Necmeddîn-i Kübra'da tasavvufî hayat ve fakr kavramı (Risâle fi's-Sülûk bağlamında)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tasavvuf târihinde tarîkatlar dönemi denilen devirde hayat süren ve hicri altıncı asrın ikinci yarısı ile yedinci asrın başlarında Harezm bölgesinde tasavvufî faâliyetlerde bulunan Necmeddîn-i Kübrâ; insanı, Allah'a ulaştıracak yolların çok olduğunu belirterek bu yolları, `Tarîk-i ahyâr, Târik-i ebrâr ve Târik-i şuttâr` olmak üzere üç ana grupta toplamış ve insanı Allah'a ulaştıracak en kısa yolun târik-i şuttâr denilen yâni aşk ve cezbe yolu olan tasavvuf olduğunu söylemiştir. Bu çalışmada, şuttâr yoluna tâlip olanlar için hangi şartların gerektiği, yolda nelerle karşılaşılacağı; `Arınma ve bezenme, İşrâk/aydınlanma ve Vuslât` olmak üzere üç merhalede ele alınmış ve daha sonra Necmeddîn-i Kübrâ'nın Risâle fi's-Sülûk adlı eserinin ana teması olan `Fakr` kavramının önemine ontolojik ve ahlâkî açıdan değinilmiştir. Necmeddin-i Kubra, who lived in the period called the period of sects in the history of Sufism and was engaged in Sufi activities in the region of Khwarezm in the second half of the sixth century and the beginning of the seventh century; stating that there are many ways that will lead people to God, he has gathered these ways in three main groups as `Târik-i ahyâr, Târik-i ebrâr and Târik-i shuttâr` and the shortest way to reach God is called tarik-i shuttâr. He said that it is Sufism, which is the way of love and attraction. In this study, what conditions are required for those who aspire to the way of shuttâr, what they will encounter on the way; It has been handled in three stages as `Purification and adornment, Illumination/Enlightenment and Vuslât` and then the importance of the concept of `faqr`, which is the main theme of Necmeddin-i Kubra's Risale fi's-Sülûk, is ontologically and morally addressed.
Collections