Paternalistik devlet anlayışının vergi politikasına yansıması:günah vergilerinin mali ve sosyal açıdan değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma paternalizm anlayışıyla bütünleşen günah vergilerinin, kavramsal çerçevesini, gerekçelerini, kapsamını, uygulanış biçimlerini, bu vergileri savunanların ve savunmayanların görüşlerini, bu vergilerin mali ve sosyal etkilerinin ülkeler açısından incelenmesini içermektedir. Bu çalışmayla günah vergilerinin mali tarafının mı yoksa sosyal tarafının mı ağırlıkta olduğu ilgili literatür taramasıyla ortaya konulmaya çalışılmıştır. Amerika, Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi altı ülke; Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya, Lüksemburg için özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi, bu vergilerin alt başlığı olan alkol, sigara ve obezite vergileri incelenmiştir. Vergi gelirleri verileriyle mali açıdan, alkol ve sigara tüketimi, obezite oranı verileriyle ise sosyal açıdan değerlendirme yapılmıştır. 1985-2020 yılları baz alınan bu çalışma ÖTV-KDV vergi gelirleri verilerini ve tüketim düzeylerini kapsamaktadır. Günah vegileri, bireysel ve toplumsal açıdan devletin vatandaşlarının iyiliğini düşünerek müdahale etmesini ifade eden paternalizm anlayışıyla sosyal amacı ön plana çıkarılarak uygulama alanı bulmuştur. Ancak günah vergilerin mali anesteziyle kolayca alınmasıyla sağladığı yüksek vergi gelirleri sosyal işlevi gölgelemiştir. Tüketimi azaltmayı ve dışsal zararları önlemeyi amaçlayan bu vergiler, fiyat talep esnekliğinin düşük olması sebebiyle tüketimi önemli ölçüde etkilememesi sosyal amacın gerçekleşmemesine neden olmuştur. Ayrıca görece düşük gelirli kesimi etkileyen regresif vergi yapısı ve kayıt dışı ekonominin varlığıyla vergi adaletsizliğine neden olması bu vergilerin bir diğer dezavantajıdır. Tüm avantaj ve dezavantajlarına rağmen uygulanan bu vergilerin ülkelerin gelişmişlik seviyesine göre hangi amaca öncelik verdiği değişmektedir. ABD, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg gibi gelişmiş ülkeler dolaysız vergilerin ağırlıkta olduğu vergi yapısıyla sosyal amaca öncelik verirken, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler dolaylı vergilerin ağırlıkta olduğu vergi yapısıyla mali amaca öncelik vermiştir. Bu vergilerin gerçek anlamda sosyal amaca hizmet edebilmesi için tüketimi önemli ölçüde azaltması ve buna bağlı olarak tüketimin neden olduğu dışsal zararında azalması gerekir. In this study, the conceptual framework, causes, scope, application methods of sin taxes, which are integrated with the understanding of paternalism, the views of those who support and do not support mentioned taxes, and the financial and social effects of these taxes are examined in terms of countries. In present study, the answer to the question of whether the financial aspect of sin taxes or the socialaspect is dominant has been tried to be revealed by making a literature review. For this purpose, excise duty, value added tax and alcohol, cigarette and obesity taxes covered by these taxes were analyzed based on the USA, Turkey and European Union member Germany, Belgium, France, Netherlands, Italy Luxembourg countries. While financial assessment was made with tax revenue data, social evaluation was made with alcohol and cigarette consumption and obesity rate data. The study covers the income data of special consumption and value added taxes based on the years 1985-2020, and additionally the consumption levels in the same years. Sin taxes have found an application area by emphasizing the social purpose together with the understanding of paternalism, which expresses the individual and social intervention of the state by considering the welfare of its citizens. However, the high tax revenues provided by the easy collection of sin taxes through financial anesthesia have overshadowed the social function. These taxes, which aim to reduce consumption and prevent external losses, did not significantly affect consumption due to the low price elasticity of demand and caused the social purpose to fail. In addition, the regressive tax structure affecting the relatively low-income segment and the existence of the informal economy causing tax injustice are another disadvantage of these taxes. Despite all the advantages and disadvantages of these taxes, the priority given by the countries according to the level of development varies. While developed countries such as the USA, Germany, Belgium, France, Netherlands, Italy and Luxembourg prioritized the social purpose with their tax structure dominated by direct taxes, developing countries such as Turkey prioritized the fiscal purpose with a tax structure dominated by indirect taxes.In order to these taxes to truly serve a social purpose, they must significantly reduce consumption and, accordingly, reduce the external damage caused by consumption.
Collections