Kandidemi tespit edilen erişkin ve pediatrik hastalarda risk faktörleri ve antifungal duyarlılıkları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Kandidemi invazif kandidozda en sık görülen klinik tablodur. Kan kültüründe Candida spp. üremesi tedavi edilmesi gereken bir klinik durumdur. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de ve hastanemizde ciddi enfeksiyonlara neden olmaktadır. Bu enfeksiyonlar uzamış hasta yatışı, artan mortalite ve morbidite ve ekonomik kayıplarla birlikte önemli bir sorun haline gelmektedir. Çalışmamızda hastanemizde yatan erişkin ve pediatrik hastalarda gelişen kandidemilerin risk faktörlerini ve antifungal duyarlılıklarını araştırmayı ve tiplerinin belirlenmesini amaçladık.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yatmakta olan hastalar, hasta ve kontrol grubu olarak dâhil edildi. Çalışma bir vaka kontrol çalışması olarak planlandı. Aralık 2013- Aralık 2014 tarihleri arasında bir yıl boyunca hasta verileri retrospektif olarak kaydedildi. Vaka grubuna kandidemi gelişen hastalar alındı. Kontol grubuna, her vakaya karşılık bir kontrol hastası olmak üzere, kandidemi gelişmeyen hastalar seçildi. Her iki grup için demografik özellikler, SOFA (Sequental Organ Failure Assessment) skoru, eşlik eden hastalıklar, invaziv alet kullanımı, kullanılan antibiyotikler ve süreleri kaydedildi.Bulgular: Çalışmaya 42 kandidemili hasta ve 42 kontrol hastası olmak üzere 84 hasta dâhil edildi. Kandidemili hastaların 28'i erkek (% 67) iken kontrol grubunun 25'i erkek (% 60) idi. Kandidemili hastaların yaş ortalaması 47,3±32, kontrol grubunun yaş ortalaması ise 56,7±27,2'idi. Gruplar arasında ortalama yaş, cinsiyet arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Hasta ve kontrol grubunun klinik bulgularını karşılaştırdığımızda hastane enfeksiyon varlığı, sepsis varlığı, kandidüri varlığı, ateş yüksekliği hasta grubunda istatiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek saptandı (sırasıyla p=0,012, p=0,004. P=<0,001, p=0,027). Çalışmada izole edilen 42 suşun 22'si (% 52,4) candia albicans, diğerleri non candida albicans olarak belirlendi. Non candida albicanslar ise kendi içinde candida parapsilozis (% 16,7), candida glabrata (% 9,5), candida tropikalis (% 7,1), candida crusei (% 4,8) ve tiplendirilmeyen non-candida albicanslar (% 9,5) olarak saptandı. Candida albicans suşunun sadece birinde (% 4,5) flukonazola direnç saptanırken, non-candida albicans suşlarının 7'sinde (% 35) flukonazole direnç saptandı. Candida albicans suşlarında diğer antifungal ilaçlardan amfoterisin B, flusitozin, caspofungin ve vorikonazole direnç saptanmadı. Non-candida albicans suşlarında flusitozine 4 hastada, vorikonazole bir hastada ve amfoterisin B'ye bir hastada direnç saptandı. Caspofungine ise hiçbir hastada direnç saptanmadı. Ayrıca hasta grubunda batın cerrahi uygulaması, CVP (Santral Venöz Basınç) kateteri varlığı, Total parenteral nutrisyon, endotrakeal entübasyon, kan transfüzyonu sıklığı ve SOFA skoru kontrol grubuna göre anlamlı şekilde yüksek tespit edildi (sırasıyla p=0,002, p=0,028, p<0,001, p=0,045, p<0,001, p=0,024). Sonuç: Kandida enfeksiyonları ülkemizde ve hastanemizde önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Sonuç olarak antibiotik tedavisine yanıt alınamayan, TPN alan, CVP kateteri takılan, kan transfüzyonu ve batın cerrahisi uygulanan hastalarda kandidemi riski göz ardı edilmemelidir. Çalışmamız hastanemizde izole edilen kandida suşlarının tiplendirilmesi ve antifungal duyarlılıkların belirlenmesi açısından yapılan ilk tez çalışmasıdır. Kandida suşlarının tiplerinin ve duyarlılıklarının bilinmesi antifungal tedavi kararını vermemizde bize önemli bir yol gösterecektir. Anahtar Kelimeler: Kandida, Antifungal ilaçlar, Kandida duyarlılık testleri, Risk Introduction and Purpose: Candidemia is the most frequent manifestation of invasive candidiasis. Isolation of Candida spp. from blood culture is a clinical condition that needs to be treated. As in many parts of the world, this condition causes serious infections in Turkey, as well as in our hospital. These infections become a major problem due to the prolonged hospitalization, increased morbidity and mortality and economic losses. In this study, we aimed to investigate the antifungal susceptibility, typology and the risk factors of Candidemia developed in adult and pediatric inpatients in our hospital.Material and Method: A patient group and a control group, which consisted of patients hospitalized in the Dicle University Faculty of Medicine, Turkey, were included in our study. The study was designed as a case-control study. Patient data were recorded for a year between December 2013 and December 2014. The case group consisted of patients who developed candidemia. The control group was selected from the inpatients, who did not develop candidemia The control grup consisting of patients with candidemia were not occur, including the each case versus control patients. Demographic characteristics, the SOFA (Organ Sequental Failure Assesment) scores, comorbidities, use of invasive devices, antibiotics administered and duration of antibiotic uses were recorded for both groups.Results: In this study 84 patient were included which 42 patient with candidemia and 42 control patient. 28 (%67) of patients with candidemia were male while 25 (%60) of control group were male. The average age of patients with candidemia was 47,3±32, while the average age of control group was 56,7±27,2. There was no statistically significant differance between the groups' average age and gender. When we compare clinical findings of the patient and control groups the presence of nosocomial infections, sepsis presence, candiduria presence, fever was statistically significant higher in patient group (in order p=0,012, p=0,004. P=<0,001, p=0,027). In the study 42 strains isolated; 22 (% 52,4) of them identified as candida albicans and others identified as non candida albicans. The non candida albicans detected as candida parapsilozis (% 16,7), candida glabrata (% 9,5), candida tropicalis (% 7,1), candida krusei (% 4,8) and not typing candida albicans (% 9,5) in itself. Only one candida albicans strain (% 4,5) resistanced to fluconazole, while seven of non candida albicans strains (% 35) resistanced to fluconazole. There was no resistance to the other anti fungal agents such as amphotericin B, flucytosine, caspofungine and voriconazole in candida albicans strains. In non candida albicans strains 4 patient were resistanced to flucytosine, one to voriconazole and one to amphotericin B. Resistance to caspofungin was not detected in any patient. Also in patient groups abdominal surgery, CVP catheter presence, TPN, endotrakeal entubation, the frequency of blood transfusion and SOFA score was significantly higher than the control groups (in order p=0,002, p=0,028, p<0,001, p=0,045, p<0,001, p=0,024).Conclusion; Candida infections continue to be important healthy problem in our country and in our hospital. As a result in patients who have no response to antibiotic treatments, fed by TPN, CVP catheter inserted, applied a blood transfusion and undergoing to abdominal surgery the ris of candidemia can not be ignored. Our study is the first study that typing of strains of candida isolated in our hospital and determining their antifungal sensitivity. Knowing the types of candida strains and sensitivity will demonstrate an important way to us in our decision making to antifungal therapy.Keywords: Candida, Antifungal drugs, Candida susceptibility tests, Risk
Collections