Türkiye'de yerel demokrasinin dönüşümünde Büyükşehir Belediyesinin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İlk oluşumlarına milattan önce 4000'li yıllarda rastlanan kentlerin daha sonra Akdeniz havzasında kurulduğu, ancak günümüz anlamında kentlerin ise 18. Yüzyılın ikinci yarısından sonra yaşanan gelişmelerle birlikle Batı Avrupa'da ortaya çıktığı bilinmektedir. Kentler üzerinde büyük etki yaratan bu gelişmeler, sanayi devrimi ile birlikte kitlesel üretimin başladığı şehirlerde baş gösteren işgücü ihtiyacını karşılamak için kırsal yerleşimlerden kentsel yerleşmelere doğru başlayan nüfus haraketliliği sonucu kentsel nüfusun artması ve kitlesel üretim ile birlikte refahın yükselmesi sonucu yaşanan nüfus artışıdır. Hizmet çeşitliliğinin de artması ile birlikte yerel kamusal hizmetlerin özellikle de imar, altyapı, temizlik, su ve ulaşım gibi bütünlük arz eden hizmetlerin sunumunda güçlükler yaşanmaya başladı. Hizmet sunumunda yaşanan güçlükleri aşmak için geliştirilen yöntem belediyelerin birleştirilerek ölçeklerinin büyütülmesi ve sayılarının azaltılması olmuştur. Benzer durum 1950'li yıllardan sonra ülkemizde de yaşanmaya başladı. En nihayetinde sanayi faaliyetlerinin yoğunlaştığı kentlerde kentleşmenin ve göç nedeni ile kentsel nüfusun artmasıyla birlikte gittikçe genişleyerek yönetilemez hale gelen büyük kentlerde yeni bir model olarak Büyükşehir Belediyesi kurulmuştur. Bu çalışmada da 1984 yılında iki kademeli olarak tasarlanan yeni bir idari birim olarak hayatımızda yer edinen Büyükşehir Belediyesi'nin ülkemizde yerel demokrasi üzerine etkisi incelenecektir.Anahtar Kelimeler: Büyükşehir Belediyesi, İki Kademeli Yapı, Özerklik, Yerel Demokrasi, Yerinden Yönetim It is known that the cities whose first formations were encountered in 4000 BC were later established in the Mediterranean basin, but cities in the modern sense emerged in Western Europe with the developments experienced after the second half of the 18th century. These developments, which have a great impact on the cities, are the increase in the urban population as a result of the population mobility that started from rural settlements to urban settlements in order to meet the workforce need in the cities where mass production started with the industrial revolution, and the population increase experienced as a result of the increase in welfare with mass production. With the increase in the diversity of services, difficulties began to be experienced in the provision of local public services, especially services that provide integrity such as zoning, infrastructure, cleaning, water and transportation. The method developed to overcome the difficulties experienced in service delivery was to enlarge the scales and reduce the number of municipalities by combining them. A similar situation began to be experienced in our country after the 1950s. Finally, in the cities where industrial activities are concentrated, the Metropolitan Municipality was established as a new model in the big cities that became increasingly unmanageable with the increase in the urban population due to urbanization and migration. In this study, the effect of the Metropolitan Municipality, which took its place in our lives as a new administrative unit designed in two stages in 1984, on local democracy in our country will be examined.Keywords: Autonomy, Decentralization, Local Democracy, Metropolitan Municipality, Two-Level Structure
Collections