Epifiz ve metafizde fizis hattına transvers olarak yapılan travmaların fizis üzerine olan etkisinin histopatolojik olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
2. ÖZET Çalışmada proksimal tibia fizis hattına paralel olarak metafiz ve epifîze yapılan travmaların fîzisde oluşturduğu histopatolojik değişiklikler değerlendirildi. Yaşlan ortalama 5 hafta ve ağırlıkları ortalama 125 gram olan 42 adet immatür rat randomize olarak 5 gruba ayrıldı. Ratlann proksimal tibia epifiz ve metafizlerine C - kollu Floroskopi cihazı kullanılarak Kirschner (K) telleri ile aralarında 90° açı yapacak şekilde sadece delik açılarak veya K telleri kemikte bırakılarak travma uygulandı. Epifizde 0,7 ve 0,9 mm, metafizde ise 1,5 mm çaplı K telleri kullanıldı. Her grup deneğin yarısının sağ ve sol tibialan 7. günde diğer yarısının ise 28. günde sakrifiye edildi. Sol tibialar kontrol grubu olarak değerlendirildi. Histopatolojik olarak; fîz hattına 1 mm. veya daha fazla yaklaşılanlarda hem 7. gün hem de 28. günde büyüme bozukluğu gelişebileceğini gösteren retardasyon bulguları olduğu, fizis hattına 2 mm. 'den daha uzakta yapılan travmaların 7. gün histopatolojik değişimlerinin 28. günde azaldığı, aynı mesafede delik açılan ve implant bırakılanların histopatolojik sonuçlan arasında bir fark olmadığı, epifizde aynı mesafede küçük çapta implant kullanılarak yapılan travmaların histopatolojik değişimlerinin büyük çaptaki implantlara göre daha az olduğu tespit edildi. Epifizeal ve metafizeal bölgede fizis hattına paralel geçilen implantlar fizis hattına en fazla 2 mm yaklaştınlmalı, fizis hattından geçilmesi zorunlu olan durumlarda ise implant çapının fizis alanının %7' sinden küçük olması gerektiği sonucuna ulaşıldı. Implant uygulamalan çocukların uzun kemiklerinin epifizeal bölgesinde en aza indirilmeli, zaruret halinde fizis hattı ya hiç travmatize edilmemeli ya da stabilizasyonu sağlayan en küçük çaplı implantlar tercih edilmelidir. 3. SUMMARY In this study, occured histopathological changes in the physis line were examined in the case of metaphyseal and epiphyseal trauma made paralel to proximal tibial physis. 42 immature rats with an avarage age of 5 week-old and an avarage weight of 125 gram were randomly divided into 5 groups. Trauma to metaphysis and epiphysis of proximal tibia was made by constructing holes with an angle of 90° to each other via Kirschner wires or leaving K wires in the bone. Under the visualization of C - armed floroscopy. K wires in a diameter of 0,7 mm and 0,9 mm, and 1,5 mm were used making a trauma in epiphysis and metaphysis respectively. Half of the each group was sacrifized at the 7 th day and other half was sacrifized at the 28 th day of trauma and both right and left tibias were removed out. Left tibias were examined as control group. Histopathologicaly retardation findings which implier development of growth disorder were detected in the case of 1 mm or more approximation of trauma to physis line both at 7 th day and 28 th day of trauma. Histopathologic changes at 7 th day of trauma were decreased at 28 th day of trauma when trauma made 2 mm or more distant from physis line. There was no difference in histopathological changes between trauma by making hole or leaving wires in the bone at the same distance from physis line. There was more remarked histopathological changes in the case of trauma to epiphysis by using implant in a less diameter than in a lange diameter at the same distance from physis line. In conclusion, implant must be in most 2 mm approximation to physis line when implant must be passed paralel to physis line. The diameter of implants must be less than 7 % of physis area in the obligation of passing implant through physis line. Application of implants into epiphysis of long bone in children must be limited as minimal as possible. In the case of obligation, trauma to physis line must be avoided or implants in a as possible as less diameter must be choosen to provide stabilization.
Collections