Yapay zekaya uygulamalı etik bağlamında bir yaklaşım
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsanoğlunun teknolojiyle ilişkisi mitolojik anlamda imgesel, tarihsel anlamda uygulamalı örnekleriyle günümüze dek sürmüştür. İnsanın yaratma eylemi için kullandığı techne, öznenin nesneyi belirlediği bir serüveni temsil ederken bu anlayış çağdaş dünyada nesnenin özneyi belirlemesine dönüşmüştür. Bu doğrultuda insanoğlu yarattıklarıyla yüzleşmek, hesaplaşmak hatta kendi doğasına geri dönebilmek için adeta bir yarışa mecbur bırakılmıştır. Eskiçağdan bu yana gelişen sürecin çıktısı teknolojik anlamda yapay zeka olarak ifade edilebilir. Yapay zeka teriminin bileşenlerinden zeka, akıl kavramının daraltılmış bir formu olarak sayısal sistemlerdeki süreçlere karşılık gelmektedir. Bu darlık zekanın salt hesaplamalı ya da rasyonel süreçleri kapsaması, aklın ise estetik, sanat, duygular, psikolojik gibi pek çok sürece ev sahipliği yapmasından ileri gelmektedir. Zekanın akıl karşısındaki bu zayıflığı tarihin akışıyla yerini tam tersi bir anlayışa bırakmıştır. Bu anlayış çerçevesinde zeki olan insanın yüceltildiği insan modeli öne çıkarken, akıllı insandan daha az söz edilmeye başlanmıştır. Bu yönüyle yapay zeka ifadesinin pek çok çevrede ilgi çekici bir şöhrete sahip olduğundan söz edilebilir. Zeka teriminin bu kullanımı yapay zeka açısından kullanıldığında uzun vadede bazı etik problemlere yol açabileceği fark edilmektedir. Söz gelimi aklın enginliği karşısında hesaplamaya dayalı zekanın insanı tanımlaması hem aklı hem de zekayı yeniden sorgulamayı gündeme getirmektedir. Yapay zeka meselesinde konu insan aklı ve makine zekasının yarışına dönüşmektedir. Bu bağlamın bütün dinamiklerinin eleştirel bir yaklaşımla değerlendirilmesi etik hususlara dikkat çekmek ve olası çözüm önerilerini ortaya koymak açısından literatüre katkı sağlayacaktır. Başlangıç olarak felsefi bir izlekte zihin süreçleri incelenmiş olup algoritma temelli sayısal sistemlerin işlevleriyle karşılaştırılmıştır. Bu kurgudan yola çıkarak hem öznenin hem de nesnenin etraflıca anlaşıldığı bir yaklaşım neticesinde insan doğası ve algoritmanın doğurduğu bazı kaygılar ve risk faktörleri geleceğe yönelik potansiyeli incelenmiştir. Bu noktada kavramları düşünme, araştırma ve üretme gibi felsefinin amaçları düşünüldüğünde yapay zekanın doğuracağı etik kaygılar ve risk faktörleri belirlenmiştir. Tespit edilen potansiyel riskler ve etik kaygılar ışığında birtakım olası felsefi sonuçlara yer verilmiştir. `Yapay Zekaya Uygulamalı Etik Bağlamında Bir Yaklaşım` özü itibarıyla bir özne – nesne problemini konu almaktadır. Bu bağlamda tarih boyunca öznenin nesneyi belirlediği bir sürece tanıklık etmenin ötesinde nesnenin özneyi belirlemeye kalkıştığı yeni bir anlayışın sorgulaması yapılmıştır. Bu sorgulama kavramsal temeller barındırdığından felsefi söylemden bağımsız düşünülemez. Kaldı ki; akıl, zeka, bilinç, algı gibi felsefi kavramları indirgemeci bir anlayışın mekanik sembollerine kurban etmek mümkün değildir. Bu nedenle yapay zekanın arka planını oluşturan felsefi düşünceyi anlamak, algoritmanın gelecekteki olası sonuçlarını anlamamızı sağlayacak önemli bir noktadır. Tarihsel süreçte özne – nesne etkileşiminde filizlenen etik kuramları sınıflandırmak bu yapay zekanın olası sonuçlarını ön görebilmek için etkili bir yöntemdir. Sonuç olarak bu yöntemler ve bilgiler ışığında insan ve yapay zeka ilişkisinin doğuracağı muhtemel olgulara ve potansiyel felsefi sonuçlara yer verilmiştir. Humanity's relationship with technology has continued to the present day with its imaginary examples in the mythological sense and practical examples in the historical sense. 'Techne' used by man for the act of creation represents the formation of object by the subject. This understanding has turned into the formation of the subject by the object in the modern world. In this direction, humanity has been forced to face its creations, reckon with them, and pushed to return to its original nature. This process has been developing since ancient times has shown itself as artificial intelligence in a technological sense. Intelligence, one of the components of the term artificial intelligence, corresponds to processes in numerical systems as a narrowed form of the concept of reason. This narrowness is because intelligence covers purely computational or rational processes, and the mind hosts many processes such as aesthetics, art, emotions, and psychology. The flow of history has replaced this weakness of the intellect versus the mind with an opposite understanding. This understanding, where intelligent person is glorified has come to the fore, and the mindful person has become less mentioned creates ethical problems. In this aspect, the expression of artificial intelligence has an intriguing reputation in many circles. When this use of the term intelligence is used in terms of artificial intelligence, it may lead to some ethical problems in the long run. For example, the definition of calculative intelligence raises the question of both reason and intelligence again. In the matter of artificial intelligence, the subject turns into a human mind and machine intelligence race. A critical assessment of this context's dynamics will contribute to the literature in terms of drawing attention to ethical issues and putting forward possible solution proposals. First, mental processes were examined philosophically and compared with the functions of algorithm-based numerical systems. As a result of this philosophical approach, the subject and the object are understood in detail. Some concerns and risk factors caused by human nature and algorithms and their potential for the future has been discussed. At this point, considering the aims of philosophy, such as thinking, researching, and producing concepts, ethical concerns and risk factors that artificial intelligence will cause have been determined. Finally, some possible philosophical implications in the light of the potential risks and ethical concerns are examined. The philosophical implications of artificial intelligence for the future are essentially a subject-object problem. In this context, the process of the subject forming the object throughout history changed to a new understanding in which the object attempts to form the subject. Since this questioning has conceptual foundations, it cannot be considered independently of philosophical discourse. It is impossible to sacrifice philosophical concepts such as mind, intelligence, consciousness, and perception to the mechanical symbols of a reductionist understanding. Therefore, understanding the philosophy behind artificial intelligence is an important point that will enable us to understand the possible future consequences of the algorithm. Furthermore, classifying the ethical theories that emerged in the subject-object interaction in the historical process is an effective method of predicting the possible consequences of this artificial intelligence. As a result, in the light of these methods and information, possible facts and potential philosophical consequences are included.
Collections