Midilli Adası Osmanlı çeşmeleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yüzyıllardır gelişmekte olan çeşme mimarisinin Anadolu' da rastladığımız ilk örnekleri 8-9. yüzyıllara tarihlenmesine karşın, Türk kültüründeki ilk örnekler Artuklu dönemine aittir. Osmanlı döneminde çeşitlenerek ve gelişerek kendini göstermeye devam eden çeşmeler, tüm hakimiyet alanlarında sıkça inşa edilen yapı türleridir ki yaklaşık 450 sene boyunca Osmanlı İmparatorluğu' nun toprağı olan Midilli ya da diğer adıyla Lesvos Adası' nda da bu yapı türü yaygın olarak görülmektedir. Türkiye' den ayrı düşünülemeyen Midilli' de, Osmanlı' ya dair pek çok dokunun bulunmasına karşın çalışma konumuzu adadaki çeşmeler oluşturmaktadır. Kolayca tahrip olabilen bu yapılara ait kısıtlı bulunan bilgi ve belgelerin yanı sıra çalışmamızla birlikte, çeşmelerin tasnifleri yapılarak bir belge niteliğinde envantere katkı sağlamak tarafımızca amaç edinilmiştir. Bu doğrultuda incelemelerimiz sonucunda Midilli' de Osmanlı dönemine ait 43 çeşmeye ulaşılmıştır. Çeşmelerden 23 tanesinde kitabe mevcut iken 20 tanesinde kitabeler ya sökülmüş ya da hiç konulmamıştır. Kitabesi bulunan çeşmelerden en erken tarihlisi 18. yüzyılın başlarına tekabül ederken, en geç inşa edilen çeşme 20. yüzyılın başında yapılmıştır. Genel itibariyle klasik düzende yapıldığını tespit ettiğimiz çeşmelerin yanı sıra, batı sanatı anlayışında üslup ve tekniklerin uygulandığı çeşmelerin de varolduğunu söylemek mümkündür. Türk mimari yapılanmasında ihtiyaç, hayır, inanç gibi çeşitli sebeplerle yapılan çeşmeler, Anadolu' da olduğu gibi Midilli Adası' nda da mimari ve sosyo- kültürel açıdan bulundukları yere büyük katkıda bulunmuştur. Even though in Anatolia, the first samples of fountain architecture were dated in the 8th-9th centuries, the first structures of the fountains are known from the Artuqid dynasty (Artuqid period) in Turkish culture. The fountain structures have shown a great impact in the Ottoman era. They have been constructed all over the territories. As a significant example, approximately 450 years, Lesbos Island (also known as Mitilini) was one of the important dependencies of the Ottoman Empire and it presents very important examples of fountain architecture. In terms of the geographical proximity and historical background, Lesbos Island and Turkey demonstrate great integrity. In the light of these frameworks, our study concentrates on the fountain structures in the Lesbos Island. The analysis of these fountains is our first aim. The obtained results will provide an important contribution to the analysis collection. In Lesbos Island, 43 fountains were documented and analyzed, which were built in the Ottoman era. Twenty-three of the analyzed samples presents epitaphs, while the other 20 samples do not (ruined or removed). One of the fountains with an epitaph is dated early periods of the 18th century. Additionally, the latest one was built at the begging of the 20th century. Even though the fountains have been built in the classical framework, the Wester Art techniques and styles can be observed from some of the samples. The public fountains not only present the materialistic expression of ritualistic behavior in Turkish architecture but also contribute to Lesbos Island concerning the social and cultural perspectives, as in Anatolia.
Collections