Farklı pozisyonlarda tiroidektomi uygulanan hastalarda serebral oksijenasyondaki değişiklikler ve bulantı-kusma üzerine etkilerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada tiroidektomi uygulanan hastalarda serebral oksijenasyonu monitorize ederek, supin ve yarı oturur pozisyonun serebral oksijenasyona etkileri ve serebral oksijen satürasyondaki değişikliklerle postoperatif bulantı kusma arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.Çalışmaya 27-60 yaş arasında, ASA fiziksel statüsü I-II olan 40 hasta (7 erkek, 33 kadın) alındı ve hastalar randomize olarak 2 gruba ayrıldılar. Tüm hastalara standart olarak anestezi indüksiyonu fentanil, tiyopental ve vekuronyum ile sağlandıktan sonra, hastalar endotrakeal tüple entübe edildiler ve idamede ise desfluran ve nitrözoksit/oksijen karışımı kullanıldı.Her iki gruptaki hastalarda serebral oksijen monitorizasyonu Invos SOMANETICS Cerebral Oximeter ile yapıldıktan sonra, birinci gruptaki hastalara 45º'lik yarı oturur pozisyon, ikinci gruptaki hastalara ise supin pozisyon verildi. Her iki grupta da boyun hafif ekstansiyonda olacak şekilde pozisyon verildi.Her iki grupta indüksiyon öncesi ve sonrası ile operasyonun bitimine kadar 5 dakika aralıklarla ve ani değişiklikler olduğunda tüm hemodinamik ölçümlerle beraber sürekli serebral oksijen satürasyonu ölçümü yapılarak veriler kaydedildi. İndüksiyon öncesi ölçülen değerler baseline değer değerleri olarak kabul edildi. Operasyonun bitiminden sonraki 2 saat süresince de hastalar postoperatif bulantı kusma bakımından takip edildiler.Her iki grup SpO2, etCO2, sol ve sağ rSO2 değerleri açısından karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. KAH da grup 1 de 5, 40 ve 80. dk. larda anlamlı derecede artış saptandı. SKB grup 1 de 40. dk anlamlı derecede yüksek bulundu. DKB karşılaştırıldığında grup 1 de indüksiyon sonrası 1, 5, 25, 40, 45, 50, 60, 65 ve 80. dk da anlamlı derecede yüksek bulundu. OKB grup 1 de 25, 40, 50, 60 ve 65. dk da anlamlı derecede yüksek bulundu.Hemodinamik açıdan gruplar karşılaştırıldığında, sistolik, diastolik ve ortalama kan basıncı değerleriyle beraber kalp hızının preoperatif değerlere göre grup 2'de grup 1'e göre daha fazla düştüğü, ancak bu azalmaların preoperatif değerlerin %20'si dışına çıkmadığı gözlendi. Periferik oksijen satürasyonu ve end-tidal karbondioksit değerlerinde ise istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Serebral oksijen satürasyonu değerleri indüksiyon öncesi değerlerine göre grup 1'de 1, 5 ve 10. dakikalarda artarken, 95. dakikada düştü. Grup 2'de ise serebral oksijen satürasyonu 1 ve 5. dakikalarda artarken, 35-40.dakikalarda azaldı. Ancak her iki grupta da rSO2 değerlerinde, baseline rSO2 değerlerin %20'sinden fazla bir düşüş gözlenmedi. Postoperatif bulantı-kusma açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.Bu sonuçlara göre, tiroidektomi uygulanan hastalarda hem supin hem de yarı oturur pozisyonda serebral oksijen satürasyonu bakımından belirgin bir farklılık bulunmamaktadır. Oturur pozisyonda uygulanan tiroidektomilerde ortalama kan basıncının supin pozisyona göre daha stabil seyretmesine rağmen hemodinamik açıdan her iki pozisyon da iyi tolere edilmektedir. Serebral oksijen satürasyonu ile POBK arasında bir korelasyon bulunmadığını saptadık.Sonuç olarak verilen cerrahi pozisyonların yarattığı kardiyovasküler değişikliklerin, serebral otoregülasyon sınırları içerisinde kaldığı, rSO2 deki değişimlerin kişiye özel olmakla beraber hemodinamik değişikliklerle de paralellik gösterdiği, postoperatif bulantı-kusmanın serebral oksijen satürasyonu ile ilişkisinin olmadığı kanaatine varıldı. Bu konuda daha fazla olgu üzerinde ileri çalışmalara gereksinim olduğunu düşünmekteyiz. The aim of this study was to evaluate monitorization of cerebral oxygen saturation and investigate the relationship between position changes and cerebral oxygen saturation and the effects of cerebral oxygen saturation changes on the postoperative nausea and vomiting in patients undergoing elective thyroidectomy in semi-sitting or supine positions.33 female and 7 male ASA physical status I-II patients, aged between 27-60 years were included in the study and randomly assigned in two groups. Anesthesia was induced with fentanil, thiopenthal and vecuronium and maintained with desflurane in a mixture of oxygen/nitrous oxide after all the patients were intubated. After serebral oxygen saturation monitorization with Invos SOMANETICS Cerebral Oximeter, the patients of group 1 (n=20) were positioned in 45º semi-sitting position and the patients of group 2 (n=20) were positioned supine with the slightly extension of the head.All hemodynamic parameters and cerebral oxygen saturation levels were continuously monitorized and recorded before the induction of anesthesia, in emergence situations and with 5- minutes intervals throughout the study period. After the operation, the patients were followed 2 hours for postoperative nausea and vomiting.SpO2, etCO2, left and right rSO2 levels were not statistically different between groups. Heart rates were significantly increased at 5., 40. and 80. minutes, SBP at 40. minutes, DBP at 1., 5., 25., 40., 45., 50., 60., 65., 80.minutes and MAP 25., 40., 50., 60. and 65. minutes in group 1.When comparing hemodynamic parameters, it was found that systolic, diastolic and mean arterial pressure levels and heart rates were more reduced in group 2 than in group1, but these changes were not exceed 20% of preinduction levels. Peripheral oxygen saturation and end tidal CO2 levels were not significantly different. Cerebral oxygen saturations were increased at 1., 5. and 10. minutes and reduced at 95. minutes in group 1 and increased at 1. and 5. minutes and in group 2, those were reduced at. 35. and 40.minutes compared to preinduction levels. But these decrements were not exceeding 20% of baseline rSO2 levels. Postoperative nausea and vomiting rates were about 65%-75% in both groups and these were not statistically significant.We have observed that supine or semi-sitting positions used for thyroid surgery do not have any significant effect on cerebral oxygen saturation and both positions were found hemodinamically well tolerated.As a result, it was concluded that cardiovascular changes induced by surgical positions were within cerebral auto regulation limits, the changes of rSO2 are affected by personal characteristics but show parallelism with hemodynamic changes. Postoperative nausea and vomiting has no relationship with cerebral oxygen saturation. We think that further studies may be necessary.
Collections