Antik dönemde batı anadolu'da özel ve resmi yapılarda su kullanımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Batı Anadolu'da Arkaik Dönem'den itibaren Yunan polislerinde su temini ve kullanımına dair tespit edilen yapıların Bronz Çağ'ın Myken ve Minos uygarlıklarındaki uygulamalar ile büyük benzerlikler taşıdığı görülür. Su temininde Hellenistik Dönem'e kadar kuyu, yağmur suyu depolayan sarnıçlar ve kısa mesafeli su yolları tercih edilirken, bir yandan da kentlerdeki insanların günlük kullanım için suya erişimi merkezi yerlere yapılmış çeşmeler aracılığı ile olmaktadır. İ.Ö. 4. yüzyıldan itibaren birlikte su temininin büyük boyutlu ve daha planlı hale gelmesi ile kentler içerisinde su tüketilen kamusal ve özel yapılarda da artış görülür. Kamusal alanda çeşme ve hamam yapılarının büyümesi ve sayısının artmasına paralel olarak su, özel konutlar içerisine dağıtım şebekesi aracılığıyla ulaşır hale gelir.Batı Anadolu'nun Roma hakimiyetine girmesi bölgede bir refah dönemi başlatır. Roma mimarisindeki harç ve tonoz kullanımının mimaride yarattığı sıçrama su ile alakalı yapıların boyut olarak büyümesine ve çeşitlenmesine fırsat yaratır. Kemerli köprüler aracılığıyla yüzlerce km mesafeden su taşıyan su yolları inşa edilir. Castellum ve depo yapıları ile kent içi su dağıtımı kompleks bir hal alır. Roma günlük yaşamında büyük yer tutan hamam kültürü Batı Anadolu'da da etkisini gösterir ve imparatorluğun batısındaki devasa hamam yapılarının Hellen kültürü ile sentezi olan hamam-gymnasion yapıları ortaya çıkar. Kamusal alanlardaki çeşmeler, halkın su teminini karşılama görevinin yanında kimi zaman estetik kaygılarla ve propaganda amaçlı inşa edilmeye başlanırken çok katlı ve gösterişli anıtsal çeşmeler görülür. Ayrıca refahın sağlanması ile birlikte lüks tüketimde de artış yaşanır. Özel mülk kavramı kuvvetlenir ve suyun evlere kadar taşınabilmesi sayesinde dışa kapalı villa ve konutlar mümkün hale gelir. It is seen that the structures related to water supply and use in Greek polis since the Archaic Period in Western Anatolia share great similarities with the practices in the Mycenaean and Minoan civilizations of the Bronze Age. While wells, cisterns that store rain water and short-distance aqueducts were preferred for water supply until the Hellenistic Period, on the other hand, people in the cities had access to water for daily use through fountains built in central places. With the beginning of 4th century B.C., water supply has become larger and more planned, and there has been an increase in public and private buildings where water is consumed in cities. In parallel with the growth and increase in the number of fountain and bath structures in the public area, water becomes available to private residences through the distribution network.The Roman domination of Western Anatolia starts a period of prosperity in the region. The breakthrough created by the use of mortar and arch creates an opportunity for structures related to water to grow in size and diversify. Through arched bridges, aqueducts carrying water from hundreds of kilometers away are built. With the castellum and storage structures, urban water distribution becomes more complex. The bath culture, which has a great place in Roman daily life, also shows its effect in Western Anatolia, and the bath-gymnasion structures, which are the synthesis of the gigantic bath structures in the west of the empire with the Hellenic culture, emerged. While the fountains in the public areas are started to be built for the purpose of propaganda and aesthetic concerns, in addition to the duty of meeting the water supply of the people, multi-storey and ostentatious monumental fountains are seen. In addition, with the provision of welfare, there is an increase in luxury consumption. The concept of private property is strengthened and villas and residences wihich have closed plan become possible thanks to the fact that water can be carried to the houses.
Collections