Orhan Kemal ve Yaşar Kemal romanlarında çocuk olgusu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çocukluk kavramı yetişkin dünyasından 17. yüzyıl sonrasında ayrılabilmiştir. Çocuk, 18. yüzyıl ve 19. yüzyılda yaşanan endüstriyel gelişmeyle çalışma yaşamının zor şartlarına dahil olmuş ve sosyal politika kapsamında ilk olarak çalışma şartlarına yönelik olarak yer almıştır.Çalışmada çocuğu toplumcu gerçekçi bir bakışla ele alan Orhan Kemal ve Yaşar Kemal'in romanları; çocuk ve çalışma yaşamı ile çocuk ve suça yöneltme konularında eserlerin yazıldığı döneme ve eserin kendi olay örgüsünde kapsadığı döneme ilişkin bulgular elde etmeye yönelik olarak hermeneutik araştırma yöntemi temelinde incelenmiştir. Aynı dönemlerde Türkiye'de çocukların çalışma yaşamına ve suça yöneltilmelerine yönelik olarak uygulanan kanun ve düzenlemeler ile romanların incelenmesi sonucu elde edilen bulguların karşılaştırması yapılmıştır. Karşılaştırmanın çocuğun çalışma yaşamına yönelik olan kısmında İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin, üretimde makineleşmenin çocuğun çalışma yaşamına dahil olması üzerinde etkisi ortaya konmuş ve kanunların kapsamına çalışan tüm çocukların dahil olmadığı belirlenmiştir. İnceleme toplamda altı adet roman üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çocuğa eserlerde olay örgüsü içerisindeki konumu açısından bakıldığında romanların ikisinde çocuk ön planda değilken, dört romanda ön planda yer almaktadır.İncelenen romanlarda çocuk bazen aşağılanma, yoksulluk ve toplumda değişen değerler sonucu yaşam mücadelesi karşısında pes ederken bazen de çevre baskısı karşısında pes etmektedir. Çocuk yetişkin dünyasının içinde bulunmakta ve yetişkinlerinkine benzer hayaller kurmaktadır. Romanlardan elde edilen bulgular ışığında çocuğun çalışma yaşamına dahil olmasının nedenleri ile çocuğu suça yönelten nedenlerin benzer olduğu belirlenmiştir.Toplumun gerçekleri ve romanlara yansıyan gerçeklik arasında yapılan karşılaştırmadan elde edilen sonuçlar, gerçekleştirilecek çalışmalarda edebiyatın kaynak olarak seçilmesinin önemini göstermektedir. After the 17th century, the definition of childhood could be isolated from the adult world. Many children entered in a work environment in which harsh conditions are dominated with the industrial development in the 18th and 19th centuries and were first included in the scope of social policy in terms of working conditions.In this dissertation the novels by Orhan Kemal and Yaşar Kemal, who have a social realist approach, were examined by using a hermeneutical research method to obtain findings about child labour and juvenile delinquency. The dissertation focuses on both the period in which the novels were written and the period covered by the novels in their own plot. Over the same periods, a comparison was made between the conclusions gathered from examining the novels and from the laws and regulations implemented in Turkey for combating child labour and juvenile delinquency. It is shown that the post-World War II period and the mechanization of production have an impact on child participation in working life and that not all children working have legal protection in terms of working conditions. The dissertation includes totally six novels of the writers mentioned above. Four of them focus primarily on children.In the novels studied children are portrayed as ones giving up struggle for life because of being humbled, poverty and changing moral values of the society or because of social pressure. Child is in the adult world and has dreams like adults do. In the novels it is pointed out that the reasons behind child labour and juvenile delinquency are similar.The findings of the comparison between social realities and the realities portrayed in the novels shows the importance of using literature as a source for research.
Collections