Kamu yönetiminde idari kapasite Türkiye'den bulgular
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezin amacı idari kapasite kavramının ilk ortaya çıktığından itibaren geçirdiği evrimigöstermektir. Bu amaca ulaşmak için metin analizi ve politika transferi yönteminebaşvurulmaktadır. Tezde kavramın anlaşılması için politika transferinin unsuru olanoyuncular aracılığıyla bir araştırma yapılmaktadır. Üç bölüm olarak kurgulanan tezin ilkbölümünde kavramsal çerçeve, ikinci bölümde uluslararası örgütler ve üçüncü bölümdeise Türkiye örneği üzerinden idari kapasite kavramı incelenmektedir. Kavramsalboyutları-bürokratik özerklik, bürokratik kapasite, devletin yönetim biçimi, idari reformve kaynak yönetimi olarak- çıkarılan idari kapasite kavramı, literatürde kapasitegeliştirme, politika kapasitesi ve devlet kapasitesi gibi farklı ancak iç içe geçmişkavramlarla bir arada kullanılmaktadır. Kavram teorik gelişim sürecinde üç farklı anlamakarşılık gelmektedir. Bunlar sırasıyla, idari faaliyet; kamu politikası belirleyici veuygulayıcı olma ve performans ölçütü olmadır. İdari kapasite, BM bünyesinde «teknik veidari yardım» ile başlayarak yerini «sürdürülebilir kalkınma amaçları için kapasitegeliştirme» ye bırakmaktadır. Dünya Bankası ve IMF kavramı kırılgan ve çatışma sonrasıdevletler için geçerli olacak şekilde devlet inşası odağında kullanmaktadır. AB üyelikkoşulu olarak sunduğu idari kapasite kavramında farklı ülke grupları için farklı pozisyonalmakta, üyelik sonrası süreç için de kavramın geçerli olduğunu vurgulamaktadır. OECD,AB ile ortak politikalar izlemektedir. Türkiye'de kavram, AB'ye adaylık sürecinde birreform gerekliliği olarak idari kapasitenin güçlendirilmesi üzerinden kurgulandı.Kavramın kamu yönetimine yansıması üç süreçle gerçekleşmektedir. Bunlar, idareningeliştirilmesi, AB'ye üyelik koşulu ve BM etkisiyle sürdürülebilir kalkınma amaçlarınıngerçekleştirilmesidir. Sonuç olarak neoliberal politikalar doğrultusunda değişen devletiniteleyen idari kapasite kavramının kaynağı, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler içinbir müdahale aracı olarak kullanan uluslararası örgütlerdir. Türkiye 2000 sonrası reformsürecini uluslararası örgütler-özellikle AB'ye uyum- ile meşrulaştırmaktadır. Türkiye'deidari kapasite kavramının günümüz kamu yönetimine yansıması bir yön değişiminivurgulamaktadır. Bu yansıma idari kapasiteden çok kurumsal kapasitenin öne çıktığı,sürdürülebilir kalkınma amaçlarına yönelişi ifade etmektedir. Türkiye açısından ABadaylık sürecinde idari kapasitenin en çok üzerinde durulan boyutu kaynak yönetimiyken,2016 sonrası süreçte BM'nin etkisi ve sürdürülebilir kalkınma amaçları için kurumsaldüzeyde kapasite geliştirmeye dönüşmektedir. The functions, position, and field of activity of the state are redefined as the publicadministration evolves in tandem with global changes. This process should be assessedas a situation to which the state is exposed. However, as discussed in the thesis, theconcept has been identified as an intervention tool, particularly by internationalorganizations. Administrative capacity is a term that different people, states, andinternational organizations use for different purposes at different times. In this context,the meanings of the concept that we encounter at different times correspond to differentinternational organizations. In post-World War II national development policies, and after1987 sustainable development policies the United Nations (UN), and administrativecapacity policies, as the implementer of the mentality developed after 1990, wereprimarily carried out with the European Union (EU). The World Bank and IMF apply theconcept to fragile and post-conflict states in a state-building context. This thesisinvestigates this foundation through the lens of new public management- a theoreticalreflection of the new right ideology on public administration theory- and documentanalysis. According to this claim, policy transfer is the technique that makes it possibleto use the concept as a tool for intervention. The EU takes different positions for differentcountry groups on the concept of administrative capacity, which it offers as a conditionfor membership, and emphasizes that the concept is also valid for the post-membershipprocess. OECD follows common policies with the EU. In Turkey, the concept was builton strengthening administrative capacity as a reform requirement in the EU candidacyprocess. Three processes are used to reflect the concept of public administration. Theseare administration improvement, EU membership conditions, and the achievement ofsustainable development goals with the help of the UN. As a result, the source of theconcept of administrative capacity, which characterizes the state that has changed inaccordance with neoliberal policies, is international organizations that use it as anintervention tool for underdeveloped and developing countries. Turkey legitimizes thepost-2000 reform process with international organizations, particularly with the EU. Thereflection of the concept of administrative capacity in today's Turkish publicadministration emphasizes a shift in direction. This reflection expresses the orientationtoward sustainable development goals, in which institutional capacity takes precedenceover administrative capacity. While resource management is the most emphasizeddimension of administrative capacity in Turkey's EU candidacy process, it turns intoinstitutional capacity building for the impact of the UN and sustainable developmentgoals in the post-2016 period.
Collections