Mudanya Mütarekesi sürecinde tarafların politik tutumları ve boğazlar bölgesindeki askeri hareketlilik
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Genellikle, Türk Milli Mücadelesi'nin; Türk milletinin varını yoğunu ortaya koyarak yürüttüğü ve yaklaşık dört yıllık kanlı bir mücadeleden sonra, Türk kuvvetlerinin 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir'e girmesiyle bittiği kabul edilmektedir. Bu tarihten itibaren gelişen ve 11 Ekim 1922 tarihinde İtilaf Devletleriyle varılan uzlaşma ile noktalanan bir süreç vardır ki söz konusu bu genel kanıya ait tarihin (9 Eylül 1922) biraz daha ileriye (11 Ekim 1922) çekilmesini haklı kılacak niteliktedir.26 Ağustos 1922 tarihinde başlatılan Büyük Taarruz harekâtı, Yunan kuvvetlerine ağır bir darbe indirmiş, bozulan Yunan birliklerinin Anadolu'dan tamamen atılması için Türk takip harekâtı yönünü Boğazlar bölgesine çevirmiştir. Türk takip harekâtı sonucu, Anadolu'daki Yunan kuvvetleri Eylül 1922'nin ortalarına kadar temizlenmiştir. Ancak, Trakya bölgesine kaçan ve orada yerleşmeye çalışan Yunan kılıç artıklarının takibi amacıyla, Boğazlar bölgesine yaklaşan Türk kuvvetleri, İtilaf Devletleri kuvvetleri ile karşı karşıya gelmiştir.Boğazlar bölgesindeki bu karşılaşma önemli bir krizi de beraberinde getirmiştir. Bu kriz; Misakı Milli sınırları içerisinde bulunan Doğu Trakya'nın Türk idaresine teslimi konusunda, İtilaf Devletleri ile Türk kuvvetlerini, neredeyse, sıcak bir savaşın eşiğine getirmiştir. Doğu Trakya'ya yerleşen Yunan kuvvetlerinin, İtilaf Devletlerinin desteğiyle, İstanbul üzerinden Anadolu'yu yeniden işgale kalkışması bile ihtimal dâhilindedir. Şüphesiz böyle bir durum, Türk zaferinin kazanımlarını ortadan kaldıracak riskler taşımaktadır. Yaklaşık olarak bir ay süre ile (11 Eylül-11 Ekim 1922) Boğazlar bölgesinde yaşanan bu kriz esnasında, tarafların politik ve askerî tutumlarının incelenerek çözüme kavuşturulması süreci bu tezin konusunu oluşturmaktadır.Beş bölüm şeklinde planlanan çalışmada; krizin oluşumundan, çözümüne kadar geçen süreç içerisinde yer alan taraflar tek tek ele alınarak incelenmiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın, krizin çözümünde geliştirdiği `kontrollü askerî baskı politikasını` nasıl uyguladığı, TBMM'nin süreçteki yeri ile İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan'ın politik tavırları ayrı ayrı değerlendirilerek, Boğazlar bölgesindeki askerî hareketliliğin diplomasi sahasındaki gelişmelere nasıl bir yön çizdiği incelenmiştir. Generally, the Turkish War of Independence; It is accepted that the Turkish nation used all its means and ended with the Turkish forces entering Izmir on September 9, 1922, after a bloody struggle for about four years. There is another process that has developed since this date and ended with the compromise reached with the Allies Powers on October 11, 1922. This will justify the fact that the date of the general consensus in question (September 9) is further advanced.The Great Offensive Operation, which started on 26 August 1922, dealt a heavy blow to the Greek forces, and the Turkish pursuit operation turned its direction to the Straits region in order to expel the broken Greek troops from Anatolia completely. As a result of the Turkish pursuit operation, the Greek forces in Anatolia were cleared by the middle of September 1922. However, the Turkish forces approaching the Straits in order to follow the Greek military remains that fled to the Thrace region and tried to settle there, came face to face with the forces of the Allies Powers.This encounter in the Straits region brought along an important crisis. This crisis; It almost brought the Allied Powers and the Turkish forces to the brink of a hot war regarding the delivery of Eastern Thrace, which is within the borders of the Misakı Milli, to the Turkish administration. It is even possible that the Greek forces settled in Eastern Thrace, with the support of the Allies Powers; attempt to occupy Anatolia again through Istanbul. Undoubtedly, this situation is large enough to eliminate the gains of Turkish victory.The process of analyzing and resolving the political and military attitudes of the parties during this crisis in the Straits region for approximately one month (11 September-11 October 1922) is the subject of this study.In the study planned as five parts; the parties involved in the process from the formation of the crisis to its resolution were examined one by one. How Mustafa Kemal Pasha implemented the `controlled military pressure policy` developed in the solution of the crisis, the function of the Turkish Grand National Assembly in this process and the political attitudes of England, France, Italy and Greece were evaluated separately. In addition, it was examined how the military dynamism in the Straits region directed the developments in the field of diplomacy.
Collections