Türkiye'de bilgi ekonomisinin ekonomik büyüme içindeki payı: Bayer-Hanck eşbütünleşme ve ARDL sınır testi yaklaşımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bilgi ekonomisi, bilginin üretim girdisi olarak kullanılmasıyla ekonomik ve sosyal hayatın verimliliğini ve refahını arttıran, içinde bulunduğu çağın istekleri doğrultusunda sürekli kendini yenileyebilen bir ekonomik sistemdir. Bilginin bir üretim girdisi olarak kullanıldığı 21.yy. bilgiyi ve teknolojiyi elinde bulunduran devletlerin gelecekte ekonomik güce hakim olması kaçınılmazdır. Bilgi toplumuna geçiş sürecinde büyük ekonomiler de zaman içinde ekonomik sistemlerini değiştirerek bilgiye dayalı ekonomi hale gelmek için çaba göstermektedirler.Bu çalışmada, bağımlı değişken olarak Türkiye`nin kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH), bağımsız değişkenler olarak ise yüksek teknoloji ihracatı, yükseköğretimdeki mezun yüksek lisans ve doktora öğrenci sayısı ve yükseköğretimdeki Ar-Ge insan gücü değişkenleri kullanılmıştır. Çalışmadaki sonuçlara göre, ARDL sınır testi ve Bayer-Hanck birleşik eş-bütünleşme testine göre değişkenler arasında uzun dönem denge ilişkisinin varlığı tespit edilmiştir. Uzun dönem tahmin sonuçlarına göre öğrenci sayısı hariç tüm değişkenler istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Uzun dönem de yüksek teknoloji ihracatı ekonomik büyümeyi negatif, Ar-Ge insan gücü ise pozitif etkilemektedir. ARDL uzun dönem tahmin sonucuna göre ise diğer tahminlerin yanı sıra tüm değişkenler istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Ar-Ge insan gücü ve öğrenci sayısı ekonomik büyümeyi pozitif, yüksek teknoloji ihracatı negatif etkilemektedir. Ayrıca, Ar-Ge iş gücü, öğrenci sayısı ve teknolojik ihracat değişkeninden ekonomik büyümeye doğru tek yönlü granger nedensellik ilişkisi bulunmuştur. The knowledge economy is an economic system that increases the efficiency and welfare of economic and social life by using information as a production input, and can constantly renew itself in line with the demands of the era it is in. In the 21st century, where information is used as a production input. It is inevitable for states that hold information and technology to dominate economic power in the future. In the process of transition to the information society, large economies are also trying to become a knowledge-based economy by changing their economic systems over time.In this study, Turkey's per capita Gross Domestic Product (GDP) was used as the dependent variable, and high technology exports, the number of graduate and doctorate students in higher education, and R&D manpower in higher education were used as independent variables. According to the results of the study, the existence of a long-term equilibrium relationship between the variables was determined according to the ARDL bounds test and the Bayer-Hanck combined cointegration test. According to the long-term estimation results, all variables except the number of students were found to be statistically significant. In the long run, high technology exports affect economic growth negatively and R&D manpower positively. According to the ARDL long-term estimation result, among other estimations, all variables were found to be statistically significant. R&D manpower and the number of students affect economic growth positively, and high technology exports negatively. In addition, a one-way Granger causality relationship was found from R&D workforce, number of students and technological export variables to economic growth.
Collections