İki mülteci kampı: Çınar Fidanlık ve Viyana Mattersburg

Abstract

Kamp pratiği mekansallık ile insani ve sosyal hallerin birleştiği bir pratiktir. Dünyada uluslararası göç olgusu, göç ve göçmenlik ve bunun mekanla ilişkisi önemli bir problem durumundadır. Göç ve göçmenin ne olduğu çeşitli uluslararası kuruluşlar ve tek tek ülkeler bakımından çeşitli şekillerde tanımlanmakta en önemli sorunlarla ise uygulamada mülteci kampının somutlanışında karşılaşılmaktadır. Disiplin ve kontrol alanı olarak mülteci kampları, ülkeler arasında hatta aynı ülkedeki kamplar arasında birçok bakımdan farklılıklar içermekte ve önümüze hem göçmenler hem de onları barındıranlar bakımından farklı mültecilik pratikleri koymaktadır. Çınar Fidanlık Kampı ile Viyana'da bulunan Mattersburg Mülteci Kamplarının araştırılması bu pratikleri birçok bakımdan görünür kılmaktadır. Öncelikle göçmenler arasında Avrupa, daha iyi bir gelecek olarak algılanmakta ve bu kamp yaşamına bakışı etkilemektedir. Göçmenliğin başlı başına bir sorun olması yanında her iki kampta da mekansallıkla birlikte hemen tüm maddi olanakların farklı olduğu fakat insani açıdan yetersizlikler içerdiği, özellikle kadın ve çocuklar için daha ağır problemlerin ortaya çıktığı görülmektedir.

Camp practice is a practice where human and social conditions are combined with spatiality. The phenomenonn of iternational migration , migration&immigration and its relation to the place are an important problem in the world.Immigration and immigrant are defined in various ways by various international organizations and countries on an individual basis and the most important problems are the implementation of the refugee camp in practice.Refugee camps as a discipline and control area differ in many respects between countries and even within the camps in the same country, and put forward different refugee practices in terms of both migrants and their hosts. The research of the Çınar Fidanlık Camp and the Mattersburg Refugee Camps in Vienna makes these practices visible in many ways. First of all, Europe is perceived as a better future among immigrants and this affects the view of camp life. In addition to the fact that immigration is a problem in its own right, it is seen that in addition to spatiality, almost all financial possibilities are different however it includes insufficiencies in a humanistic manner and more severe problems are appeared especially for women and children.