Hodgkin hastalığında idrarda albumin atılımı, serum albumini, beta2 mikroglobulin ve laktat dehidrogenazın değeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
4. ÖZET Hodgkin hastalarında prognozu belirlemede ve tedaviye cevabı değerlendirmede çeşitli parametreler kullanılmaktadır. Bunların başında serum albumini, hemoglobin, cinsiyet, yaş, evre, lökosit sayısı, lenfosit sayısı, LDH, beta 2 mikroglobulin (p2u) gelmektedir. Çalışmamızda HH'larında iyi bilinen LDH, serum albumini ile daha az çalışılan 02u ve hiç çalışılmamış olan idrarda albumin atılımı (MAU) parametreleri tanı sırasında, tedavi sonrası, remisyon grubu ve kontrol grubunda çalışılarak karşılaştırıldı. Bu çalışmaya Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Hematoloji kliniğine başvuran ve Hodgkin lenfoma (HH) tanısı konan 22 hasta (12E, 1 OK), daha önce HH tanısı alarak tedavi gören remisyondaki 1 2 hasta (7E, 5K) ile kontrol grubu olarak 19 sağlıklı birey (10E, 9K) alındı. Diabet, hipertansiyon ve proteinurisi olan hastalar dışlandı. Tüm Hodgkin hastalarının yaş ortalaması 33.2 ± 14 (Yeni tanı alan grup 35.6 ± 16, remisyon grubu 28.8 ± 8) ve kontrol olgularının yaş ortalaması 36.7 ± 10 idi. Hodgkin hastalarının kardeş sayısı çoktu (7.7) ve bimodal dağılım göstermiyordu. Tüm HHTarının 13'ü (%38) erken evrede (Evre I-II), 21'i (%62) ileri evredeydi (Evre III-IV). Hastalarımızın çoğunluğu literatür bilgilerinin aksine ileri evredeydi (ileri evre %62, erken evre %38). Yeni tanı konulanlarda tedavi öncesinde ölçülen LDH seviyesi (485.23 ± 215.78 U/L) tedavi sonrası (256.50 ± 85.84 U/L), remisyon grubu (310.08 ± 81.39 U/L) ve kontrol grubuna (299.32 ± 93.23 U/L) göre anlamlı yüksek bulundu (sırasıyla pO.001, p=0.025, p=0.004). Remisyon grubu ile kontrol grubu LDH değerleri arasında ise anlamlı fark yoktu (p=0.761). Yeni tanı konulan grupta tedavi öncesindeki P2(i değeri (6.85 ± 7.12 mg/L) tedavi sonrası (2.28 ±1.91 mg/L), remisyon grubu (4.10 ± 6.06 mg/L) ve kontrol grubuna (1.29 ± 0.28 mg/L) göre anlamlı yüksek bulundu (sırasıyla pO.001, p=0.012, pO.001). Remisyongrubu ile kontrol grubu arasında P2jx değeri yönünden istatistiki olarak anlamlı fark bulunamadı (p=O.085). Yeni tanı konulan grupta tedavi öncesindeki MAU değeri (38.5 ± 46.42 mg/L) tedavi sonrası (17.63 ± 31.55 mg/L), remisyon grubu (8.81 ± 6.51 mg/L) ve kontrol grubuna (5.82 ± 4.60 mg/L) göre anlamlı yüksek bulundu (sırasıyla pO.001, p=0.005, pO.001). Remisyon grubu MAU değerleri kontrol grubuna göre yüksek olmakla birlikte istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0.128). Yeni tanı konulan grupta tedavi öncesindeki serum albumini değeri (3.34 ± 0.84 g/dl) tedavi sonrası (3.91 ± 0.39 g/dl), remisyon grubu (4.15 ± 0.32 g/dl) ve kontrol grubuna (4.22 ± 0.32 g/dl) göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşük bulundu (sırasıyla p=0.01,p=0.004,p<0.001). LDH, P2(J., serum albumini ve MAU parametreleri arasında yaptığımız değerlendirmeye göre tedaviyle istatistiksel anlamlı değişim hepsinde görülürken bu fark MAU'da en belirgindi. İdrar albumin atılımı tedaviyle azalırken serum albumin seviyesi artmıştır. Yeni tanı konan hastalarda LDH ve P2u tedaviyle azalmıştır. Bu parametrelerin tedavi sonrası, remisyon ve kontrol grubu arasında anlamlı farklılık göstermemesi ile de remisyon ve tümör yükünün göstergesi olarak kullanılabilecekleri görüldü. İdrar albumin atılımının da en az bu parametreler kadar hastalık aktivitesini ve tümör yükünü göstermede etkin olduğu görüldü. Bununla birlikte MAU'nun HH'daki yerinin anlaşılması için daha kapsamlı çalışmalar gerektiği açıkça görülmektedir. 