Mekân, mahkûm ve memurlarıyla Sivas vilayeti hapishaneleri (1868-1918)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hapsetme bir cezalandırma yöntemi olarak çok eski devirlerden itibaren süregelen bir uygulamadır. Bu uygulamanın zaman içerisinde kurumsal yapıya kavuşarak hapishane kimliğini kazanması dönem olarak XVIII. yüzyıla denk gelmektedir. ABD ve Avrupa ülkelerinde ilk örnekleri görülen hapishane kurumunun Osmanlı Devleti'ne yansıması ise ancak Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra mümkün olmuştur. 1839, Osmanlı Devleti'nde diğer kurumlarda olduğu gibi hapishane kurumunda da yenileşme sürecinin etkilerinin görüldüğü tarih olarak karşımıza çıkar. Bu tarihten evvel Osmanlı Hukukunda bir usul ve uygulama olarak var olduğu bilinen hapsetme, Tanzimat'la birlikte bir dönüşüm yaşamış, ülke genelinde hapishaneler kurulmaya başlanmış ve kurumsal ağın oluşturulması için gayret gösterilmiştir. Hazırlanan ceza kanunnâmeleri ve nizamnâme gibi yasal prosedürlerle de gereken hukuki mevzuatın düzenlendiği ve yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır. Bu çalışma Osmanlı Devleti'nin en kalabalık ve büyük vilayetlerinden birisi olan Sivas vilayetine bağlı olan bir vilayet, üç sancak ve yirmi sekiz kaza hapishanesini kapsamakta ve bu hapishanelerin nitelik ve nicelik bakımından değerlendirilmesini içermektedir. Hapishanelerin öncelikle fiziksel özellikleri binalarının yer ve kapasiteleri irdelenmiştir. Ayrıca hapishanelerde kalan tutuklu ve hükümlülerin demografik özellikleri, sayıları ve suç türleri tetkik edilmiştir. Bununla birlikte hapishanelerde çalışan tüm personelin görevleri, sayıları, maaşları gibi ayrıntılara yer verilmiştir. Bu çalışma ile imparatorluğun son yüzyılında henüz oluşum aşamasında bulunan hapishaneleri Osmanlı genelinde Sivas vilayeti özelinde tüm yönleriyle irdelemek hedeflenmiştir. Anahtar Kelimler: Osmanlı, Hapishane, Sivas Vilayeti. Imprisonment has been used as a punishment method since the earliest history of humankind. The application of imprisonment gradually institutionalized within time, particularly during the 18th century when prisons started to emerge. The very first examples of prisons emerged in the US and Europe, while the Ottoman Empire introduced the prisons to its legal system only after the proclamation of Tanzimat Edict. 1839 was the year when reformist approaches, similar to other institutions in the Ottoman Empire, started to affect prisons. Although imprisonment was used as a method and procedure for punishment in the Ottoman religious law prior to this period, it was only after Tanzimat Edict when the prison as an institution went through a transition in the Ottoman territory in order to create a large institutional network. In addition, it can be observed that various penal codes and legislations were enacted to form a legal basis in the period in question. The present study focuses on one provincial, three city and twenty-eight town prisons in Sivas Province, which was one of the most populated and largest provinces in the Ottoman period, in order to evaluate these prisons in terms of their capacity and qualities. The study first deals with physical conditions and capacity of prison buildings in this region. Later, the number of prisoners, their demographic features and types of crimes are analyzed in detail. Finally, prison officials and staff's duties and salaries were described for a general understanding of prison administration. As a result, the present study aims to address all issues concerning the emergence and transition phases of Ottoman prisons within the framework of Sivas province during the 19th century. Key words: Ottoman Empire, Prisons, Sivas Province.
Collections