Zincirleme Suç
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Zincirleme suç, birden çok suçun 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesinde belirtilen sübjektif ve objektif nedenlerle bir araya geldiği ve tek suç gibi nazara alındığı bir ceza hukuku kurumudur. Suçların içtimaının bir türü olan zincirleme suçta bu nedenle öncelikle birden çok suçun varlığı tespit edilmeli ve daha sonra diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalıdır. Tezin ilk bölümünde birden çok suçun hangi ölçütlerden yararlanılarak belirlenebileceği ve zincirleme suçun hukukî niteliği tartışılmıştır. Sübjektif şart, zincirleme suça özelliğini veren en önemli unsurdur. Objektif şartlar ise Mülga Türk Ceza Kanun'dan farklı düzenlenmiş ve `mağdur` da zincirleme suçun bir unsuru haline gelmiştir. Mağdurun aynı olması şartının zincirleme suçun uygulama alanının daralmasına neden olmaması için `mağduru belli bir kişi olmayan suçlar` adı altında bir suç türü de kanunda yerini almıştır. Ancak aynı suçun birden çok kişiye karşı aynı zamanda işlenmesi durumunda da zincirleme suç hükümleri uygulanmaktadır (TCK m.43/2). Fikrî içtima ile zincirleme suçun bu türünün benzerliği uygulamada sorunlara yol açtığı gibi, doktrinde de eleştirilmiştir. Ancak işkence, yağma, kasten adam öldürme ve kasten adam yaralama suçları açısından zincirleme suç hükümleri uygulanamaz (TCK m.43/3). Zincirleme suç, bu suçlar açısından bir özellik göstermemektedir ve madde gerekçesinde de konuya ilişkin bir açıklama yer almamaktadır. Tezin ikinci bölümünde zincirleme suçun şartları, zincirleme suçun uygulama alanı dışında kalan suçlar ve konuya ilişkin tüm tartışmalar detaylı bir şekilde incelenmiştir. Zincirleme suç hukukî bir faraziyeye dayanmaktadır. Bu nedenle sadece kanunda belirtilen hallerde (yer yönünden yetkili mahkemenin, zamanaşımının ve cezanın belirlenmesi) tek suç gibi nazara alınır. Bunun dışında her suç bağımsızlığını korur. Tezin üçünce bölümünde zincirleme suçun tek suç oluşturduğu durumlar ele alınmış ve ayrıca bazı ceza hukuku kurum ve kavramlarıyla zincirleme suç karşılaştırılarak uygulamada meydana gelebilecek kavramsal kargaşaların önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Successive offence is a conception of criminal law where plural offences gather as per the subjective and objective reasons stated under article 43 of the Turkish Criminal Code Law No. 5237 and considered as a single offence. In successive offence which is a type of the mixed offences primilarly, it ought to determine the existence of plural offences and examine whether the other conditions are provided or not. In the first chapter of the thesis, the criteria in order to determine plural offences and the legal character of successive offence are handled. The subjective condition is the most important element of successive offence. Nevertheless, objective conditions are regulated differently as compared with the Defunct Turkish Criminal Code and the `victim` becomes a component of the successive offence. Moreover, in order the same victim condition not to restrict the successive offence's scope of implementation, a new type of offence called as `the offences which have no specific victim` is emerged. In addition, the successive offence can also be applicable for different victims when the same crimes are committed at the same time (Article 43/2 of the Turkish Criminal Code). The similarities between such kind of successive offence and conceptual aggregation cause problems in practice and discussed by the doctrine as well. Moreover, the provisions of successive offence cannot be applied in torture, depredation, felonious homicide, intentional injury (Article 43/3 of the Turkish Criminal Code). Nevertheless, the offences lie beyond the scope of the succeessive offence and no description on this subject matter is found in justification of the provision. In the second chapter of the thesis, the conditions of successive offence and discussions related to such offences which are excluded from the implemetantion area are examined in detail. Successive offence based on legal hypohesis. Therefore, it could be considered as a single offence only in cases (determination the locally competant court, time-bar and punishment) specifed in the Turkish Criminal Code. In the third chapter, the circumstances where successive offence constitutes a single offence are handled. Moreover, successive offence is compared with some certain concepts of criminal law and prevention of conceptual confusion which may arise in practice is aimed.
Collections