Yeniden işlevlendirilen İstanbul medreselerinde işlev-mekan ilişkisinin irdelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarihi yapılar sosyal, kültürel ve mimari değerler taşımaktadırlar bu nedenle korunarak kullanılması kültürel sürekliliğinin devamlılığı açısından önemlidir. Yeniden işlevlendirme; yapı, mekan ve işlev bakımından uygun kararlar doğrultusunda yapıldığında, tarihi yapıların korunması için bir fırsat olarak görülebilir. Seçilen yeni işlev ile mekanın uyumlu olması hem yapı için hem de yeni işlevin işleyiş programı için önemlidir. Uygun olmayan işlev seçimi hem yapıyı yapısal ve mekânsal anlamda zorlayacak hem de yeni işlevden verim alınamamasına neden olacaktır.İnşa edildikleri dönemin eğitim kurumları olan medreseler; eğitim anlayışının değişmesiyle birlikte işlevsel geçerliliğini kaybetmiş olup, fiziksel ömürlerini tamamlamadıklarından dolayı yeniden işlevlendirilmeye uygun yapı grubu olarak karşımıza çıkmaktadırlar.Tarihsel süreç içinde medreselerin; mehterhane, sağlık ocağı, depo, dispanser gibi farklı pek çok işlevle kullanıldıkları görülmektedir. Bu işlevsel çeşitlilik; eğitim, sağlık, kültür ve turizm, ticaret ve diğer işlevlerle kullanılmak üzere sınıflandırılabilir. Bu kullanımlar alanları, medreselerin korunması bakımından kimi zaman olumlu kimi zamansa olumsuz sonuçlara neden olmuştur.Eğitim ve kültür & turizm alanında kullanıma açılan medreseler incelendiğinde; toplum yararına olan bu kullanımların, mekân-işlev ilişkisi bakımından doğru sonuçlar oluşturduğu görülmüştür. Buradaki koruma yaklaşımının doğruluğu, yeni işlevin yapının özgün işlevi ile uyumlu olmasından kaynaklanmaktadır.Sağlık ve ticaret alanlarında kullanıma açılan Medreseler incelendiğinde; mekan-işlev ilişkisinin sağlanamadığı ve yeni işlevin eylemsel ihtiyaçları karşılamak için mekânsal potansiyelin zorlanması nedeniyle koruma bakımından uygun olmayan sonuçlar ortaya çıkardığı görülmüştür.Sonuç olarak; yeniden işlevlendirmenin medreselerin korunmasında doğru bir yaklaşım olabilmesi için mekan-işlev ilişkisinin sağlanması gerekmektedir. Doğru işlev seçimi bilinçli bir koruma yaklaşımı ve mekan-işlev ilişkisi gözetilerek gerçekleştirildiğinde, tarihi yapılar kullanılarak korunmuş olacaktır. Refunctioning; when done in accordance with appropriate decisions in terms of structure, space and function, can be seen as an opportunity for the preservation of historical buildings. The compatibility of the selected new function with the space is important both for the structure and for the operations program of the new function. In the historical process, it is observed that madrassas are used with many different functions. This functional diversity; can be classified as educational, healthcare, culture and tourism, trade and other functions. When madrassas that are used in the fields of education and culture & tourism are examined; it has been seen that these uses benefiting the society, constitute correct results in terms of space-function relationship. The correctness of the conservation approach here is due to the fact that the new function is compatible with the original function of the structure.When madrassas that are used in the fields of healthcare and trade; it has been found out that the space-function relationship has not been able to be achieved and the new function has resulted yielding inadequate consequences in terms of conservation, since spatial potential of the structures are obtruded to meet with the operational needs of the new function.As a result; it is necessary to ensure the space-function relationship so that the refunctioning can be a correct approach for the preservation of the madrassas. When the selection of the right function is done by a conscious conservation approach, and by paying regard to the space-function relationship, historic buildings can be properly preserved and used.
Collections