Comparative analysis of myeloid-derived suppressor cells from blood and spleen in gastric and pancreatic cancer
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Fizyolojik koşullarda, miyeloid hücrelerin gelişimi ve olgunlaşması kemik iliğinde gerçekleşir. Kanser gibi kronik inflamasyon süreçlerinde, kemokinlerin, büyüme faktörlerinin ve sitokinlerin üretimi artar, miyelopoiez uyarılır. Ancak, olgunlaşmalarını tamamlamadan dolaşıma çıkan miyeloid hücreler immün yanıtları sekteye uğratırlar. İmmün yanıtları baskılama kapasitesine sahip, miyelopoiezin farklı olgunlaşma basamaklarındaki immatür miyeloid hücreler `miyeloid-kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH)` olarak bilinmektedir. MKBH'ler reaktif oksijen türleri, nitrik oksit, arjinaz 1, indoleamin 2,3-dioksijenaz gibi farklı mekanizmaları kullanarak immün yanıtları baskılamaktadır. Tümörlü farelerde MKBH'ler periferik kan, kemik iliği, karaciğer ve özellikle dalakta birikerek tümör gelişimine ve metastazına destek sağlamaktadır. İnsanda ise dalak dokusuna erişim çok zor olduğu için çalışmalar genellikle periferik kan ile yapılmıştır. Önceki çalışmalarda, kanser hastalarının periferik kanında MKBH'lerin yüksek düzeyde bulunduğu ve bu durumun kötü prognozla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ancak, insanda dalak dokusunda bulunan MKBH'lerin fonksiyon ve karakteri hakkında çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, splenektomi olmuş mide ve pankreas kanserli hastaların periferik kan ve dalak örneklerindeki MKBH alt-tiplerinin dağılımı belirlenmiştir. Özellikle, polimorfonükleer MKBH'lerin (PMN-MKBH) dalakta yığıldığı ve T hücreler ile yakın konumda bulunduğu gösterilmiştir. Dalak ve periferik kanda artan PMN-MKBH yüzdesinin, klinik evreden bağımsız şekilde kötü sağkalımla ilişkilendirilmiştir. Ayrıca, bu çalışmada kanser ile ilişkisi olmayan, travma sonucu splenektomi olmuş hastaların dalak örnekleri ile çalışılmıştır. Benzer şekilde, PMN-MKBH'lerin travmatik dalak dokusunda da biriktiği bulunmuştur. Artan PMN-MKBH yüzdesinin, yaralanma şiddet skorları ile pozitif korelasyon içinde olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, dalaktaki ve periferik kandaki PMN-MKBH'lerin benzer dağılım gösterdiği, morfolojilerinin, reaktif oksijen türleri, nitrik oksit üretim ve T hücre baskılama kapasitelerinin de benzer olduğu bulunmuştur. Hem kanserde hem travmada, insan MKBH-ilişkili immün regülatör moleküllerinin ekspresyonu artmıştır. Sonuç olarak, çalışmamız, kanser ve travma gibi inflamatuvar hastalıklarda insan dalağının MKBH'ler sayesinde immün modülatör fonksiyonu olduğunu göstermektedir. Under physiological conditions, development and maturation of the myeloid cells take place in the bone marrow. In case of chronic inflammatory disorders such as cancer, production of chemokines, growth factors, and cytokines are augmented, and myelopoiesis is boosted. However, the myeloid cells enter circulation without full maturation and may interfere with immune responses. These immature immunosuppressive cells are called `myeloid-derived suppressor cells (MDSCs)`. MDSCs employ different mechanisms such as reactive oxygen species, nitric oxide, arginase 1, indoleamine 2,3-dioxygenase to suppress immune responses. MDSCs are accumulated in the peripheral blood, bone marrow, liver, and especially in the spleen and support tumor formation and metastasis in tumor-bearing mice. On the other hand, since obtaining spleen samples is very challenging, peripheral blood is generally used in human studies. Increased amounts of MDSCs were found in the peripheral blood of cancer patients and were associated with bad prognosis. However, there is more room for research about MDSCs in the human spleen. In this study, from peripheral blood and spleen samples of gastric and pancreatic cancer patients who underwent splenectomy, the subtypes of MDSCs were determined. Particularly, polymorphonuclear MDSCs (PMN-MDSCs) were accumulated in the spleen, and they were in close proximity with T cells. Increased percentages of PMN-MDSCs both in peripheral blood and spleen were associated with bad prognosis regardless of clinical stage. Furthermore, the spleen specimens which were obtained from the patients with traumatic injury served as non-malignant controls. PMN-MDSCs were accumulated in injured spleen similar to that of observed in the cancer patients. Increased percentages of PMN-MDSCs in the spleen were positively correlated with injury severity scores. Furthermore, the splenic PMN-MDSCs as well as the circulating PMN-MDSCs, displayed similar distribution, morphological properties, capacities to produce reactive oxygen species, nitric oxide, and suppressed T cells. Both in cancer and traumatic injury the expression of human MDSC-associated immune regulatory molecules were increased. In conclusion, our results demonstrated the immune modulatory function of the human spleen through MDSCs in inflammatory disorders such as cancer and trauma.
Collections