Göçün güvenlikleştirilmesi ve dışsallaştırılması bağlamında son dönem Türkiye- Avrupa birliği ilişkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, göç olgusunu Kopenhag Okulu güvenlikleştirme modeliyle ele almakta olup, güvenlikleştirilen ve dışsallaştırılan göç konusuyla son dönem Türkiye- Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini açıklamayı hedeflemektedir. Ayrıca bu çalışma, son dönem göç iş birliği çerçevesinde Türkiye- AB ilişkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın ana sorunsalı, Türkiye'nin tam üyelik takviminin netliğe kavuşamaması ve AB'nin göçü dışsallaştırma ve güvenlikleştirme uygulamaları neticesinde, Türkiye'nin tampon devlet pozisyonuna gelmesidir. AB göç iş birliği uygulamalarıyla Türkiye'nin tam üyelik sürecini belirsiz bir tarihe bırakmaktadır. AB, Türkiye'nin aday ülke statüsünden uzaklaşan yapısını bilmekle birlikte, Türkiye'yi göç alanında iş birliğine gidilen imtiyazlı ortak, hatta stratejik ortak pozisyonunda konumlandırır. Çalışma bu tartışma hipotezlerini irdelerken, nitel, objektif ve eleştirel yöntemleri kullanır. Yapılan araştırmaların neticesinde çalışma, Türkiye- AB ilişkilerinin göç iş birliğiyle yeni bir boyut kazandığı sonucuna varır. İlişkilere göç konusu ile yeni bir dinamizm getirilmeye çalışılsa da, karşılıklı güven kaybı önemli bir konudur. Türkiye'nin AB ile göç iş birliği çerçevesinde imzaladığı Geri Kabul Anlaşması'nı (GKA) vize serbestisi diyaloğuna dayandırmıştır. Bu anlaşmanın imzalanmasından kısa bir süre sonra Türkiye, AB ile 18 Mart Mutabakatı konusunda uzlaşmış ve göçmen geri kabulüne başlamıştır. Çalışma, son dönem AB Zirve kararları Türkiye'nin göç iş birliği beklentilerini karşılamadığı sonucuna varır. Türkiye, AB göç iş birliğiyle vize serbestliği kazanamamıştır. Haziran 2021 AB Zirvesi'nde Türkiye'nin adaylık takvimine yer verilmediği gibi yeni müzakere başlıklarının açılması konusu da yer bulmamaktadır. Son dönemde Türkiye, AB'ye tam üye olma hedefinden vazgeçmediğini ifade etse de AB'nin pratikteki zirve kararları Türkiye'nin beklentilerinin uzağındadır. AB, Türkiye'nin tam üye olma hedefini görmezden gelmektedir. Çalışma, Haziran 2021 kararlarında da görüleceği üzere AB'nin Türkiye'yi göç gibi belirli başlıklarda zorunlu olarak iş birliğine gidilen imtiyazlı ortak olarak tanımlamayı sürdürdüğü sonucuna varmıştır. AB'nin göçü sorun olarak gören kontrol ve güvenlik odaklı iş birliği uygulamaları olumlu sonuçlanmayacaktır. İnsan hakları ve göçmen güvenliğini önemseyen geniş katılımlı yaklaşımlar taraflara yarar sağlayacaktır. Akdeniz'de, Ege'de veya herhangi bir göç yolculuğunda insanlık dramları yaşandığı müddetçe, sürecin kazananı olmayacaktır.Anahtar Kelimeler: Uluslararası Göç, Güvenlikleştirme, Dışsallaştırma, Avrupa Birliği ve Türkiye This study deals with the phenomenon of immigration with the Copenhagen School securitization model. In this study the reconstruction of externalization and securitization of migration policy of European Union focuses on relations with Turkey. Also this study aims to analyze Turkey- European Union (EU) relations within the framework of recent migration cooperation. In this direction, the main problem of the study is that Turkey's full membership calendar has not been clarified. Turkey has become a buffer state with the EU's externalization and securitization practices of migration. Turkey's EU candidacy process is left to an indefinite date with migration cooperation practices. Turkey's position is reduced to a privileged partner, even more to a strategic partner, which means move away from the status of an European Union candidate country since Turkey and the European cooperated in the field of migration. While the study examines these hypotheses, it uses qualitative, objective and critical methods. As a result of the research, the study concludes that Turkey- EU relations has gained a new dimension with migration cooperation. Although an attempt was made to bring a new dynamism to the relations, loss of mutual trust is an important issue. Turkey signed Readmission Agreement with the EU within the framework of migration cooperation, based on the visa liberalization dialogue. Shortly after signing of this agreement, Turkey reached with the EU 18 March Agreement, started the readmission of migrants. The study concludes that EU Summit decisions do not respond to Turkey's expectations from migration cooperation with the European Union. As a result of Turkey- EU migration cooperation, Turkey couldn't gain visa liberalization. Neither Turkey's candidacy calendar is included in June 2021 EU Summit, nor new negotiation chapters have been opened. Although Turkey has recently stated that it has not given up on its goal of becoming a full member of the EU, the practical summit decisions of the EU are far from Turkey's expectations. The EU ignores Turkey's goal to become a full member. The study concludes that the EU continues to define Turkey as a privileged partner with whom cooperation is obligatory in certain field as seen in included on June 2021 decisions. EU's control and security-oriented cooperation practices that see migration as a problem will not give positive results. Approaches that care human rights and immigrant security will benefit the parties. If the tragedies in the Mediterranean, the Aegean and elsewhere continue, everyone will lose.Key Words: International Migration, Securitization, Externalisation, European Union and Turkey
Collections