The effects of the exchange rate volatility on Turkish exports:A panel data analysis
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada Türkiye'de döviz kuru oynaklığının sektörel bazda ihracat hacmine etkisi incelenmektedir. Bretton Woods (1946-1973) sisteminin çöküşünden sonra bir çok ülke dalgalı döviz kuru rejimini uygulamaya başlamıştır. Bu tarihten sonraki dönemde döviz kuru oynaklığı ve uluslararası ekonomik dinamiklerin ilişkisi daha çok sorgulanmaya başlamıştır. Bu konuların en önemlilerinden birisi de döviz kuru oynaklığının ihracat hacmini etkileyip etkilemediği olmuştur. Türkiye 1980 lerde ihracat odaklı büyüme modeli benimsemeye başlamıştır. Bazı ihracat odaklı politikalar liberalleşme sürecinin bir parçası olarak başarılı bir şekilde hayata geçirilmiştir. Finansal liberalleşme de bu sürecin önemli adımlarından biridir. 1980 yılına kadar Türkiye'de sabit kur rejimi uygulanmıştır. 80 lerden başlayarak 1999 a kadar çıpalı kur sistemi uygulanmıştır. 1999-2001 arası kaygan kur politikası uygulanmış ve 2001 deki kriz sonrasında atılan adımlar gereği dalgalı kur rejimine geçilmiştir. Türkiye ihracat performansına baktığımız zaman 2000'li yıllarda artış trendi gösterdiği gözlemlenmektedir. İmalat sektöründe yapılan ihracat miktarı 2000'li yıllarda genel eğilime uyarak artış trendi göstermiş ve 2018 yılında 150 milyar /$ seviyesinin üzerine ulaşmıştır. 2001 den önce 25 milyar /$ seviyelerinde dalgalanmış ve 2008 de çok sert düşüş yasada 2011 yılında 150 milyar /$ seviyelerine yakın seyretmiştir. Tarım ve madencilik sektörlerinde ihracat performansı da benzer şekilde 2000 li yıllarda artış trendi göstermiştir. Tarım sektörünün farklı olarak 2008 global krizi sonrası ihracat performansında bir değişiklik olmamıştır. Madencilik ve tarım sektörü ihracat rakamları 1996-2001 yılları arasında sırasıyla 0.4 milyar ve 2 milyar /$ seviyelerinde dalgalanırken bu rakamlar 2013 de sırasıyla 4 /$ ve 6 milyar /$ seviyelerine ulaşmıştır. Balıkçılık ve toptan ticaret sektörünün ihracat rakamları da son 20 yıllık periyot da artış trendi göstermiştir. Bu sektörler 2018 yılında sırasıyla 4 milyar /$ 6 milyar /$ seviyelerinin üzerinde seyretmiştir.Clark (1973) ve Eithers (1973)' in çalışmaları döviz kuru oynaklığının ihracat hacmini olumsuz yönde etkilediğini teorik çerçevede ilk olarak ortaya konulduğu çalışmalardır. Bu çalışmayı destekleyen veya aksini ispat eden çeşitli hem teorik hem ampirik çalışmalar devam eden yıllarda ortaya konulmuştur. Literatürde bu soru bağlamında Türkiye örneği de çeşitli çalışmalarda ele alınmıştır. Bu çalışmanın amacı sektörel bazda panel veri seti kullanılarak 2001-2018 döneminde döviz kuru oynaklığının ihracat hacmine etkisi incelemektir. Literatürde Türkiye verileriyle yapılan bazı çalışmalarda ihracatın döviz kuru oynaklığından istatistiki olarak anlamlı bir şekilde etkilendiği ortaya konulmuştur.Literatürde ispatlanan döviz kuru rejiminin oynaklığa etkisi göz önüne alınarak bu çalışmada sadece esnek döviz kuru rejiminin benimsendiği period dikkate alınmıştır.(2001-2018)Tahminler kullanılırken 2001-2018 dönemini kapsayan aylık seviyede veriler kullanılmıştır. Döviz kuru oynaklığı GARCH metodolojisi takip edilerek tahmin edilmiştir. Tahmin yapılmadan önce günlük bazda nominal döviz kuru dikkate alınmıştır. Günlük bazda nominal döviz kuru düzeyde durağan olmadığından öncelikle logaritmik farkları elde edilerek durağan hale getirilmiştir. Daha sonra elde edilen logaritmik farkların karesi için kolleogram tablosu elde edilmiş ve burada GARCH metodunun uygulanması için gerekli şartların sağlandığı ortaya konulmuştur. Daha sonra GARCH(1,1) tahmin metodu takip edilmiş elde edilen sonuçların GARCH method takip etmenin koşullarını sağladığı gözlemlenmiştir. GARCH(1,1) tahminiyle elde edilen kalıntılarda artık GARCH etkisinin devam etmediği yine kolleogramla gösterildikten sonra GARCH(1,1) tahmininden `volatilite` (oynaklık) serisi elde edilmiştir. Sonrasında elde edilen oynaklık verisi aylık baza dönüştürülerek regresyon analizlerinde kullanılmıştır. İhracat verisi için uluslararası endüstriyel sınıflandırma standartlarına(Revision 3) göre 5 ana sektör; imalat, balıkçılık, tarım ve ormancılık, madencilik, toptan ve perakende, baz alınmıştır. Tahminler Kenen ve Rodrik(1986)'in ihracat modeline göre reel döviz kuru ve ithalatçı ülke gelir düzeyi kontrol değişkenleri ile yapılmıştır. Tahminler öncelikle sadece kontrol değişkenleri