Cumhuriyet Dönemi gezi edebiyatinda Almanya (1923 - 1950)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Devleti, yurt dışına öğrenci gönderme politikasını on dokuzuncu yüzyılda yürütmeye başlamıştır. Batı örnekli düzenlemelerin başında `eğitim` gelir. Özellikle Paris, Berlin ve Londra'ya askerî alanda tahsil almak için öğrenciler gönderilmiştir. Türk aydınının Fransa'ya ilgisi ve Fransa'nın Türk yazınına etkisi tanzimat döneminde başlar. Diğer Avrupa ülkelerine giden aydınların sayısı daha azdır. Cumhuriyet sonrası bu oran dengelenmeye başlar. Daha sonra bu etki yavaş yavaş kaybolur ve Türk yazını özgün kimliğine kavuşur. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti de yurt dışına öğrenci göndermeye devam etmiştir. Cumhuriyet döneminde ve sonrasında Avrupa'ya giden aydınların sayısı oldukça fazladır. TBMM, 1924'te yurt dışına öğrenci göndermek için talimat vermiştir. 1929 yılında yurt dışına öğrenci gönderimi kanunlaşmıştır. Avrupa'ya pek çok bilim alanında öğrenci gönderilmiştir. Gelişen ekonomisi ile hemen her dönemde cazip olmuştur. Bu çalışmada, Almanya'ya gönderilen aydınlar ve Türk edebiyatına bıraktıkları ele alınacaktır. Türkler, Almanya'ya eğitim için ve daha sonra İkinci Dünya Savaşı'ndan doğan işçi ihtiyacı için göç etmişlerdir. Geçmişte Almanya ve Osmanlı Devleti'nin ilişkileri hep güçlü olmuştur. İki devlet arasındaki bu güçlü bağlar, savaşlarda müttefik olmayla da yakından ilgilidir. Almanya'nın yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkileri yine güçlü olmaya devam etmiştir. Savaşlardan aldığı darbelere rağmen hızla iyileşen ve ilerleyen Almanya, Türkiye için örnek alınan, gelişmiş bir ülkedir. Almanya'nın disiplini, bilim anlayışı ve eğitim alanındaki üstün başarısı; dünya genelinde, yaşamak için başlıca tercih sebeplerinden olmuştur. Türkiye'de, cumhuriyet döneminde ve sonrasında ulaşım imkanları geliştikçe yurt dışına daha çok çıkılmıştır. Almanya'nın tercih edilmesindeki sebepler bu araştırmanın konusuna dahil edilecektir. Sabahattin Ali ve Melahat Togar'ın da içinde bulunduğu yedi kişilik bir grup Türk devleti tarafından 1928 yılında Almanya'ya eğitim için gönderilir. Bu ve bunun gibi çeşitli seyahatlerin sebepleri araştırılacaktır. Ahmet Haşim'in `Frankfurt Seyahatnamesi` isimli eserinde Almanya izlenimleri ele alınacak, Nevzat Üstün'ün `Almanya Beyleri` isimli eserine ve Tezer Özlü'nün anılarına da yer verilecektir. Cumhuriyetin ilk yıllarından 1980'lere kadar Almanya hakkında izlenimler çalışmanın konusuna girecektir. Ottoman State, started to follow the policy of sending the students to foreign countries in nineteenth century. In the list of West based reforms, `education` took the first place. Specially, the students who were taking Military education were sent to Paris, Berlin and London. The well-educated Turks start to take interest in France and the effect of France on Turkish literature pioneers the tanzimat period. The count of well-read Turks who travel to other European countries is less. After democracy, this ratio starts to reach balance. After sometime this effect slowly diminishes and Turkish literature takes its own identity. After the demolishment of Ottoman State, the newly established Turkish government also continued to send students foreign countries. During the democracy period and after it, the number of well-read Turks going to Europe is quite high. In 1924, TBMM issued a directive for sending students to foreign countries. In the year of 1929, a law is regularized for sending the students to foreign countries. A great number of students who were sent to Europe were from Science department. Europe with improving economy took great attentions in every period. In this work, the well-read people who were sent to Germany and the land marks that they have left on Turkish literature will be taken under considerations. First, Turks were travelled to Germany for education and after the second-world war were travelled to provide workforce. In the past, Ottoman state and Germany shared very healthy and strong relationship. This strong relation between two states also appears in the form of alliance in the time of war. This strong relationship of friendship of Germany also continued after the establishment of newly created Republic of Turkey. In spite of damages because of war, the fast growing and developing Germany was an exemplary country for Turkey. The discipline, understanding of science and the extraordinary success in the field of education, in the norms of world, made Germany the most preferred country for living. In Turkey, during the period of democracy and after it with the improvement in transportation means, an increase in travelling to foreign countries recorded. The reasons behind preferring travelling to Germany will also be included to this research work. A group of seven people including Sabahattin Ali and Melahat Togar was sent to Germany in 1928 for education purpose. This convoy and the various convoys like this and their reasons to travel will be researched in this work. Book named as `Frankfurt Seyahatnamesi` written by Ahmet Hashim will be discussed in this work. The book named as `Almanya Beyleri` written by Nevzat Ustun and the memories of Tezer Ozlu will also be explained. In this work, from the early ages of democracy till 1980's, the impression related to Germany will be enlighten.
Collections