İbn Haldun'un bilim anlayışı ve sekülerleşme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çağdaş toplumların sosyal ve kültürel hayatının temel niteliklerinden biri hiç kuşkusuz seküler düşünce, yapılanma ve yaşam tarzıdır. Uzun bir tarihi geçmişe sahip olmasına karşın sekülerleşme olgusu son birkaç yüzyılın en önemli değişkenlerinden biri haline gelmiştir. Modern sekülerleşme süreci her ne kadar Avrupa ve ABD'de ortaya çıkmış ve yayılmışsa da bu olgu küreselleşmeyle birlikte diğer dünya toplumlarını da etkisi altına almıştır. Sekülerleşme olgusu, bunu, özellikle bilim, teknoloji ve felsefenin etkisiyle gerçekleştirmiştir.Türkiye'de sekülerleşme, özellikle son yıllarda, etkisini hayatın birçok alanında güçlü bir şekilde hissettirmektedir. Ülkemizin de sekülerleşmeye başlamasıyla birlikte bu olgu bizi de artık ciddi anlamda ilgilendirmeye başlamıştır. Bu yüzden sekülerleşme olgusu ve dinamikleriyle toplum olarak yüzleşmemiz kaçınılmazdır. Batının sekülerleşme modeli Tanrıya yer vermeyen sekülarist ve pozitivist bir nitelik taşımaktadır. Buna tepki olarak yeni paradigma arayışlarının gündeme gelmesi de gecikmemiştir. Ancak her ne kadar postsekülar düşünürler buna karşı çıksalar da önerdikleri model, mevcut durumu daha da karmaşık hale getirmekten öteye gidememiştir. Örneğin buradaki sekülerleşme süreci öncelikle kilisenin hakikat tekeli iddiasını daha sonra da tüm dinsel hakikat iddialarını yıkarak gelişirken postsekülerleşme süreci ise tüm hakikat iddialarına; dolayısıyla bilimin de hakikat iddiasına karşı çıkmıştır. Böylece gelinen noktada Batı'nın bilim paradigması bir çıkmaz ve krize doğru evrilmiştir.İbn Haldun, metafiziği dışlayan ya da metafiziğe kayıtsız kalan Batının sekülerleşme modeline karşılık, bilimsel yöntem ve yaklaşımı da içeren yeni bir sekülerleşme modelini içinde barındırır gibidir. İbn Haldun'un bilim anlayışına yakından bakıldığında onda olguların pozitif bir kavranışı bulunmakla birlikte bilimsel ilke ve kurallara ilahi bir unsur eklemesi, onu egemen klasik sekülerleşme modelinden ayırmaktadır. Dolayısıyla Müslüman bir düşünür olarak İbn Haldun, ortaya koyduğu bilim anlayışı ve bu anlayışa bağlı kalarak yürüttüğü bilimsel faaliyetleriyle, çağdaş toplumlara alternatif bir sekülerleşme modeli sunabilecek bir örnek oluşturabilir.Anahtar Kelimeler: İbn Haldun, din, bilim, sekülerleşme Secular thought, structuring and lifestyle are undoubtedly one of the basic characteristics of the social and cultural life of contemporary societies. Despite having a long history, secularization has become one of the most important variables of the last few centuries. Although the modern secularization process has emerged and spread in Europe and the USA, this phenomenon has affected other world societies along with globalization. The phenomenon of secularization has accomplished this, especially under the influence of science, technology and philosophy.Secularization in Turkey, especially in recent years, the impact is felt strongly in many areas of life. With the start of secularization in our country, this phenomenon has started to concern us seriously. Therefore, it is inevitable that we face the phenomenon and dynamics of secularization as a society.The secularization model of the West has a secularist and positivist character that does not include God. In response, the search for new paradigm was not delayed. However, although the post-secular thinkers disagreed, the model they proposed could not go beyond making the current situation even more complicated. For example, the process of secularization here develops by first destroying the claim of the monopoly of the church and then all the claims of religious truth, while the process of postsequationalization; therefore, he also opposed science's claim to truth. Thus, at the point reached, the science paradigm of the West is a dead end and has evolved into a crisis.Ibn Khaldun seems to have a new model of secularization, which includes the scientific method and approach, as opposed to the secularization model of the West, which excludes metaphysics or is indifferent to metaphysics. When Ibn Khaldun has a closer look at his understanding of science, he has a positive understanding of the facts, but adding a divine element to scientific principles and rules distinguishes him from the dominant classical secularization model. Therefore, as a Muslim thinker, Ibn Khaldun can serve as an example to present an alternative secularization model to modern societies with his scientific understanding and scientific activities carried out by adhering to this understanding.Key words: Ibn Khaldun, religion, science, secularization
Collections