5. SUMMARY Several parameters are used to predict the prognosis and evaluate the treatment response in Hodgkin's disease (HD). Widely used and accepted parameters are serum albumin, hemoglobin, gender, age, stage, leukocyte count, lymphocyte count, Lactate dehydrogenase (LDH) and beta-2 microglobulin (P2u). In this study well-known LDH, serum albumin, seldom studied fi2/i and Urinary albumin excretion (MAU) which is firstly evaluated in HD were assayed and compared. Twenty two patients (12M,10F) with Hodgkin's disease (HD), 12 patients (7M,5F) with HD in remission and 19 (10M,9F) healthy controls admitted to Yüzüncü Yıl University Medical School Training Hospital Hematology Section were enrolled. Cases with diabetes, hypertension and proteinuria were excluded. Mean age of the whole HD group was 33.2 ± 14 (newly diagnosed group 35.6 ± 16, remission group 28.8 ± 8) and mean age of the control group was 36.7 ± 10. Mean number of siblings of the whole HD group was high (7.7) and age distrubition was not bimodal. Thirteen cases (38%) of the whole HD group were in favourable stage (Stage I-II) and 21 cases ( 62%) were in advanced stage (Stage III-IV). In contrast with previous studies our study population tended to be in advanced stages (advanced stage 62%, favourable stage 38%). In newly diagnosed group mean serum LDH level (485.23 ± 215.78 U/L) before treatment was significantly elevated compared with post treatment (256.50 ± 85.84 U/L), remission (310.08 ± 81.39 U/L ) and control (299.32 ± 93.23 U/L) groups (p<0.001,p=0.025, p=0.004, respectively). Between the remission and control group for serum LDH levels there was no significant difference (p=0.761). In newly diagnosed group mean serum P2jj. level before treatment (6.85 ±7.12 mg/L) was significantly increased compared with the post treatment (2.28 ± 1.91 mg/L), remission (4.10 ± 6.06 mg/L) and control (1.29 ± 0.28 mg/L) groups(p<0.001,p=0.012,p<0.001, respectively). There was no significant difference for serum P2^ levels between the remission and control groups (p=0.085). In newly diagnosed group mean MAU levels before treatment (38.5 ± 46.42 mg/L) was significantly increased compared with post treatment (17.63 ±31.55 mg/L), remission (8.81 ± 6.51 mg/L) and control (5.82 ± 4.60 mg/L) groups (p<0.001,p=0.005,p<0.001, respectively). Although there is some difference for means of MAU between the remission and the control groups this was not statistically significant (p=0.128). In newly diagnosed group mean serum albumin level before the treatment (3.34 ± 0.84 g/dl) was significantly lower than the post treatment (3.91 ± 0.39 g/dl), remission (4.15 ± 0.32 g/dl) and control (4.22 ± 0.32 g/dl) groups (p=0.01, p=0.004, pO.OOl, respectively). According to our interpretation, all of the LDH; P2fx, serum albumin and MAU parameters showed difference with the treatment but it is noteworthy that the difference was most significant in MAU levels. Urinary albumin excretion was decreased and serum albumin levels were increased with treatment. In the newly diagnosed group serum LDH and P2p. levels were decreased with treatment. Due to lack of significance in difference among the post treatment, remission and control group levels it is suggested that these are indicators of remission and tumor burden. It is shown that urinary albumin excretion can take place among these parameters as at least effective as others for monitoring the disease activity and tumor burden. However, it is obvious that larger studies are needed to elucidate the precise role of MAU in Hodgkin's disease.
Collections