16. yüzyıl Osmanlı tarih yazarları ve eserlerinde Şia-Safevi algısı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
XVI. yüzyılın en önemli dönüm noktalarından biri Safevi Devleti'nin ortaya çıkması olmuştur. Osmanlı Devletinin doğu tarafında ortaya çıkan bu siyasi güç, dönemin tarihi seyrini değiştirmiş, adeta tarihin akışına yön vermiştir. Ataları Şeyh Safiyüddin tarafından Sünni bir nitelikte kurulan Safeviyye Tarikatı, şahlık postundaki değişikliklerle bambaşka bir kimliğe bürünmüştür. Zaman içerisinde adından söz ettiren tarikat, geniş bir alana nüfuz ederek dini yönünden ziyade siyasi özellikleri ile ön plana çıkmıştır. Sünnilikten Şiiliğe temayül eden tarikat, Şeyh Cüneyd döneminde siyasallaşmış, torunu Şah İsmail döneminde ise devlet haline gelmiştir. Safevi Devleti'nin müritleri `Kızılbaş` olarak anılmış, resmi mezhebi ise `Şiilik` olmuştur.Şii nitelikte olan Safevi Devleti'nin faaliyetleri, Sünni mezhepli Osmanlı Devleti'ne ters düşmekle birlikte halk arasında karışıklığa yol açmıştır. Nitekim bu karışıklıklar geniş çaplı isyanların ortaya çıkmasına, Osmanlı için kayıplar verdirmesine yol açmıştır. Dönem içerisinde vuku bulan olaylar Osmanlı tarih yazarlarının kroniklerine de yansımıştır. Bu yansımalar aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin Şiilere ve Safevilere bakış açısını da ortaya koymaktadır. Sünni mezhebin koruyucuları olarak ayrı bir yere oturtulan Osmanlı tarih yazarlarının, Safevi Devleti'ne ve Kızılbaşlara olan bakışı hiçbir zaman olumlu yönde gelişmemiştir. Olumsuz bakış açılarını kaleme aldıkları kroniklerine de yansıtarak Şah İsmail ve müritleri için her zaman aşağılayıcı, kötüleyici ve küçümseyici tabirler kullanılmıştır. One of the most important turning points of the XVI. century was the emergence of the Safavid State. This political power that emerged on the eastern side of the Ottoman Empire changed the historical course of the period, and fairly guided the course of history. The Safeviyye Sect, which was founded with a Sunni character by Sheikh Safiyüddin, his ancestors, has taken on an entirely different identity with the changes in the shah hide. The sect, which made a name for itself over time, penetrated a wide area and stood out with its political characteristics rather than its religious aspect. The sect, which showed a tendency for Shite rather than Sunni became politicized during the reign of Sheikh Cuneyd, and became a state during the reign of his grandson Shah Ismail. The followers of the Safavid State were referred to as `Kızılbaş` and the official sect was `Shiism`.The activities of the Safavid State, which is Shiite in nature, was not only contrary to the Sunni sect Ottoman State, but they caused confusion among the people as well. In time, these disturbances led to the emergence of large-scale rebellions, causing losses for the Ottoman Empire. The events that took place during the period were also reflected in the chronicles of Ottoman historiographers. These reflections also reveal the perspective of the Ottoman Empire towards Shiites and Safavids. The view of Ottoman historiographers, who are placed in a separate position as the guardians of the Sunni sect, towards the Safavid State and the Red Heads has never changed affirmatively. In addition to this point of view's being reflected in the chronicles they wrote, insulting, derogatory and disparaging terms have always been used for Shah Ismail and his followers.
Collections