Şemseddin İltutmuş döneminde Delhi Türk Sultanlığı (1211-1236)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkler tarih boyunca büyük devletler kurmuş ve farklı coğrafyalarda hüküm sürmüşlerdir. Hâkim oldukları coğrafyalarda önemli siyasi güç haline gelen Türk devletleri bu sahaları idari, askeri, hukuki ve sosyo-ekonomik açılardan derinden etkilemişlerdir. Bu sahalardan biri olan Hindistan coğrafyasında İslâmiyet öncesi devirde Kuşanlar ve Akhunlar, İslâmiyetle beraber Gazneliler, Gûrlular, Delhi Türk Sultanları, Mâlva Halaçları, Kutubşâhîler, Adilşâhlar ve Babürlüler hüküm süren başlıca Türk devletleridir. Emevîler döneminde Sind'in fethi ile başlayan İslâm hâkimiyeti, Abbâsîler döneminde de devam etmiştir. Fakat Hint coğrafyasında İslâm fetihlerinin asıl ivme kazandığı dönem Gazneli Mahmûd'un bölgeye on yedi sefer düzenlemesi ile gerçekleşmiştir. Bu seferler sonucunda Hindistan'da pek çok önemli merkez ele geçirilerek bölgede büyük oranda hâkimiyet sağlanmış ve yüzyıllarca sürecek Türk-İslâm hâkimiyetinin temelleri atılmıştır. Gazneli Devleti'nin XII. yüzyılın ortalarında güç kaybetmesi ile bölgenin idaresi Gûrluların eline geçmiştir. Afganistan'ın Gûr topraklarında yaşayan Gûrlu Hânedânı Lâhor'u zapt ederek Gazneli Devleti'ne son vermiş ve böylelikle Gazneli Devleti'nden kalan Kuzey Hindistan siyaseti el değiştirmiştir. Gazneli ve Gûrluların fetih siyasetini daha fazla genişleten Delhi Türk sultanlarının tarihteki önemi büyüktür. Sultan Şemseddîn İltutmuş'un Delhi tahtına oturması ile idari, askeri, siyasi ve sosyo-ekonomik yönden pek çok düzenlemeler yapılarak Hindistan'daki Türk-İslâm hâkimiyeti geniş sınırlara ulaşmıştır. Şemseddîn İltutmuş başarılı yönetimi ve kabiliyetleri doğrultusunda Delhi Türk Sultanlığı'nın her anlamda en parlak dönemlerinden birini yaşamasında büyük rol oynamıştır. Turks have established great states throughout history and ruled in different geographies. Turkic states, which have become important political forces in the geographies they dominated, have deeply influenced these areas in administrative, militaristic, legal and socio-economic spheres. Among the Turkish states that ruled in the Indian subcontinent are Kushans and Akhuns (before the coming of Islam), Ghaznavids, Ghurids, Turkish sultans of Delhi, Malwa Khaljis, Qutbshahis, Adilshahis and Baburids (with the coming of Islam). Islamic rule, which began with the conquest of Sind by the Umayyads, continued also during the Abbasid period. However, the period when Islamic conquests gained real momentum in the region of India started with Mahmud of Ghaznavî who organized seventeen expeditions to the region. As a result of these expeditions, many important centers in India were captured, the region was largely dominated, and the foundations of centuries-old Turkish-Islamic rule were laid. With the Ghaznavid State's loss of power in the middle of the 12th century, the administration of the region fell into the hands of the Ghorids. The Ghorid dynasty of Ghor, Afghanistan captured Lahore, bringing an end to the Ghaznavid rule; thus the politics of North India surviving the Ghaznavid state changed hands. The Turkish sultans of Delhi, who further expanded the conquering politics of the Ghaznavids and Ghorids, have great historical importance. With the accession of Sultan Shamsuddin Iltutmish to the throne of Delhi, the Turkish-Islamic rule in India reached wide boundaries by making many administrative, militaristic, political and socio-economic arrangements. Shamsuddin Iltutmish played a great role in bringing about one of the brightest periods of the Turkish Sultanate of Delhi in every sense thanks to his successful administration and skills.
Collections