ile yapılmış olup sonrasında volatilite değişkeni, bu değişkenden oluşturulmuş kukla değişken ve her ikisinin birlikte olduğu 4 farklı denklem ile yapılmıştır. Tahminle `fixed effect` tahmincisine ek olarak Koenker(2004) tarafından bulunan panel veri `quantile regression with fixed effect` tahmincisi ile yapılmıştır. `Quantile` regresyon bağımlı değişkenin bütün dağılımı üzerinde kovaryansa izin verdiği için standart linear regresyon tahmininden daha geniş ve daha güçlü bir tahmin düzeyi sağlamaktadır. Ekonometrik metodoloji gereği tahmin yapılmadan önce modeller üzerinde birim kök ve cointegration sınamaları gerçekleştirilmiştir. Panel veri değişkeni için yapılan testlerde sektörler arası yatay korelasyon tespit edildiğinden ikinci nesil birim kök sınaması yapılmıştır. Tahminlerde Westerlund(2008) cointegration prosedürü takip edilmiştir. 1080 gözlemli veri seti ile yaptığımız tahminlere göre test ettiğimiz bütün modellerde cointegration bulunmuştur. Buradan yola çıkarak zaman serileri literatüründe önerdiği üzere modeller düzeyde tahmin edilmiştir. Tahminlerden elde edilen bulgulara göre döviz kuru oynaklığı baz alınan veri setine göre özellikle 2008 global krizi döneminden sonra Türkiye'nin ihracat hacmini ciddi seviyede olumsuz bir şekilde etkilemektedir. /%99 güven aralığı bulgularına göre döviz kuru oynaklığı da /%1 lik bir artış kriz dönemi sonrası periyotta Türkiye'nin ihracat hacmini yaklaşık /% 0,3 azaltmıştır. Öte yandan bu etki quantile regresyon sonuçlarına göre kısmen desteklenmektedir. Orta ve üst yüzdelik dilim (50. ve 75. percentile) regresyonlarda kriz sonrası etki anlamsızken alt dilim(25. percentile) için anlamlıdır. Ayrıca tahminler göstermektedir ki döviz kuru oynaklığı kriz sonrası dönem ayrıştırılmadan yapılan bulgulara göre ihracat hacminde bir etkiye sahip olmayabilir. Ayrıca oynaklığın etkisinin farklı yüzdelik dilimler için ters veya farklı oranda olabileceği de tespit edilmiştir. Bulgularım Özbay(1999), Öztürk ve Acaravci(2002) ve Güloğlu(2008) çalışmalarında bulunan sonuçlarla paralellik arz etmektedir. Çalışmam döviz kuru oynaklığının etkisi incelenirken sektörel düzeyde sınıflandırmanın ve kriz sonrası için oynaklığının ayristirilmasinin öneminin altını çizerek literatüre farklı bir perspektif sunmaktadır. Döviz kuru oynaklığının yüksek seviyelerde seyretmesi ihracat odaklı büyüme politikalarına da firmaların ihracat stratejilerine önemli bir tehdit unsuru oluşturacaktır.Bu sebeple Döviz kuru oynaklığını azaltmayı hedefleyen politikalar ihracat hacminin büyümesinin destekleyebilir ve Türkiye'nin ihracat stratejileri üzerindeki riskleri azaltabilir. After the collapse of the Bretton Woods system(1946-1973), most of countries started to adopt the floating exchange rate system. Several research has focused the interaction between volatility of exchange rate and export performance of the countries after this period. Turkish export shows an increasing trend in 2000s with floating exchange rate regime. Literature documents that Turkish export has been significantly affected from volatility of exchange rate. In this paper, I analyze the impact of the exchange rate volatility on Turkish sectoral basis export volume. By considering the regime effect, I only cover the data for the period of 2001-2018, in which floating exchange rate regime adopted in Turkey. I estimate the volatility of exchange rate by following GARCH methodology and use the fixed effect estimator and quantile regression for my panel data estimation. The Turkish sectoral basis export data, spanning in the period 2001Jan-2018Dec, which is classified as ISIC Rev.3 in terms of dollar price was based for the panel data. My estimation reveals that volatility of the exchange rate significantly impedes Turkish export in the sample period. Especially, the impact of volatility becomes in higher magnitudes for the period after recent global crisis. Both fixed effect and quantile regression estimations document the similar evidence. On the other hand I observe that volatility has opposite effect for the lower quantiles in our sample period. Evidently, volatility of exchange rate in higher levels would be an important threat for the firms and Turkey's export oriented growth policies. Therefore policies aiming to lower the volatility of exchange rate would support the growth of export volume and reduce the risks on the export strategies in Turkey.
Collections