Tiroidin bening ve malign hastalıklarında östrojen ve progesteron reseptörleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Birçok epidemiyolojik ve deneysel gözlemler tiroid hastalıklarının ve prognozunun gidişinde sex steroidlerinin rolünü göstermiştir. Bu mekanizmanın doğası bilinmemektedir.Epidemiyolojik kanıtlar tiroid hastalıklarının kadınlarda erkeklerden daha fazla olduğunu göstermektedir. Reprodüktif çağ boyunca tiroid kanseri kadınlarda erkeklerden 2,5 kat daha sıktır. Çocuklarda neredeyse birbirine eşitken, puberteye doğru aniden 3 kata kadar yükselir ve menopoza kadar bu seviyede kalır. Daha sonra azalmaya başlar ve 65 yaşında 1.5/1 oranına ulaşır. Bir veya daha fazla gebelikler, laktasyon baskılayıcılarının kullanımı, oral kontraseptifler, artmış vücut ağırlığı ve düzensiz menstruasyon da ayrıca artmış tiroid kanser riskiyle ilişkilidir. Bu da sex steroidlerinin rolünün olduğunu göstermektedir. Eğer sex hormonları direk olarak tiroid dokuları üzerine etki ediyorsa sex hormonları için reseptörler olmak zorundadır. Son yapılan biyokimyasal çalışmalar tiroid dokularında sex hormonları için reseptörlerin varlığını göstermiştir.Biz de bu bilgiler ışığında Ekim 2003 - Şubat 2008 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD'da benign ve malign nedenlerle opere edilen 40 hastayı çalışmaya dahil ettik. Çalışmaya alınan 40 hastanın 22'si bayan, 18'i erkekti. Sonuçlar değerlendirildiğinde: ER (+) vakaların insidansı nodüler guatr için % 5,26 (1/19), papiller karsinomlar için % 6,25 (1/16), foliküler karsinom (0/1), medüller karsinom (0/2) ve anaplastik karsinom (0/2) için ise % 0,0' idi; PR (+) vakaların insidansı ise nodüler guatr için % 5,26 (1/19), papiller karsinomlar için % 18,75 (3/16), foliküler karsinom (0/1), anaplastik karsinom (0/2) ve medüller karsinom (0/2) için ise % 0,0' idi. ER ve PR reaktivitesinin değişik tiroid lezyonları arasında (benign ve malign) istatistiksel anlamı bulunamadıSonuç olarak her ne kadar vaka serisi az olan bir çalışma olsa da, bu veriler ışığında tiroid lezyonlarında ER ve PR' nin durumlarının ve öneminin değerlendirilmesi için geniş serilere ihtiyaç vardır. Bu amaçla yapılan kısıtlı sayıdaki çalışmalar gelecekte iyi planlanan hayvan deneyleri ve klinik deneylerle desteklenebilir. Various epidemiological and experimental observations, point to the role of sex steroid hormones in the causation of thyroid diseases and their prognosis.Epidemiological evidence indicates that the incidence of thyroid disorders is greater in women than in men. Thyroid cancer is 2,5 times more common in females than in males during reproductive life. It is nearly equal to one in children, increases abruptly to approximately 3 at puberty and remains at this level until menopause. Then it begins to decline, reaching 1,5 by the age of 65 years. A history of one or more pregnancies, use of lactation suppressants, oral contraceptives, increased body weight and irregular menstruation are all associated with an increased risk of thyroid cancer, suggesting a role for sex steroids. If the sex hormones act directly on thyroid tissues, receptors for sex hormones must be present. A few recent biochemical studies have reported the presence of receptors for sex hormones in thyroid tissues.We in the light of this information, between October 2003 - February 2008 the Yüzüncü Yıl University Medical Faculty in General Surgery Department benign and malignant causes of the 40 patients operated with the inclusion in the study were. Included in the study of 40 patients 22 women, 18 were men. Results are evaluated: ER (+) cases of nodular goiter incidence to 5.26% (1 / 19), papillary karsinomlar to 6.25% (1 / 16), foliküler carcinoma (0 / 1), medüller carcinoma (0 / 2) and anaplastic carcinoma (0 / 2) to 0,0% in found; PR (+) cases the incidence of 5.26% for nodular goiter (1 / 19), papillary karsinomlar for 18.75% (3 / 16), foliküler carcinoma (0 / 1), anaplastic carcinoma (0 / 2) and medüller carcinoma (0 / 2) to 0,0% in found. ER and PR reactivities between various thyroid lesions (benign and malignant) was not found statistical sense.As a result, although as a series of cases may be less a work, in the light of this data, ER and PR in thyroid lesions of the importance of the state and there is a need for assessment of large series. For this purpose, the limited number of studies in the future well-planned animal experiments and clinical trials are supported by.
Collections