Romatoid artrit hastalarında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi

Abstract

4. ÖZET Romatoid artritte (RA) renal tutulum klinik olarak az görülse de, otopsi çalışmalarında renal tutulum seyrek değildir. Hastaların değerlendirilmesinde renal tutulumun tespiti için hangi klinik ve laboratuar testlerinin değerli olduğu ve bu testlerin nasıl yorumlanması gerektiği bu gün için tam olarak aydınlatılmış değildir. Çalışmamızda İç Hastalıkları-Anabilim dalı Romotoloji Bilim dalı polikliniği tarafından takip edilen hastalarda subklinik nefropatinin insidans ve nedenlerini saptamayı amaçladık. Çalışmaya RA dışında belirgin başka bir hastalığı olmayan 39 hasta ve 49 sağlıklı gönüllü alındı. Hasta ve sağlıklı gönüllülerin tümünde, 24 saatlik idrarda ve kanda böbrek fonksiyon testlerine bakıldı. RA'li hastalardaki proteinüri ve {32 mikroglobulinüri (sırası ile %23, %5.12'a karşılık kontrol grubunda %12.24 ve 0, p=0.034, p=0.048) kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek tespit edildi. RA'li hastalardaki mikroalbüminüri oram %7.6, 02 mikroglobulinüri oram %5.12, hematüri %5.12, piyüri %30.7 idi. Kontrol grubunda ise bu değerler sırası ile %4, 0, 6.12 ve 38.7 idi. Hastalar arasında izole tubuler disfonksiyon %2.56 olarak saptanırken glomerüler hasar %7.6 olarak belirlendi. Hasta gruptaki istatistiksel olarak anlamlı düşük kreatinin düzeyi kas kütlesindeki düşüklükle açıklandı. Hastaların sadece %2.5'inde kreatinin klirensi 70ml/dk'mn altındaydı. Hasta grup içinde proteinürisi olan (mikroalbüminüri, proteinüri ve 02 mikroglobulinürisi olanların tümü: Hastaların %28.2'si) ve proteinürisi olmayanlar karşılaştırıldığında proteinürili grupta total fosfor reabsorbsiyon oranı anlamlı düşük ve hematüri anlamlı yüksekti. Bu durum proteinürili hastalarda tubuler disfonksiyon olduğunu düşündürmektedir. Proteinürili hastalardaki kreatinin klirensindeki anlamlı yükseklik hiperfiltrasyona işaret etmektedir. Ayrıca proteinürili hastalardaki renal disfonksiyon ile hastalık aktivitesi ve ilaç kullanımı arasında istatistiksel bir bağlantı saptanmadı.RA'Iİ bir hastada kreatinin klirensinde azalma veya glomerüler-tubuler hasar belirleyicilerinin idrarda anormal düzeyde tespiti varsa akla nefropati gelmelidir. RA'te proteinürinin zamanla renal fonksiyonlarda anlamlı azalmaya doğru ilerlediği sanılmaktadır. Fakat elimizde bunu ispat edebilecek kadar yeterli izlemin olduğu çalışma bulunmamaktadır. Sonuç olarak, daha önce belirgin bir böbrek tutulumu veya böbreği etkileyecek herhangi bir hastalığı olmayan RA'li hastalarda renal disfonksiyonun sanılandan daha sık olduğunu saptamış bulunmaktayız. Bu sonuç RA hastalarında renal fonksiyonların belli aralıklar ile kontrol edilmesini gerektirmektedir.

5. SUMMARY Although Rheumatoid Arthritis (RA) appears very rarely as clinical, it is not seldom on autopsy study. It is not clarified completely up to now that, which clinical and laboratuary tests are valuable and how that test can be explained for the evaluation of the patients to detect the renal involvement in RA. In our study, we intended to detect the incidency and the reasons of the subclinical nephropathy in the patients, followed up by Internal Medicine Sciency Department Rheumatology Sciency policlinic. 39 patients which have not any disease except RA and 49 healthy volunteers had been included in our study. For all the sick and healthy volunteers, kidney function tests in the 24 hours urine and blood had been checked. It had been detected that proteinuria and 02 microglobulinuria (with respect to %23, %5.12 respectively, %12.24 and %0 on the control group, p=0.034, p=0.048) of the RA patients were significantly high, for the RA patients, microalbuminuria ratio was %7.6, 02 mikroglobulinuria ratio was %5.12, and pyuria ratio was %30.7. For the control group, these values were %4, 0, 6.12, and 38.7 respectively. While detection of the isolated tubular disfunction as %2.56 between the patients, the glomeruler defect is determined as %7.6. Statically meaning low keratin level is explained with the help of drooping in the muscle chunk. Only %2.5 percent of the patients were carrying the creatinin clearance rate under the 70ml/dk. During the comparison of the patients whose were carrying proteinuria (all the patients whose carry mikroalbuminuria, proteinuria and 02 mikroglobulinuria: %28.2 of the patients) and other patients whose were not carrying proteinuria, it had not been detected that for the proteuria group, total phosphorus reabsorbsion ratio was significantly low and hematuri was significantly high. This result force to think that proteinuri patients carries tubular disfunction. 8Significantly highness of the creatinin clearance for the proteinuria patients indicates to the hiperfiltration. In addition it had not been detected any statically relationship between the renal disfunction and disease activity and drug usage detected for the proteinuria patients. If there is a decrease on the creatinin clearance rate of the RA patient or if glomerular-tubular defect markers detected anormally in the urine, nephropathy should come to the mind. For the RA, it has been thought that proteinuria is progressing towards to significantly renal functions decreasement with time. But there is no any enough observation study to prove this agreemant. As a result, we have detected that, renal disfunction is much frequently than supposition for the RA patients whose have not any renal involvement or any disease which affects the kidney. This result requires the controlling of the renal functions periodicaly for the RA patients.