Safevi Devleti'nin Doğu politikası (1501-1736)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkiye'deki Safevî çalışmaları, Safevî Devleti'nin Osmanlı Devleti ile olan ilişkilerineodaklanmakta ve Safevî-Osmanlı ilişkileri dar bir bakış açısıyla `Şiî-Sünnî çatışmasına`indirgenmektedir. Buna bağlı olarak Türkiye'de Safevîlerle ilgili çalışmaların büyük çoğunluğu`Kızılbaşlık`, `Şah İsmâil`, `Safevî Devleti'nde Türkmen aşiretlerin rolü` gibi alanlara sıkışıpkalmıştır. Bu da Bâbür ve Osmanlı İmparatorluğuyla birlikte dönemin en güçlü devletlerindenbiri olan Safevîlerle ilgili yanlış ve eksik bir algının oluşmasına neden olmaktadır. On altıncıyüzyılın başlarında İran'da Safevî devleti iktidara gelirken aynı tarihlerde Timur'un halefleriHindistan'da Bâbürlü İmparatorluğunu kurmuştur. İran ve Hindistan bu iki hanedan altındadönemin büyük güçleri olarak ortaya çıkmışlardır. Bu iki devlet yoğun etkileşim içerisindeolmuş ve birbirlerinin gelişmelerinde etkili olmuşlardır. Şah İsmâil'in 1510'da Özbek ŞeybânîHan'ı yenmesinden sonra başlayan Safevî Devleti ile Bâbür imparatorluğu ilişkileri uzun zamandostane bir çizgide seyretmiştir. Safevîler ile Bâbürlülerin ortak düşmanı olarak Özbeklerinbölgedeki faaliyetleri İran ile Hindistan arasındaki ilişkilerde etkili faktörlerden biri olmuş vebu ortak sınır tehdidinin varlığı ilişkileri daha da yakınlaştırmıştır. İran'ın batı sınırlarındakiOsmanlı'nın yoğun askerî faaliyeti de Safevîleri doğu sınırlarını sakin tutmak için Bâbürlülerile iyi ilişkiler geliştirmeye zorlayan diğer bir faktör olmuştur. Bununla birlikte her iki devletaçısından stratejik bir öneme sahip olan Kandehar zaman zaman ilişkilerde pürüz yaratan birxiiifaktör olarak öne çıkmıştır. Bunun yanı sıra Safevîlerin Bâbür İmparatorluğu hâkimiyetindekiDekken Sultanlığındaki Şiîlerle kurduğu ilişkiler de her zaman Bâbürlüleri rahatsız etmiştir. Buçalışma Safevî Devleti'nin doğu sınırındaki gelişmelere ve Bâbür İmparatorluğu ile kurduğuilişkilere odaklanmaktadır.Anahtar kelimler: Safevîler, Bâbürlüler, İran, Hindistan, Özbekler In Turkey, Safavid studies focus on the relations of the Safavids with the OttomanEmpire, and the Safavid-Ottoman relations are reduced to the `Shiite-Sunni conflict` with atunnel vision. Accordingly, most of the studies on Safavids in Turkey have been stuck in areassuch as `Qizilbash`, `Shah Ismail`, and `The role of Turkmen tribes in the Safavids`. Thiscauses a false and incomplete perception of the Safavids, one of the most powerful states of theera together with the Baburids and the Ottoman Empire. At the beginning of the sixteenthcentury, the Safavids came to power in Iran, and at the same time, Timur's successorsestablished the Baburids Empire in India. Iran and India emerged as the great powers of the eraunder these two dynasties. These two states had been in intense interaction and had beeninfluential in one another's development. The relations between the Safavids and the BaburidsEmpire, which started after Shah Ismail defeated the Uzbek Shaybani Khan in 1510, had beenfriendly for a long time. The raids of the Uzbeks, as the common enemies of the Safavids andthe Baburids, had been one of the effective factors in the relations between Iran and India, andthe existence of this common border threat has brought the relations even closer. The intensemilitary activity of the Ottomans on Iran's western borders was another factor that forced theSafavids to develop good relations with the Baburids to keep their eastern borders stable.However, Kandehar, which had strategic importance for both states, has come to the fore as axvfactor that creates relation problems. In addition, the relations established by the Safavids withthe Shiites in the Deccan Sultanate, which was under the domination of the Baburids Empire,always annoyed the Baburids. This study focuses on the developments in the eastern border ofthe Safavids and its relations with the Baburids Empire.Keywords: Safavids, Baburids Empire, Iran, India, Uzbeks
Collections