Hulki Aktunç`un öykücülüğü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hulki Aktunç, ?68 Kuşağı? diye isimlendirilen dönemin fikir adamı, ressam, şair ve yazarlarındandır. Edebiyatın neredeyse her türünde eser veren Aktunç'un yazın yaşamı öyküyle başlar. Türk öykücülüğünde özellikle özgün dili ve üslubuyla yer edinir. `Dilin kendisinin zaten öykü olduğunu' savunan yazarın dile bu kadar önem vermesinin temelinde çocukluğunu bir dil deryası olan Kadıköy çarşısında geçirmesinin etkisi büyüktür. Öykülerindeki dil ve üslubun yanı sıra şekil ve öz uyumu, dikkati çeken diğer bir husustur.İlk dönem öykülerinde daha çok sosyal temalar işleyen yazar, sonraki öykülerinde bireysel temalara yoğunlaşır. Son öykülerinde ise bizzat dili ve öykü sanatını tema olarak işler. Bir İstanbul öykücüsü olan Aktunç, öykülerinin büyük çoğunluğuna mekân olarak İstanbul'u seçer. İstanbul'u onun öykülerinde her yönüyle bulabilmek mümkündür.Yenilikçi bir niteliğe sahip olan Aktunç'un öyküleri üzerine, birkaç yazarın yayımlanmış öykü kitaplarını değerlendirme mahiyetinde sınırlı yazıları, bir öykü çözümlemesi ve süreli yayınlarda çıkan birkaç söyleşi dışında akademik anlamda yapılmış herhangi bir çalışma tespit edemedik.Hulki Aktunç'un hayatı, düşün dünyası ve edebi yaşantısı üzerine yapılan en kapsamlı çalışma Rıza Kıraç'ın kendisiyle yaptığı ?Yoldaşım 40 Yıl? adını taşıyan söyleşisidir. Çalışmamızın giriş kısmında, özellikle yazarın hayatı bölümünde, bu eserden fazlasıyla faydalanmak durumunda kaldık. Eserin Hulki Aktunç'un eseri olması belki de akademik anlamda şüphelere sebebiyet verebilir. Fakat onun hayatını ele alan başka bir kaynağa rastlayamadık. Bunu özellikle belirtmek isterim.Hulki Aktunç çalışılmamış, üzerine pek de yazılmamış bir gizemli yazar olduğu için tespit ağırlıklı, özgün bir çalışma ortaya koymaya çalıştık.Çalışmamızın amacı Hulki Aktunç'un öykücülüğünü ortaya koymaktı. Bu bağlamda öykülerini yapısal ve tematik açıdan ele aldık. Bu kapsamda yazarın, sırasıyla ?Gidenler Dönmeyenler?, ?Kurtarılmış Haziran?, ?Ten ve Gölge?, ?Bir Yer Göstericinin Hayatı? ve ?Güz Her Şeyi Bilir? isimli öykü kitaplarını inceledik. Bu incelemede Hulki Aktunç'un `Yapı Kredi Yayınları' arasından çıkan ?Toplu Öyküler I? ve ?Toplu Öyküler II? isimli kitaplarını kullandık. Çalışmamızda kolaylık sağlaması için bu eserleri TÖ. I ve TÖ. II diye kısaltma yoluna gittik.Doğu ve Batı edebi geleneklerinden yararlanan yazar, söyleyiş güzelliğine önem verir. Öz itibariyle doğu anlatı sistemine, söylencelere, halk hikâyelerine, efsanelere bağlı olan ve bu geleneğin çizgisinden sapmayan yazar biçim itibariyle tamamen özgün ve çağdaştır. Hemen her öyküsünde farklı bir anlatım arayışı içerisinde olan Aktunç, Türk edebiyatında bir anlatı ustası olarak bilinir. Yıkmadan yeniye ulaşılamayacağını düşünür. Böylelikle var olan değerlere, özellikle biçimsel açıdan karşı gelerek yazınsal ve biçimsel sapmalarla farklı