Helikobakter pilori eradikasyonunda kinolon bazlı tedavi ve üçlü tedavi (Klaritromisin, Amoksisilin, PPI) sonuçlarının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Helicobacter pylori enfeksiyonu, kronik gastit ve peptik ülser hastalığının ana nedenidir ve mide kanseri, MALT lenfoma ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle başarılı Hp eradikasyonu son derece önemlidir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda Hp eradikasyon oranlarının düştüğü gösterilmiştir. Bu yüzdenyeni tedavi rejimlerine gereksinim söz konusudur.Bu çalışmada Hp pozitif hastalarda, standart tedavi protokolü ile 14 günlük kinolon bazlı ve kinolon bazlı ardışık tedavi rejimlerinde Hp eradikasyon oranlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır.Çalışmamıza Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Gastroenteroloji polikliniğine Ekim 2009 - Ağustos 2010 tarihleri arasında dispeptik yakınmalarla başvuran 102 Hp pozitif hasta dahil edildi. Hp tanısı hızlı üreaz testi ve histopatalojik inceleme ile konuldu. Her iki tanı testi de pozitif olan hastalar değişik tedavi protokollerine göre 34 hastadan oluşan üç gruba ayrıldı.Standart tedavi verilen 1. gruba ilk 2 hafta boyunca klaritromisin 2x500 mg, amoksisilin 2x1 gr ve lansoprazol 2x30 mg verildi. Kinolon bazlı 14 günlük tedavi verilen 2. grup hastalara ilk iki hafta boyunca moksifloksasin 1x400mg, amoksisilin 2x1 gr ve lansoprazol 2x30 mg verildi. Kinolon bazlı ardışık tedavi uygulanan 3. grup hastalara ilk hafta amoksisilin 2x1 gr ve lansoprazol 2x30 mg, ikinci hafta moksifloksasin 1x400 mg ve lansoprazol 2x30 mg verildi. Üç grup hastada Hp eradikasyonu sonrası lansoprazol 1x30 mg ile tedaviye 4 hafta daha devam edildi. Tüm tedaviler tamamlandıktan 2 hafta sonra Hp eradikasyonu ÜNT ile değerlendirildi. Hp eradikasyon tedavisine yanıt oranları Ki-kare testi ile değerlendirildi. p<0.05 anlamlı olarak kabul edildiÇalışmamızda hastaların yaş ortalaması 40,2 + 13,7 idi. Gruplardaki hastalar arasında ortalama yaş ve cinsiyet açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Tüm hastalar birlikte değerlendirildiğinde cinsiyet ve tedaviye yanıt arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmedi (p=0,45). Her üç grupta hastaların endoskopik tanılarına ve histopatolojik tanılarına göre Hp eradikasyon oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu. Tedavi sonrası Hp eradikasyon oranları; standart tedavi grubunda %64,2 (22/34), kinolon bazlı 14 günlük tedavi grubunda % 67,6 (23/34), kinolon bazlı ardışık tedavi grubunda %64,2 (22/34) bulundu. Üç tedavi grubu arasında Hp eradikasyon oranları açısından istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmedi (p=0,95).Uygulanan her üç tedavi rejimi ile Hp eradikasyon oranının kabul edilebilir değer olan % 80'in altında kalması Hp'nin klaritromisin ve moksifloksasine dirençli olmasına veya tedavi uyumsuzluğuna bağlanabilir. Ancak Hp'nin antibiyotik direnç profilinin bölgesel farklılıklar gösterebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle moksifloksasine karşı direnç durumunu değerlendirecek çok merkezli çalışmalara gereksinim vardır. Ayrıca başarılı Hp eradikasyonu için farklı Hp eradikasyon rejimlerini içeren çalışmaların sürdürülmesi gerekir. Helicobacter pylori infection is the main cause of chronic gastritis and peptic ulcer disease, and is closely related to the development of gastric carcinoma and MALT lymphoma. Consequently, great emphasis has been placed on its successful Hp eradication. However, the eradication rates of Hp infection have been shown to decrease in the recent studies. So new treatment regimens are needed.The aim of this study was to compare the efficacies of Hp eradication rates of standard therapy protocol, 14 day quinolon based and quinolon based sequential therapy .102 Hp positive dyspeptic patients was admitted to Karadeniz Technical University Farabi Hospital Gastroenterology Department between October 2009 - August 2010 were included the study. Hp diagnosis was made by rapıd urease test and histopathological examination. Patients who were diagnosed positively were divided into 3 groups according to their treatment protocols. Each group consists of 34 patients.First group with standard therapy received clarithromycin 2x500mg, amoxicillin 2x1g, lansoprasol 2x30 mg for 2 weeks. Secong group received for 2week, moxifloxacin 1x400 mg, amoxicillin 2x1g and lansoprasol 2x30 mg. Third group received kinolon based sequential therapy; first week amoxicillin 2x1g, lansoprasol 2x30 mg and second week moxifloxacin 1x400 mg, lansoprasol 2x30 mg. After this period, patients received lansoprasol 1x30mg for 4 weeks. Hp eradication was controlled by UNT , after two weeks of the treatment. The response of the Hp eradication therapy was interpreted by Ki-square test and p<0,05 was considered meaningful.In our study, patient's average age were 40,2 ± 13,2 . There was no significant statistically difference ın terms of the gender and mean age between all groups. There was no significant statistically difference between gender and the result of the therapy (p=0.45). There was no signifcant statistical difference in terms of endoscopic and histopathological diagnosis in all groups. Hp eradication rate was 64,2 % (22/34) in standard therapy group, 67,6 % (23/24) in 14 day therapy group, 64,2 % (22/34) in quinolon based sequential therapy group. There was no statistically significant difference ın terms of Hp eradication rates between three group (p=0,95).Our eradication rate was below 80% and this result is not acceptable eradication rate. This low eradication rate may be related with high resistance rate of Hp to clarithromycin and moxifloxacin, and noncompliance of patients with those regimens. Hp antibiotic resistance profile may be differ according to the geographic regions. So further multıcenter, randomized studies investigating moxifloxacin resistance factor are needed. Furthermore new studies about different Hp eradication regimens are needed for succesfull Hp eradication treatment.
Collections