Milli Görüş Hareketi'nin çokkültürcülük yaklaşımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın temel amacı, Milli Görüş Hareketi'nin çokkültürcü toplum yaklaşımını Kürt ve Alevi kültürel kimlikleri üzerinden analiz etmektir. Araştırma giriş ve sonuç bölümleri dışında altı bölümden oluşmaktadır. İkinci bölümde, çalışmanın temel analitik araçları olarak kültür, kimlik, çokkültürlülük ve çokkültürcülük bağlamlarına, yurttaşlığa ve yapısal dönüşümüne, bir arada yaşamaya dair siyasal sözleşmelere, bir kimlik siyaseti olarak kültürel çoğulculuğun demokratik yapıdaki mevziisine ve hakların temsiline dair dinamiklerine odaklanılmıştır. Üçüncü bölümde, çokkültürcülük kuramının genel çerçevesi ortaya konulmuştur. Bu doğrultuda birey ve grup hakları tartışmaları ile paralel olarak gelişme gösteren yurttaşlık yaklaşımları ele alınarak kültürel farklılıkların grup haklarıyla çokkültürcü yurttaşlık kurulumuna eklemlenme durumu değerlendirilmiş ve böylece çalışmanın kuramsal altlığı oluşturulmuştur. Dördüncü bölümde, Türkiye'nin çokkültürlü toplum yapısında yaşanan demografik ve mekânsal değişimler 1927, 1945 ve 1965 nüfus sayımları bağlamında incelenerek siyasal ideolojinin çokkültürcü coğrafyalara yönelik biyopolitik pratikleri ortaya konulmuştur. Beşinci bölümde, Milli Görüş Hareketi'nin temel karakteri, kültür politikaları, siyasal söylem ve pratiği analiz edilmiştir. Çalışmanın altıncı ve yedinci bölümlerinde ise önceki bölümlerde temellendirilen tartışmalar zemininde konuya ilişkin bulgular analiz edilmiştir. Araştırma neticesinde Milli Görüş Hareketi'nin çokkültürcü kimlik siyasetine dair çağdaş dinamikleri ortaya koymada yetersiz kaldığı, türdeş sübjektif kimlik sunumuyla kültürel çoğunluğu savunduğu dolayısıyla metamekânsal bir coğrafya yapısallığı öngördüğü ve grup haklarının kamusal/kurumsal temsiline imkân tanıyacak farklılaşmış yurttaşlık tasarımından yoksun olduğu sonucuna varılmıştır. The main purpose of this study is to analyse the Milli Gorus Movement's multiculturalist approach to society through Kurdish and Alevi cultural identities. The research consists of six chapters apart from the introduction and conclusion sections. In the second part, the main analytical tools of the study focus on the contexts of culture, identity, multiculturality and multiculturalism, citizenship and its structural transformation, political contracts on coexistence, the position of cultural pluralism as an identity politics in the democratic structure and the dynamics of the representation of rights. In the third part, the general framework of multiculturalism theory is presented. In this direction, citizenship approaches that have been developed in parallel with the discussions on individual and group rights were discussed and the articulation of cultural differences with group rights and multiculturalist citizenship was evaluated and thus the theoretical basis of the study was formed. In the fourth part, the demographic and spatial changes in Turkey's multicultural social structure are analysed in the context of the 1927, 1945 and 1965 censuses and the biopolitical practices of political ideology towards multiculturalist geographies are revealed. In the fifth part, the basic character, cultural policies, political discourse and practice of the Milli Gorus Movement are analysed. In the sixth and seventh parts of the study, the findings on the subject were analysed on the basis of the discussions based on the previous chapters. As a result of the research, it has been concluded that the Milli Gorus Movement is insufficient in revealing the contemporary dynamics of multiculturalist identity politics, defends the cultural majority with the presentation of identical subjective identity, thus envisages a metamaterial geographical structurality and lacks a differentiated citizenship design that will enable the public/institutional representation of group rights.
Collections