Türkiye'nin tehdit algılamalarının Kopenhag Okulu güvenlik yaklaşımı çerçevesinde analizi (1923-1938)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezin amacı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yeni bir devlet olarak uluslararası sistem içinde yerini almasından itibaren 1938'e kadar geçen süreçte, tehdit algılamaları ve güvenlik politika süreçlerinin, Yeni ve Eleştirel Güvenlik Çalışmaları içinde yer alan Kopenhag Okulu'nun güvenlik yaklaşımı ile analiz edilmesidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün güvenlikleştirici aktör rolünde olduğu 1923-1938 yılları arasında, Türkiye'nin ulusal güvenlik algısını (iç-dış politika etkileşimi ile bölgesel ve uluslararası düzeyler yönüyle) analiz edebilmek amacıyla, iki savaş arası dönemi Türkiye'sine, ulusal güvenlik sorunu yaratan Musul sorunu, Balkan Antantı ve Sadabat Paktı örnek olaylar olarak seçilerek incelenmiştir. Kuramsal bağlamda Kopenhag Okulu'nun sektörel güvenlik yaklaşımı (askeri, siyasi, ekonomik, toplumsal ve çevresel), güvenlikleştirme teorisi ve bölgesel güvenlik kompleksi teorisi temel alınmıştır. Analiz sonucunda, Türkiye'nin batı ve güneydoğu bölgelerindeki komşu devletlerle, ulusal güvenliği bağlamında bölge barışını kurmak ve sürekliliğini sağlamak için 'yalıtkan ve tampon devlet' rolü dışında, 'bölgesel denge kurucu' rolü ile hareket ettiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, '1923-1938 yılları arasından seçilmiş örnek olaylar çerçevesinde Türkiye'nin tehdit algılamaları ve güvenlik politika süreçlerinin, Kopenhag Okulu'nun güvenliğe bakış açısıyla analiz edilebilir mi?' şeklindeki temel araştırma sorusunun varsayımı doğrulanmıştır. Aynı zamanda, Kopenhag Okulu'nun, Soğuk Savaş sonrası döneme özgü olan kuramsal ve kavramsal esaslarının, iki savaş arası dönem gelişmelerine de uygulanabileceği tespit edilmiştir. This thesis aims at analyzing Turkey's threat perceptions and security policy processes through the Copenhagen School's security approach – being as part of the New and Critical Security Studies – since the Republic of Turkey claimed its place in the international system as a new state until to 1938. In order to analyze Turkey's perception of national security (in terms of domestic-foreign policy interaction at regional and international levels) between 1923-1938, when Mustafa Kemal Atatürk was in the role of a securitizing actor, the Mosul Question, the Balkan Entente, and the Sadabad Pact were selected to be examined as case studies posing national security problems to Turkey in the interwar era. In theoretical terms, the thesis is based on the Copenhagen School's sectoral security approach (military, political, economic, social and environmental), securitization theory, and regional security complex theory. As a result of this study, it was inferred that in order to establish and maintain the regional peace and stability as part of its national security, Turkey has been acting as an 'insulator and buffer state' alongside adopting the role of a 'regional balancer' among its neighboring states in Turkey's west and southeast regions. In conclusion, the hypothesis of the main research question of 'whether Turkey's threat perceptions and security policy processes could be analyzed through the selected case studies between 1923-1938 within the perspective of the Copenhagen School's security approach?' was confirmed in this thesis. In addition, it was concluded that the Copenhagen School's theoretical and conceptual assumptions, created for the post-Cold War era, could also be applied to the interwar era developments.
Collections