ve etkileyici bir tarz oluşturur. Hulki Aktunç, ?68 Kuşağı? diye isimlendirilen dönemin fikir adamı, ressam, şair ve yazarlarındandır. Edebiyatın neredeyse her türünde eser veren Aktunç?un yazın yaşamı öyküyle başlar. Türk öykücülüğünde özellikle özgün dili ve üslubuyla yer edinir. `Dilin kendisinin zaten öykü olduğunu? savunan yazarın dile bu kadar önem vermesinin temelinde çocukluğunu bir dil deryası olan Kadıköy çarşısında geçirmesinin etkisi büyüktür. Öykülerindeki dil ve üslubun yanı sıra şekil ve öz uyumu, dikkati çeken diğer bir husustur.İlk dönem öykülerinde daha çok sosyal temalar işleyen yazar, sonraki öykülerinde bireysel temalara yoğunlaşır. Son öykülerinde ise bizzat dili ve öykü sanatını tema olarak işler. Bir İstanbul öykücüsü olan Aktunç, öykülerinin büyük çoğunluğuna mekân olarak İstanbul?u seçer. İstanbul?u onun öykülerinde her yönüyle bulabilmek mümkündür.Yenilikçi bir niteliğe sahip olan Aktunç?un öyküleri üzerine, birkaç yazarın yayımlanmış öykü kitaplarını değerlendirme mahiyetinde sınırlı yazıları, bir öykü çözümlemesi ve süreli yayınlarda çıkan birkaç söyleşi dışında akademik anlamda yapılmış herhangi bir çalışma tespit edemedik.Hulki Aktunç?un hayatı, düşün dünyası ve edebi yaşantısı üzerine yapılan en kapsamlı çalışma Rıza Kıraç?ın kendisiyle yaptığı ?Yoldaşım 40 Yıl? adını taşıyan söyleşisidir. Çalışmamızın giriş kısmında, özellikle yazarın hayatı bölümünde, bu eserden fazlasıyla faydalanmak durumunda kaldık. Eserin Hulki Aktunç?un eseri olması belki de akademik anlamda şüphelere sebebiyet verebilir. Fakat onun hayatını ele alan başka bir kaynağa rastlayamadık. Bunu özellikle belirtmek isterim.Hulki Aktunç çalışılmamış, üzerine pek de yazılmamış bir gizemli yazar olduğu için tespit ağırlıklı, özgün bir çalışma ortaya koymaya çalıştık.Çalışmamızın amacı Hulki Aktunç?un öykücülüğünü ortaya koymaktı. Bu bağlamda öykülerini yapısal ve tematik açıdan ele aldık. Bu kapsamda yazarın, sırasıyla ?Gidenler Dönmeyenler?, ?Kurtarılmış Haziran?, ?Ten ve Gölge?, ?Bir Yer Göstericinin Hayatı? ve ?Güz Her Şeyi Bilir? isimli öykü kitaplarını inceledik. Bu incelemede Hulki Aktunç?un `Yapı Kredi Yayınları? arasından çıkan ?Toplu Öyküler I? ve ?Toplu Öyküler II? isimli kitaplarını kullandık. Çalışmamızda kolaylık sağlaması için bu eserleri TÖ. I ve TÖ. II diye kısaltma yoluna gittik.Doğu ve Batı edebi geleneklerinden yararlanan yazar, söyleyiş güzelliğine önem verir. Öz itibariyle doğu anlatı sistemine, söylencelere, halk hikâyelerine, efsanelere bağlı olan ve bu geleneğin çizgisinden sapmayan yazar biçim itibariyle tamamen özgün ve çağdaştır. Hemen her öyküsünde farklı bir anlatım arayışı içerisinde olan Aktunç, Türk edebiyatında bir anlatı ustası olarak bilinir. Yıkmadan yeniye ulaşılamayacağını düşünür. Böylelikle var olan değerlere, özellikle biçimsel açıdan karşı gelerek yazınsal ve biçimsel sapmalarla farklı ve etkileyici bir tarz oluşturur.
Collections