Hepatosellüler karsinom modellenmiş ratlarda sorafenibin deinoksantin ile böbrek üzerindeki sinerjik etkisinin belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İlaçlar ve diğer kimyasallarla maruziyet genellikle toksisite ile sonuçlanır. Özellikle kanser tedavisinde görülen nefrotoksisite tedavi açısından ciddi engel oluşturmaktadır. Diğer organlara göre böbrek iskemik ve toksik hasara karşı daha hassastır. Birçok tedavide kullanılan ilaçlar böbrek hasarı ve son dönem böbrek yetmezliğinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Kanser tedavisinde kullanılan antineoplastik ilaçlar mortalite ve morbite oranlarını azaltmasına rağmen hastalar böbrek yetmezliği ile karşı karşıya kalabilmektedir. Bu çalışma kapsamında; HSK'da in vivo koşullarda deinoksantinin, sorafenib ile birlikte kullanıldığında böbrek üzerindeki sinerjik etkisi incelenmiştir. Maddelerin uygulanması sonrası ratlardan alınan böbrek dokuları immunohistokimyasal ve moleküler olarak değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında INOS, KIM1 ve DDAH1 genlerinin ifade düzeyleri RT-PCR, yöntemiyle belirlenmiş ayrıca bu genlerin protein seviyesindeki değişimi Western Blot ve ELISA yöntemiyle incelenerek karşılaştırma yapılmıştır. Bunun yanı sıra nefrotoksisite ve böbrek fonksiyonları, SOD, katalaz, GST, MDA, TAS, TOS, BUN ve kreatin gibi bazı biyokimyasal parametrelerin; ELISA ve spektrofotometri yöntemleriyle incelenmesiyle ortaya konulmuştur.Sonuçta, KIM1, INOS ve DDAH1 ekspresyonları sorafenib uygulanan grupta artarken deinoksantinin uygulandığı grupta düştüğü görülmüştür. RT-PCR ve western blot sonuçlarını ELISA sonuçları da destekler şekilde bulunmuştur. Yine aynı şekilde biyokimyasal parametrelere bakıldığında SOD ve GST düzeyleri sorafenib tedavisiyle düşerken deinoksantin uygulandığında enzim sevilerinin yükseldiği gözlemlenmiştir. Katalaz ve MDA düzeylerinin sorafenib tedavisiyle arttığı ve deinoksantin uygulandığında ise azaldığı görülmüştür. BUN ve kreatin düzeyleri sorafenib tedavisiyle artarken deinoksantin uygulanmasıyla azalmıştır. Histopatolojik tespitler sorafenib tedavisinin TUNEL pozitif hücre sayısını artırdığını, deinoksantinin ise bu durumu tersine çevirdiğini göstermiştir. Ayrıca H&E, MT ve PAS boyama sonucunda kontrol grubuna göre deney gruplarında histopatolojik bulgular tespit edilmiş, deinoksantinin histopatolojik bulguları azalttığı gözlemlenmiştir. Düşük doz deinoksantin TAS seviyesini artırırken, TOS seviyesini azaltmış, yüksek doz deinoksantin ise TAS seviyesini azaltırken TOS seviyesini artırmıştır.Sonuçta, HSK tedavisinde kemoterapinin yan etkilerinden biri olan nefrotoksisitenin aşılmasında, yardımcı madde olarak uygun dozda deinoksantinin sorafenib ile birlikte kullanılabileceği söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Deinoksantin; Nefrotoksisite; Sinerjik etki; Sorafenib Exposure to drugs and other chemicals often results in toxicity. Nephrotoxicity, especially seen in cancer treatment, poses a serious obstacle in terms of treatment. Compared to other organs, the kidney is more susceptible to ischemic and toxic damage. Drugs used in many treatments constitute an important part of kidney damage and end-stage renal failure. Although antineoplastic drugs used in cancer treatment reduce mortality and morbidity rates, patients may face kidney failure.In this study, the synergistic effect of deinoxanthin and sorafenib on the kidney was investigated in vivo in HCC. After the administration of the substances, the kidney tissues taken from the rats were evaluated immunohistochemically and molecularly. Within the scope of the study, the expression levels of INOS, KIM1 and DDAH1 genes were determined by the RT-QPCR method, and the changes in the protein level of these genes were examined by Western Blot and ELISA methods and compared. In addition, some biochemical parameters such as SOD, catalase, GST, MDA, TAS, TOS, BUN, and creatine for nephrotoxicity and kidney functions; it has been revealed by examination via ELISA and spectrophotometry methods.As a result, the expressions of KIM1, INOS, and DDAH1 were increased in the group treated with sorafenib, but decreased in the group administered with deinoxanthin. RT-qPCR and western blot results were also found to be supported by ELISA results. Likewise, when biochemical parameters were examined, it was observed that SOD and GST levels decreased with sorafenib treatment, while enzyme levels increased when deinoxanthin was applied. It was observed that catalase and MDA levels increased with sorafenib treatment and decreased when deinoxanthin was administered. BUN and creatinine levels increased with sorafenib treatment and decreased with deinoxanthin administration. Histopathological findings showed that sorafenib treatment increased the number of TUNEL positive cells, while deinoxanthin reversed this situation. In addition, as a result of H&E, MT, and PAS staining, histopathological findings were detected in the experimental groups compared to the control group, and it was observed that deinoxanthin reduced histopathological findings. While low dose deinoxanthin increased TAS level, and decreased TOS level, while high dose deinoxanthin decreased TAS level and increased TOS level.In conclusion, it can be said that an appropriate dose of deinoxanthin can be used together with sorafenib as an adjuvant in overcoming nephrotoxicity, which is one of the side effects of chemotherapy in HCC treatment.Keywords: Deinoxanthin; Nephrotoxicity; Sorafenib; Synergistic effect
Collections