0smanlı İmparatorluğu`nda Ticâret Mahkemelerinin kuruluşu ve İstanbul örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Devleti'nde kuruluştan itibaren şer'i hukuk sistemi uygulanmaktaydı. Bu sistem geleneksel İslâm Hukuku'na dayanan ve tek hâkimin karar verdiği mahkemelerden oluşmakta idi. İslâm Hukuku'nun uygulama alanı dışında kalan, çoklu üyelerin oybirliği ya da oy çokluğu ile karar verdikleri ticâret meclisleri de bulunmakta idi. Bu meclislerde yabancı devletleri temsil eden üyeler de bulunmakta idi. XIX. yüzyılın ilk yarısından başlayarak Batılı ülkelerle artan ticari ilişkilerin ortaya çıkardığı sorunlar karşısında, yeni düzenlemeler yapma ihtiyacı doğdu. Ticâret mahkemelerinin kuruluşu esasen Tanzimât öncesine, yani XIX. Yüzyıl başlarına kadar gitmekteydi. Avrupa ile gittikçe artan ticâret, batılı örf ve adetlerin bilinmesini gerekli kılmış, bu yetenekten büyük ölçüde yoksun olan kadıların bu tür ticârî dâvâlara bakmakta yetersiz kalması nedeniyle, ilk defa 1215 (1800?1801)'de Gümrük Emaneti'nde bir komisyon kurulmuştu. Bu komisyon yerini 1838'de Ticâret Nezareti bünyesinde kurulan Ticâret Meclisi'ne bıraktı. Bu meclisler 1847'de bazı değişiklikler geçirmişti. Kanûnnâme-i Ticâret'in 1850'de yürürlüğe girmesiyle Fransız Ticâret Kanûnu'nun aşama aşama iktibası süreci başlamış, bunu 1860'ta Ticâret Mahkemeleri'nin kurulmasını sağlayan kanun, 1861'de Usûl-ı Muhâkemât-ı Ticâret Nizâmnâmesi ile 1863'te yürürlüğe giren Ticâret-i Bahriye Kanûnnâmesi izlemişti. Bu mahkemelerde, yerlilerle yabancılar arasındaki dâvâlarda, ilgili yabancının elçilik veya konsolosluğunca gönderilecek iki yabancı üye ve bir de tercüman hazır bulunurdu. Adâlet Fermânı'nın 1875 yılında yayımlanması ile o güne kadar Ticâret Nezareti bünyesindeki Ticâret Mahkemeleri ve Divan-ı İstinaf, Adliye Nezâreti'ne bağlandı. Teşkilât-ı Mehâkim Kanûnu'nun 1879 tarihinde çıkarılması ile İstanbul'daki Ticâret Mahkemesi üç dâireye ayrılmıştı. Ticâret Mahkemeleri'nin kuruluşu, lâik karakterli, modern adâlet örgütünün ortaya çıkışının ilk örneği olmuştur. Ancak hemen belirtelim ki özellikle Ticâret Mahkemeleri'nin yapısında yeralan bazı unsurlar ise, sakıncalar doğurmuştur. Başlangıçtan itibaren bu mahkemelerin üyeliklerine yabancı devlet uyruğundaki tüccarlar da alındığından, yabancı devletler bunu bir hak ediş olarak görmüşlerdir. İmtiyâzât-ı Ecnebiyyenin Lağvı Hakkında İrâde-i Seniyye'nin 8 Eylül 1914 tarihinde yayımlanması üzerine kapitülasyonlar kaldırılmış ve İstanbul'daki Ticâret Mahkemesi'nin birinci ve üçüncü dâirelerinin karma mahkeme görevi de ortadan kalkmıştır. From the establishment of Ottoman Empire, sharia legal system was practiced. This systemis based on the traditional Islamic law and the courts decided by a single judge. Outside the field of application of Islamic law, there were also assemblies of commerce that multiple members decided unanimously or by a majority vote. In these councils there were also members representing foreign states. Starting from the first half of 19th century, in the face of challenges caused by the increasing commercial relations with Western countries, requirement of making new arrangements was born. Essentially the establishment of commercial courts based on before the era of Tanzimât, it means that this construction was made in the beginning of 19th century. Increasing the trade with Europe, necessitating the knowledge of Western customs and due to inadequate care for this type of business cases by the judges who lack largely this skill for the first time a commission was set up in the Custom Office in 1215 (1800-1801). This commission left its place to the Trade Council which was established within the Ministry of Commerce in 1838. These councils had some modifications in 1847. When the entry into force Code of Commerce in 1850, French Commerce Code gradually begun to cite and this process continue with the code which provide the establishment of Commercial Courts and Procedural Law of Trade Proceedings in 1861 and The Law of Maritime Trade which came into force in 1863. In cases involving a conflict between foreigners and locals, consulate or embassy which are related to this foreigner sent to two alien members and a interpreter to be ready in the court. According to Decree of Justice, published in 1875, commercial courts and Court of Appeal which were dependent to the Ministry of Commerce until that day, attached to the Ministry of Justice. Commercial Courts in Istanbul was divided into three departments with The Law of Court Organization, dated 1879. The establishment of Commercial Courts is the first sample of the appearance of modern justice organization which has secular character. However, it should be noted that some of the elements, contained particularly in the structure of the Commercial Courts, has led to drawbacks. From the beginning, in a consequence of taking the merchants in the nationality of foreign states as a member of these courts, foreign governments saw it a kind of entitlement. On the abolition of capitulations with imperial decree about abrogation of foreign privilege in 8th September 1914, the First and the Third Offices of Commercial Court in Istanbul which had mixed mission, has gone away.
Collections