Açık sistem endotrakeal aspirasyon uygulanan entübe hastalarda üç farklı aspirasyon basıncının etkinlik ve komplikasyon açısından karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Araştırma, entübe yoğun bakım hastalarında üç farklı aspirasyon basıncının, hastaların hemodinamik parametreleri (ortalama arteriyel kan basıncı, kalp atım hızı), SpO2 ve arteriyel kan gazı değerleri, sekresyon miktarı ve komplikasyon gelişimi (hipoksemi, bradikardi, taşikardi, hipotansiyon, hipertansiyon ve trakeal mukoza hasarı) açısından etkisini karşılaştırmak amacıyla kendi kendine kontrollü (self controlled design), prospektif deneysel bir çalışma olarak planlanmıştır. Araştırma, T.C Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anestezi ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesi'nde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini Power analizi ile belirlenen 47 hasta oluşturmuştur. Araştırma verileri 1 Şubat 2016-13 Mart 2017 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırma verileri `Hasta Tanıtım ve İzlem Formu`, `Açık Sistem Aspirasyon Yöntemi Uygulama Rehberi`, `Arteriyel Kanülden Kan Gazı Örneği Alma Rehberi` kullanılarak toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizinde; sayı, yüzdelik, ortanca, standart sapma, tekrarlı ölçümlerde varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıştır. Araştırma bulguları incelendiğinde; entübe yoğun bakım hastalarına uygulanan üç farklı aspirasyon basıncı (80 mmHg, 150 mmHg, 250 mmHg) arasında, hastaların hemodinamik parametreleri (OAB, kalp atım hızı), SpO2 ve arteriyel kan gazı değerleri (PaO2, PaCO2, SaO2, pH), komplikasyon gelişimi (hipoksemi, bradikardi, taşikardi, hipotansiyon, hipertansiyon ve trakeal mukoza hasarı) açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Ancak her grupta (80 mmHg, 150 mmHg, 250 mmHg) ölçüm periyodlarına göre hastaların kalp atım hızı, OAB, SpO2 ortalamaları arasındaki fark çok anlamlı bulunurken (p<0.001), arteriyel kan gazı değerlerinden PaO2, PaCO2, SaO2, pH ortalamaları arasında fark ise anlamlı bulunmuştur (p<0.05).Araştırmada, aspire edilen sekresyon miktarının, artan basınçla birlikte anlamlı şekilde artma eğiliminde olduğu, basınçlar arasında aspire edilen sekresyon miktarı ortancaları bakımından istatistiksel olarak çok anlamlı fark olduğu belirlenmiştir (p<0.001). Aynı zamanda hastaların aspirasyon biter bitmez tekrar aspirasyona gereksinim duyma sıklığının da artan basınçla birlikte azalma eğiliminde olduğu, basınçlar arasında aspirasyon biter bitmez tekrar aspirasyona gereksinim duyma durumları bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır (p<0.05). Araştırmada üç farklı basınçla aspirasyon uygulanan hastaların hiçbirinde aspirasyon sırasında taşikardi, bradikardi, hipoksemi, trakeal mukoz hasarı ya da mukozal kanama yönünden komplikasyon gelişimi gözlenmezken, basınçlara göre aspirasyon sırasında gözlenen geçici oksijen desatürasyonu oranları ile basınçlara göre aspirasyon sırasında gözlenen geçici hipertansiyon gelişme oranları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak, çalışma sonuçları 250 mmHg'lık aspirasyon basıncının 80 ve 150 mmHg'lık aspirasyon basınçlarına kıyasla aspirasyon sırasında ve sonrasında hemodinamik parametreler, kan gazı değerleri ve komplikasyon gelişme durumunu daha fazla etkileyebileceği varsayımını desteklememektedir. Mekanik ventilatöre bağlı yoğun bakım hastalarında, 250 mmHg'lık aspirasyon basıncının, açık sistem aspirasyon yöntemi ile ilgili standart prosedürlerin izlenmesi durumunda, sekresyonları temizlemede 80 ve 150 mmHg'lık basınçlardan daha etkin ve onlarla eşit seviyede güvenli olduğu kabul edilebilir.Anahtar Sözcükler: Endotrakeal aspirasyon; aspirasyon basıncı; komplikasyon; açık sistem aspirasyon; yoğun bakım hastaları This research was planned as a self-controlled designed, prospective experimental study with the purpose of comparing the influence of three different suction pressures on the intubated intensive care patients with respect to the patients' hemodynamic parameters (mean arterial blood pressure, heart rate), SpO2 and arterial blood gas values, amount of secretion and complication development (hypoxemia, bradycardia, tachycardia, hypotension, hypertension and tracheal mucosal injury). The research was carried out in the Anesthesiology and Reanimation Intensive Care Unit (ARICU) of Turkish Republic Ministry of Health University of Health Sciences Tepecik Training and Research Hospital. The study population consists of 356 intubated and mechanically ventilated patients at ARICU between the dates of February 1st 2016 and March 13th 2017. The study sample included 47 patients who met the research inclusion criteria. The research data were gathered from several data sources including `Patient Identification and Follow Up Form`, `Open System Suction Method Application Guide`, and `Guide for Blood Gas Collection from Arterial Cannula`. For analyzing the data obtained in this study, number, percentile, median, standard deviation, repeated measures analysis of variance, and Bonferroni test were employed. The analysis of the research findings did not reveal any significant difference (p<0.05) among the three different suction pressures (80 mmHg, 150 mmHg, 250 mmHg) which were applied to the patients with respect to the patients' hemodynamic parameters (mean arterial blood pressure, heart rate), SpO2 and arterial blood gas values (PaO2, PaCO2, SaO2, pH), bradycardia, tachycardia, hypotension, hypertension and tracheal mucosal injury). For each group (80 mmHg, 150 mmHg, 250 mmHg), in respect of the measuring periods, the difference among the patients' heart rate, MAP, SpO2 mean values were found very significant (p<0.001) whereas the difference among the arterial blood gas values of PaO2, PaCO2, SaO2, pH means were found significant (p<0.05).In this research it was determined that the amount of the suctioned secretion was tended to increase along with the increased pressure and there was a statistically very significant difference (p<0.001) among the pressure levels with respect to the medians of the amount of the suctioned secretion. It was also observed that, once the suction was ended, the frequency of need for repeated suction tended to decrease along with the elevated levels of suction pressure and there was a statistically significant difference (p<0.05) among the pressure levels regarding the need for repeated suction once the suction was ended. In this research, tachycardia, bradycardia, hypoxemia, tracheal mucosal injury or mucosal bleeding related complication development was not observed during the suction for none of the suction induced patients with three different pressures. The difference among the temporary oxygen desaturation rates observed during the suction in respect of pressure levels and the temporary hypertension rates observed during the suction in respect of pressure levels was not found statistically significant (p>0.05).Consequently, the results of this study did not support the hypothesis, which suggests that the 250 mmHg suction pressure may influence the hemodynamic parameters, blood gas values, and complication development occurrences during and after suction comparatively more than the 80 and 150 mmHg suction pressures. It may be propounded that the 250 mmHg suction pressure, via compliance with the open system suction method related procedures, is being more effective and equally safe for secretion cleaning in comparison to the 80 and150 mmHg suction pressures. Key words: Endotracheal suctioning; suction pressure; complication; open system suction; intensive care patients
Collections