The intertextual relationships between the works of Albert Camus and Yusuf Atılgan
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bulgar asıllı Fransız filozof ve edebiyat eleştirmeni Julia Kristeva tarafından ortaya atıldığı iddia edilen metinlerarasılık, herhangi bir eserin daha önce yazılan aynı tür bir eserden etkilenmemesinin imkânsız olduğunu savunan bir kavramdır. Yazarlar arası etkileşim doğal bir süreç olduğundan yazarlar farklı yazarların felsefelerine, eserlerine ya da dünya görüşüne göndermeler yapabilirler. Özellikle post-modern edebiyatın savunduğu metinerarasılık yöntemiyle yazarlar eserlerine dinamizm katmak suretiyle okuyucunun eser boyunca zinde kalmasını sağlar ve okuyucuya eser içerisinde farklı yolculuklara çıkma imkânı verir. 20. Yüzyılın ikinci yarısında ortaya atılan bu kavram üzerine birçok makale ve kitap yazılarak yazarların bir birlerinden ve farklı eserlerden etkileşimlerine dikkat çekilmiştir. Cumhuriyet sonrasının en önemli Türk yazarlarından biri olan Yusuf Atılgan'ın eserlerinde görülen metinlerarasılık oldukça ilgi çekicidir. Yusuf Atılgan'ın eserleri konu ve tema bakımından Cezayir doğumlu Fransız yazar Albert Camus'nun eserleriyle benzer özellikler taşır. Camus'nun eserlerinde görülen topluma yabancılaşma, dine yabancılaşma, yalnızlık, iletişimsizlik ve kayıtızlık gibi varoluşçu temalar Atılgan'ın eserlerinde de görülür. Birinci dünya savaşından sonra temelleri atılan ve kökenini Varoluşçuluk'tan alan absürdizm, İkinci Dünya Savaşından sonra ivme kazanarak dünyanın tanık olduğu iki dünya savaşının yol açtığı yıkım ve ölümlerin ardından hayatın saçma olduğu görüşünü savunmaya başlar. Özellikle sanayi devriminden sonra hızlı bir şekilde kentleşen dünyada iş bulabilmek ve hayatta kalabilmek için kırsaldan kente göç eden ve bu kent yaşamına uyum sağlayamayan insanlar edebiyatın konusu olmuştur. Camus ve Atılgan'ın eserlerinde görülen entellektüel karakterlerin de bu absürdizmi sorgulayışı ve buna binaen topluma yabancılaşmaları gibi genel olarak tüm insanları konu alan bir akım olarak da görülmektedir. Atılgan'ın Fransız yazar Camus'nun absürdizm felsefesinden etkilendiği iddia edilir. Örnek olarak Atılgan'ın Aylak Adam'ının başkahramanı C'nin dünya görüşü ve hayat tarzı; topluma yabancılaşma, yalnızlık, iletişimsizlik ve kayıtızlık gibi özellikler Camus'nun Yabancı romanındaki Meursault'un hayat tarzıyla paralellik göstermektedir. Çalışmamızda bu iki yazarın eserleri metinlerarasılık açısından karşılaştırılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Absürdizm, Albert Camus, Yusuf Atılgan, Metinlerarasılık Intertexuality, claimed to have been introduced by Bulgarian-French philosopher and literature critic Julia Kristeva, is a term which maintains that it is unlikely for any work not to be affected by the same kind of work written before. Since it is natural to have an interaction between authors, the authors can make reference to the worldview, philosophy and style of the different authors. With intertextuality, especially espoused by postmodern literary movement, the writers give the readers the opportunity to be conscious throughout the work and have different feelings within it by dynamizing their works. Written many articles and books on this term introduced in the mid of the 20. century, the attention has been drawn to the interaction from each other and different works of authors. Intertexuality encountered in the works of Yusuf Atılgan, one of the most important post-republic Turkish writers, is noteworthy. Yusuf Atılgan's works contain similar features to Algerian-French writer Albert Camus's works in terms of theme and topics. Existantialist themes like social alienation, religious alienation, loneliness, lack of communication and negligence in Camus's works can be seen also in the works of Yusuf Atılgan. Absurdism, grounded after WWI and originated from Existantialism, begins to maintain the idea that life was absurd after the destruction and deaths which these two world wars caused the world witnessed gaining acceleration following the WWII. People migrating from rural areas to cities to find an occupation and not being able to adapt to the city life in a rapidly urbanizing world especially following the Industrial Revolution, have been subject to the literature. It is also regarded as a movement about all the human beings in general like intellectual characters question this absurdism and alienate to society in Camus and Atılgan's works. Whether urbanized or not, people, in contrary to the other creatures, can not adapt to the world in which they live. It is claimed that Atılgan has been influenced by Camus's philosophy of absurdism. For instance, Atılgan's The Wanderer's protagonist, C's worldview and lifestyle in like social alienation, loneliness, lack of communication and negligence show parallelism with Mersault's lifestyle in Camus's The Stranger. In our study, the works of these two writers have been compared in terms of intertextuality. Key Words: Absurdism, Albert Camus, Yusuf Atılgan, Intertextuality
Collections