmışlık ve kariyer bağlılığının azaldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte çalışanların Endüstri 4.0 dönüşümüne yönelik tehdit algıları arttıkça tükenmişlik ve tükenmişliğin alt boyutları olan duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma ve düşük kişisel başarı hissinin arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca Endüstri 4.0 dönüşümüne yönelik tehdit algısının çalışanların yaş ve eğitimine göre farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.Araştırma kapsamında elde edilen nitel bulgulara göre, çalışanların Endüstri 4.0 dönüşümüne yönelik tehdit algıları `tehdit yok`, `potansiyel tehdit` ve `gerçek tehdit` olmak üzere üç ana tema altında toplanmıştır. İlk ana temada katılımcılar çalışana kendini geliştirme imkânı sunması, işlerin uzaktan yapılabilmesi, değer yaratması, iş yükünü azaltması gibi Endüstri 4.0 bileşenlerinin gerek gündelik hayatta gerekse iş hayatında kolaylıklar ve avantajlar sağladığını dile getirmişlerdir. İkinci ana temada katılımcılar insan ve makinenin birlikte çalışabileceğini fakat ilerleyen zamanlarda birtakım avantajları olduğu için Endüstri 4.0 bileşenlerinin insan iş gücüne karşı bir tehdit oluşturma potansiyelinin bulunduğu dile getirmişlerdir. Üçüncü ana temada ise katılımcılar Endüstri 4.0 bileşenlerinden olan robotik sistemler ve yapay zekalı robotların çalışanları devre dışı bırakma ve çalışanın yerini alma açısından iş gücü üzerinde olumsuz bir etki yarattığını dile getirmiştir. Çalışmanın Endüstri 4.0, tükenmişlik, işe adanmışlık ve kariyer bağlılğı yazınına görgül katkılar sağlaması bakımından önem arz ettiği düşünülmektedir. Endüstri 4.0 dönüşümünün çalışanlar tarafından nasıl algılandığı ve bu algının çalışma hayatına etkilerini ortaya koymak açısından daha fazla netlik ve bilgi sağlayacak araştırmaların farklı örneklem gruplarında yapılması önerilmektedir. Intelligent technologies that advance without slowing down have created a significant improvement in production capacity and increased efficiency in production. Especially with the increasing mechanization with Industry 4.0, it is expected that the tasks of the human factor in the production sector will decrease. In addition to the constant dynamism of economic conditions, technology and competition conditions, business environments, administrations, the qualities of jobs and hierarchical structures have also changed. On the other hand, people feel these changes both in the society they belong to as an individual and in the organization they belong to as an employee. There is not much information about how this pressure of change will be reflected in the attitudes of employees towards their work over time. In this context, the main aim of the study is to determine whether employees perceive the Industry 4.0 transformation and its components as a threat to their own job / career, and to fill the gap in the literature by examining whether this threat perception has an effect on burnout, work commitment and career commitment. For this purpose, mixed method research has been conducted in order to provide the best aspects of both quantitative and qualitative research. In line with the descriptive sequential pattern, the quantitative dimension of the research was carried out by applying a survey to 602 employees operating in the automotive sector in Sakarya, which was listed in the `500 Largest Industrial Enterprises of Turkey in 2018 from Production to Sales` list published by ISO. The data collected through easy sampling, one of the non-random sampling techniques, were tested using the SPSS and AMOS program with the help of exploratory and confirmatory factor analysis, regression analysis, and one-way ANOVA. The aim, which is the qualitative dimension, which constitutes the second stage of the research, is to describe the individual experiences and perceptions of the employees about the Industry 4.0 transformation and how the smart technology, artificial intelligence, robots and algorithms that come with this transformation are perceived. In this context, the `phenomenology` design was used in the qualitative dimension of the study. A qualitative research was conducted with 15 participants who met the criteria determined by criterion sampling technique, one of the purposeful sampling techniques, out of 602 participants who make up the quantitative sample. Qualitative data were collected using the semi-structured interview technique. The data obtained as a result of the interviews were subjected to thematic content analysis and analyzed through the MAXQDA analysis program.According to the quantitative findings obtained within the scope of the research, it has been concluded that the threat perceptions of the employees towards the Industry 4.0 transformation have a negative effect on their work commitment and career commitment, and that the threat perceptions of the employees towards the Industry 4.0 transformation have a positive effect on burnout and the sub-dimensions of burnout of burnout which are emotional exhaustion, depersonalization and low personal accomplishment. In other words, it has been determined that as the threat perceptions of the employees towards the Industry 4.0 transformation increase, their work dedication and career commitment decrease. In addition, it has been determined that as the threat perceptions of the employees towards the Industry 4.0 transformation increase, the sub-dimensions of burnout and burnout, which are emotional exhaustion, depersonalization and low personal accomplishment, increase. Also, it was concluded that the threat perception towards the Industry 4.0 transformation differs according to the age and education of the employees.According to the qualitative findings obtained within the scope of the research, the threat perceptions of the employees regarding the Industry 4.0 transformation are grouped under three main themes: `no threat`, `potential threat` and `real threat`. In the first main theme, the participants stated that Industry 4.0 components provide convenience and advantages in both daily life and business life, such as providing the employee with the opportunity to develop himself, performing works remotely, creating value, and reducing the workload. In the second main theme, the participants stated that human and machine can work together, but since they have some advantages in the future, Industry 4.0 components have the potential to pose a threat to the human workforce. In the third main theme, the participants stated that robotic systems and artificial intelligence robots, which are among the components of Industry 4.0, have a negative impact on the workforce in terms of deactivating and replacing the employee. The study is thought to be important in terms of contributing empirically to Industry 4.0, burnout, commitment to work, and career commitment literature. It is recommended that studies that will provide more clarity and information in order to reveal how the Industry 4.0 transformation is perceived by employees and the effects of this perception on working life should be conducted in different sample groups.
Collections