Türkiye-AB gümrük birliğinin neofonksiyonalizm açısından değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışmasında Avrupa Birliği ve Türkiye arasında 1996 yılında yürürlüğe giren gümrük birliği neofonksiyonalizm teorisi çerçevesinde incelenmektedir. Özellikle ekonomik anlamda ikili ilişkilerin önemli bir kısmını oluşturan bu anlaşma yıllar içerisinde değişen küresel konjonktüre yeterince ayak uyduramamıştır. Gümrük birliğinin yapısal sorunları taraflar arasındaki ilişki gelişip beklentiler farklılaştıkça daha da belirgin hale gelmiştir. Bu sebeple gümrük birliğinin işlevselliğini arttırmak ve tarafların beklentilerini karşılamak amacıyla çözüm arayışına girilmiştir. Neofonksiyonalizm teorisini merkeze alan bu çalışmada Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki gümrük birliğinin genişletilmesi, derinleştirilmesi ve daha işlevsel bir ilişki kurulması yönünde mevcut sorunların giderilmesi gerektiği sonucuna varılması amaçlanmaktadır. Neofonksiyonalizmin temel kavramlarından olan yayılma (spill-over) gümrük birliği ilişkisini tam olarak açıklayamadığı için saçılma (spill-around) kavramı yani yetki kapsamının arttırıldığı ancak yetki düzeyinin sabit kaldığı bir konjonktürde gümrük birliğinin eksiklerinin belirlenerek bu eksiklerin giderilmesi konusuna daha iyi bir açıklama getireceği sonucuna ulaşılmıştır. Mevcut Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesiyle saçılma etkisinin de öngördüğü gibi taraflar arasında daha fazla ticari entegrasyonun sağlanması ve tüm sorunlarına sürdürülebilir bir çözüm getirebileceği tartışılacaktır. In this thesis, the customs union between the European Union and Turkey, which entered into force in 1996, is examined within the framework of neofunctionalism theory. This agreement, which constitutes an important part of bilateral relations, especially in economic terms, has not been able to keep up with the changing global conjuncture over the years. The structural problems of the customs union have become more evident as the relations between the parties develop and the expectations differ. For this reason, a solution has been sought in order to increase the functionality of the customs union and to meet the expectations of the parties.In this study, which focuses on the theory of neofunctionalism, it is aimed to conclude that the existing problems should be resolved in order to expand and deepen the customs union between the European Union and Turkey and to establish a more functional relationship. Since the spill-over effect, which is one of the basic concepts of neofunctionalism, cannot fully explain the customs union relationship, it has been concluded that the concept of spill-around, that is, in a conjuncture where the scope of authority is increased but the level of authority remains constant, will provide a better explanation for the elimination of these deficiencies by determining the deficiencies of the customs union. It will be discussed that by updating the current Customs Union Agreement, as predicted by the spill-around effect, more trade integration between the parties and a sustainable solution to all their problems can be achieved.
Collections