Semptomatik myoma uterili olgularda uterin artes embolizasyonunun etkinliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1. ÖZET Amaç: Semptomatik myoma uteri tespit edilen olguların tedavisinde uterin arter embolizasyonunun etkinliğinin araştırılması amaçlandı. Materyal ve Metod: Semptomatik myoma uteri tanısı konulan 21 hasta uterin arter embolizasyonu uygulanmak üzere hazırlandı. Uterin arter embolizasyonu öncesi ve sonrası altıncı ayda hastalara manyetik rezonans görüntüleme yapılarak myomun longitudinal (Dİ), anterior-posterior (D2) ve transvers (D3) çaplan ölçüldü. Myomun hacmi elipsoid formülle (0.5233 X Dİ X D2 X D3) hesaplandı ve kaydedildi. Klinik ve radyolojik incelemelerden sonra Anjiografi ünitesinde sağ femoral arterden girilerek her iki uterin arter 5F veya 4F Cobra veya 4F Simons2 kataterler ile kataterize edildi. 355-500 mikron polivinil alkol partikülleri (Tru-Fil; Cordis, Miami, FL) vasküler staz sağlanıncaya kadar kataterden enjekte edildi. Hastalar ağrı kontrolü ve gözlem amacıyla 6-24 saat hastanede geçici gözlem ünitesinde tutulduktan sonra günde 4 kez oral 600 mg ibubrofen (Artril 600 mg, Eczacıbaşı) ile evlerine gönderildi. Hastaların myoma uteri boyutlarındaki ve semptomlanndaki değişiklikler embolizasyon sonrası 6. ayda kaydedildi. Hastalar ile ilgili elde edilen veriler SPSS istatistik programında değerlendirildi. Bulgular: Hastaların yaşlan ortalaması 43.04±4.21 (34-52), parkesi 5 (0-6) olarak tespit edildi. En sık semptom kanama (%85,71) idi. Hastalann uterin arter embolizasyonunu tercih etmelerinin en önemli nedeni ise operasyondan çekinmeleri (%47.61) ve uterusu koruma istemi (%23.80) idi. Olgularda en sık intramural yerleşimli (%89.28) olmak üzere toplam 28 adet myoma uteri tespit edildi. Myomlann en geniş çaplan 1-13 cm, hacimleri ise 5.23 - 734.29 cm3 arasında değişim gösteriyordu. Ortalama myom hacmi embolizasyon öncesi 151.80+220.66 cm3 idi. Bilateral embolizasyon sonrası hastalann %42.86'sı işlem gününde klinikte 6-12 saat süreyle ağn kontrolü için takip edildikten sonra evlerine gönderildi. Hastalar ortalama 1.57±1.39 (1-7) gün içinde günlük aktivitelerine döndüklerini belirttiler. Tüm hastalar klinik olarak önemsiz sayılabilecek bir hafta kadar süren hafif pelvik ağndan şikayetçi oldular. Uterin arter embolizasyonu sonrası erken dönemde en sık (%14.28) görülen komplikasyon postembolizasyon sendromu idi. Uterin arter embolizasyonu sonrası birinci haftadan sonra geç dönemde görülen komplikasyonlar ise en sık nekrotik submuköz myom atılımı (%9.5) ve menopoz (%9.5) idi. Uterin arter embolizasyonu sonrası 6. ayda myom hacmi ortalama idi 40.95±65.16 cm3ve myom hacminde ortalama %76 oranında azalma tespit edildi (p<0.05). UAE uygulanan hastaların dismenore şikayetlerinde %91.5, menoraji şikayetlerinde %95, bası ve pelvik ağrı şikayetlerinde ise %100 azalma tespit edildi. Sonuç: Olguların tümünde sağ femoral arterden bilateral uterin arter embolizasyonu başarılı bir şekilde uygulandı. Tedavi sonrasında tatmin edici bir etkinlik sağlandı. Uterin arter embolizasyonu myoma uteri tedavisinde etkili, güvenilir bir alternatif olarak uygulanabilir. 2. SUMMARY Objective: To evaluate the effectiveness of uterine artery embolization for the treatment of women with symptomatic uterine myomas. Materials and Methods: A total of 21 women with symptomatic uterine myomas were selected to perform uterine artery embolization. Before uterine artery embolization; magnetic resonance imaging was performed to all patients and longitidunal (Dl), anterior- posterior (D2) and transverse diameter of the myomas were calculated. The volume of myomas was calculated with the formula of elipsoid (Dl x D2 * D3 x 0.5236). Both uterine arteries were catheterized with a 5F or 4F Cobra or 4F Simons2 catheter through right femoral artery. Polyvinyl alcohol (Tru-Fil; Cordis, Miami, FL) 355-500 /%i were injected into the catheter. After the embolization, patients were hospitalized for 6-24 hours for pain control and discharged with oral 600 mg ibuprofen (Artril 600 mg, Eczacıbaşı) four times a day. At 6. months after embolization; changes in symptoms and volumes of myomas were recorded. All analyses were performed with SPSS, version 9.0. Result: The mean age of the patients was 43.04+3.3 (range:34-52), the median parity was 5 (0-6). A total of 28 myomas, most commonly in intramurally localization (%89.28), were detected. Fibroid diameters were 1-13 cm, volumes ranged between 5.23- 734.29 cm3. The initial mean myomas volume was 151.80±220.66 cm3. Bleeding (% 85.71) was the most common symptom. The most important reason for patient's preference of embolization was fear of operation (%47.61) and wish to preserve their uterus (%23.80). Bilateral embolization was performed with a right transfemoral access to all patients. After the embolization, %42.86 of cases were hospitalized for 6-12 hours and then discharged. The rest of cases (%57.14) were hospitalized for 16-24 hours. All patients complained of clinically not-important pelvic pain lasting no longer than one week; and returned to daily activities in a 1.5+1.39 (1-7) day period. In the early time after embolization; the most common complication was postembolization syndrome. After one week; the most common complication was menopause (%9.5) and necrotic submucosal myom elimination (%9.5). The mean myomas volume was 40.95±65.16 cm3 after 6. month. Volume reduction found %76 (p<0.05). Reduction in dysmenorrhea was %91.5, menorrhagia %95, pelvic pain %100 in patients who undergone uterine artery embolization.Conclusion: Bilateral uterine artery embolization was performed successfully to all patient's through right transfemoral access. Treatment brought a satisfactory effect. Uterine artery embolization may be a valid and reliable alternative for the treatment of myomas.
Collections