Aşırı enformasyon yükü teorisi çerçevesinde üniversite öğrencilerinin haber tüketim davranışları ve habere bakışları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bilgi-iletişim teknolojisindeki gelişmelerin hızla devam ettiği ve karmaşık bir medya düzenini simgeleyecek şekilde geleneksel-yeni medya ortamlarının insanların yaşamında köklü bir yer edindiği çağımızda bireyler çok fazla miktar, yoğunluk ve akış halindeki enformasyona maruz kalır ve bu durum 'yararlı-yararsız', iç içe geçmiş yüklü enformasyonu algılayabilmelerinde bir problem olarak değerlendirilir. Genel anlamda enformasyonun çok olduğu bu ortamda profesyonel gazetecilik ürünü olarak haberin bir enformasyon olarak 'aşırı' niteliği dolayısıyla tümleşik haber medyası tüketicisi (okur, izleyici, dinleyici, kullanıcı, takipçi) tarafından nasıl algılanabileceği, değerlendirilebileceği, faydalanılabileceği giderek belirsizleşir. Oysaki günümüz medya ekolojisi içerisinde profesyonel haber ve haber tüketimi olgusunu aşırı enformasyon yükü teorisi bakımından haber yükü sorunu özelinde ele alan araştırmalar dünya genelinde sınırlıdır. Türkiye'de ise genel anlamda medyada enformasyon yükü sorununa değinen çalışmalar çok az sayıda ve kapsamdadır. Öte yandan ülkemizde genel enformasyon yükü algısı ve aşırı haber yükü algısı ile birlikte seçici haber tüketim biçimleri ve habere yönelik bakış açısı arasındaki ilişkileri ampirik olarak ortaya koyan herhangi bir bilimsel çalışma yoktur. Tez çalışmasında, yukarıdaki sorunun Türkiye'deki durumunu ortaya koymak amacıyla İlişkisel Tarama Modeli'ne dayalı olarak Atatürk Üniversitesi öğrencileri örnekleminde bir saha araştırması yapılmıştır. Genel Aşırı Enformasyon Yükü Algısı Ölçeği (GAEYAÖ), Aşırı Haber Enformasyon Yükü Algısı Ölçeği (AHEYAÖ), Haber Tüketim Biçimleri Ölçeği (HTBÖ) ve Haber Kalitesi Algısı Ölçeği'nin (HKAÖ) Türkçe'ye uyarlanarak yararlanıldığı çalışmada 525 öğrenciyle yüz yüze anket yapılmıştır. Betimsel istatistiki analiz yönteminin uygulandığı araştırmada çeşitli değişkenler (cinsiyet, yaş, aylık ortalama harcama, aylık iletişim ücreti ödemesi, geleneksel iletişim araçlarından haber takibi, yeni iletişim araçlarından haber takibi) açısından sonuçlar çeşitli düzeylerde farklılık göstermiştir. Ayrıca günümüz medya çeşitliliğinin genel olarak ele alındığı araştırmada ölçekler arasında çeşitli ilişkiler tespit edilmiştir. Özellikle birbiriyle önemli derecede ilişkili olduğu görülen genel aşırı enformasyon yükü algısı ve aşırı haber enformasyon yükü algısının haber tüketim biçimleriyle ilişkisi negatif yönlü çıkmıştır. Diğer yandan yük algıları ve haber tüketim biçimleri, haber ideal/değer/normlarını temsil eden geleneksel ve çağdaş haber kalitesi algısıyla pozitif ilişkilidir. Ayrıca çalışmada özellikle enformasyon ve haber yükü algılarının seçici karakterdeki haber tüketim biçimlerine (seçici kaçınma ve seçici maruz kalma) yol açmadığı yönündeki sonuç, yurtdışında bu konuyla ilgili mevcut argümanların Türkiye'deki üniversiteli gençler açısından geçerli olmadığını göstermiştir. Çalışmadaki söz konusu sonuç, aşırı enformasyon yükü sorununun haber açısından seçici tüketim davranışlarını bir çözüm olarak içermediğini ortaya koyar. Sosyal bilimler alanında diğer disiplinleri de ilgilendirebilecek yeni araştırma alanlarının açılabilmesi için çalışmada çeşitli öneriler sunulmuştur. Ayrıca gençler başta olmak üzere günümüzde tüm bireylerin `eleştirel medya okur-yazarlığı` yönünde eğitim almasının enformasyon ve haber gibi medya içeriklerini kullanım ve tüketim sorunlarına karşı önemli bir çözüm potansiyeli içerdiğine dikkat çekilmiştir. Çalışma, mevcut iletişim literatürüne gençler örneklemi üzerinden katkı sunabilme yanında, aynı zamanda gazetecilik alanında özgün bir çalışma olarak yerini alacaktır. In this era, when the information-communication technology develops rapidly and conventional-new media platforms gain an essential ground in people's lives, individuals are exposed to an extensive and intensive flood of information, which is considered to be a problem for individuals to perceive `useful-useless`, interwoven load of information. In this environment where the information is intensive in general sense, it is getting more and more unclear for integrated news media consumers (reader, spectator, auditor, user, follower) how to perceive, evaluate and benefit from the news – a product of Professional journalism- as an information due to its `extensive` nature. However, there is a limited number of researches throughout the world that handle the matter of professional news and news-consumption in specific terms of the news information overload problem and information overload theory. In Turkey, on the other hand, there are few researches on the problem of information load in media and they are narrow-scoped. Similarly, there are no scientific studies that experimentally establish the relationship among the perception of general information load and perception of news overload, selective news consumption styles and perspectives of news. In this study, a field research based on Relational Screening Model has been carried out in the sample of the students at Atatürk University in an attempt to find out the condition of the problem in Turkey. In this study -where The Scale of General Information Overload Perception (SGIOP), The Scale of News Information Overload Perception (SNIOP), The Scale of News Consumption Patterns (SNCP), and The Scale of News-quality Perception (SNQP) were adapted into Turkish and utilized- a face-to-face survey interview was conducted on 525 students. In this study, where the descriptive statistical analysis method was employed, the results in terms of various parameters (gender, age, monthly average expenditure, monthly fee for communication, news consumption via conventional communication tools, news consumption via modern communication tools) proved to be different in various levels. In addition, in the study, where today's media variety was discussed in general, various relations between the scales were detected. Particularly, the perception of general extensive information overload and the perception of extensive news information overload, which were seen to be significantly related to each other, proved to have a negative relation with news consumption styles. On the other hand, overload perceptions and news consumption styles are positively related to the perception of conventional and modern news quality, which represents the news ideal/value/norms. Moreover, it was concluded through the research that the perceptions of information and news overload did not lead to the selective news consumption styles (selective avoidance and selective exposure) which proves that the available arguments about the issue set forth abroad were not valid in terms of the university students in Turkey. The above-mentioned result shows that the problem of extensive information overload do not include selective consumption attitudes as a solution in terms of news. Some various suggestions have been presented in the research in order to give room to further researches that might concern other disciplines of Social Sciences, as well. It was also remarked that all the individuals, particularly the youngsters, should be educated for `critical media literacy`, which would be a significant potential of solution for the problems of usage and consumption of the media content such as information and news. Beside contributing to the current communication literature over the youngsters sample, this study will also take its place as a unique research in the field of journalism.
Collections