Kamusal sermayenin katılım bankacılığına girmesinin sektörün performansına etkisi: Türkiye katılım bankacılığına yönelik bir panel veri analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüz dünyasında küreselleşmenin de etkisiyle ulus içinde yapılan ticaretin yanı sıra uluslararası ticaret de her geçen gün artarak devam etmektedir. Tüm dünyada ulusal bazda ve uluslararası düzeyde gerçekleştirilen ticari hareketliliklerde KOBİ'ler (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler) önemli unsurlardan bir tanesidir. Ülke ekonomilerinin önemli bir taşıyıcısı konumunda olan KOBİ'ler ile ulusal ve küresel bazda gerçekleşen bu ticarette ülke olarak öne geçmek, sürdürülebilirliği sağlamak, dış ticarette artı vermek için işletimlerinizin de güçlü olması gerekmektedir. KOBİ'lerin ve dolayısıyla ülke ekonomilerinin bu niteliklere sahip olabilme noktasındaki en önemli dayanakları güçlü bir finansal yapıdır. Kendi öz sermaye güçlerinin yetmediği zamanlarda finansman ihtiyaçlarının zamanında ve uygun koşullarda karşılanması için tüm dünyada bankacılık sistemi aktif rol oynamaktadır. Finans sektörünün en önemli aktörü olan bankaların yurt içinden veya yurt dışından buldukları finansmanlar ile işletmelere sermaye aktarımı yapması sayesinde işletmeler ulusal veya uluslararası düzeyde rekabet gücü yakalayabilmektedirler. Son dönemde ülkemizde konvansiyonel bankaların yanı sıra katılım bankaları da finansman alanında adından söz ettirmeye başlayarak her geçen yıl reel sektöre verdiği desteği arttırmaktadır. Yakın bir sürece kadar sadece özel ve yabancı sermayeli bankaların hâkim durumda olduğu Türkiye katılım bankacılığı sektörüne kamu otoritesinin sektördeki canlanmaya ve artan hacme kamu otoritesi de kayıtsız kalmayarak son dönemde hızlı şekilde sektöre giriş yapması ile sektörün konvansiyonel sistemle arasındaki farkı kapayarak sektöre kamusal sermayenin girişinin sektöre bir dinamizm kazandırması durumu ortaya çıkmıştır. Bu sürecin performans göstergeleri ile yıllar itibariyle gözlenmesi amacından hareketle çalışmada kamusal sermayeli katılım bankalarının sektöre girişinin ortaya çıkardığı etkinin ölçülmesi amacıyla çalışmada 2010: Q1-2020: Q2 yılları arasındaki veriler ile dinamik panel veri analizi yöntemi kullanılarak analizler gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda kamusal sermayenin sektöre girmesinin olumsuz etki ortaya çıkardığı yapılan analizler sonrasında gözlenmektedir. Buradan hareketle kamu sermayeli katılım bankalarının daha çok yaygınlaşarak ölçek ekonomisi etkisi yaratmasıyla sektöre olumlu katkı sağlayabilir. Aynı zamanda Kamu katılım bankaları devlet otoritesini kullanarak yurt içi ve yurt dışından daha çok kaynak temin edebilir. Bu bağlamda da avantaj sağlayarak sektöre önemli bir katkı ortaya çıkaracağı düşünülmektedir. In today's world, with the effect of globalization, international trade continues to increase day by day as well as the trade done within nation. SMEs (Small and Medium Sized Enterprises) are one of the important elements in commercial activities carrried out on a national and international level all over the world. The operations must also be strong to get ahead as a country in this trade, which takes place on a national and global basis, with SMEs an importants drivers of the economies, to ensure sustainability and to increase foreign trade. A strong financial structure is the most important basis for SMEs, and therefore national economies, to have these qualifications. The banking system plays an active role all over the world in order to meet the financing needs on time and under appropriate conditions when their own equity capital is not sufficient. Businesses can achieve competitive power at national or international level thanks to the financing of the banks, which are the most important actors of the financial sector, by transferring capital to enterprises with the financing they find from abroad.Recently, participation banks, as well as conventional banks, have started to make a name for themselves in the field of financing, increasing their support to the real sector every year. The Turkish participation banking sector, which until recently was dominated by only private and foreign-owned banks, the rapid entry of the public authority to the sector's revival and increasing volume in the last period, closing the gap between the sector and the conventional system and providing a dynamism to the sector gain has occurred. With the aim of observing this process over the years with performance indicators, analyzes were carried out using the dynamic panel data analysis method with the data between the years 2010: Q1-2020: Q2 in order to measure the effect of the entry of state-owned participation banks into the sector. As a result of the study, it is observed after the analyzes that the entry of public capital into the sector has a negative effect. From this point of view, state-owned participation banks can make a positive contribution to the sector by becoming more widespread and creating an economy of scale effect. At the same time, public participation banks can obtain more resources from domestic and abroad by using the state authority. In this context, it is thought that it will make an important contribution to the sector by providing an advantage.
Collections