Romantik Manzoni`nin aydınlanmacılığa yaklaşımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İtalyan Edebiyatının önemli bir roman yazarı, şairi ve tiyatro yazarı olan Alessandro Manzoni, Aydınlanmacı bir çevrede yetişmiş ve Romantik çağın sanat anlayışını benimsemiştir. Yazar Manzoni, gerek kaleme aldığı eserlerinde gerekse benimsediği dünya görüşünde Aydınlanma çağının eşitlik, özgürlük, kardeşlik ilkelerine ve aydınlanmacılığın gerçekçilik, akılcılık anlayışına yaşamının sonunda dek bağlı kalmıştır. Bununla beraber, Alessandro Manzoni'nin bütünüyle aydınlanmacı bir yazar olduğunu söylemek olanaksızdır. 1805-1810 yılları arasında Paris'teki entelektüellerin arasında filizlenen edebi kimliğinde tanrıtanımaz ve materyalist tavır sergileyen Alessandro Manzoni, Enrichetta Blondel ile evlendikten sonra yeniden Katolikliği benimsemiştir. Yazar için yeni bir dünya görüşü sayılan bu köklü değişim, uzun süren içsel sorgulamalar sonucunda gerçekleşmiştir. Alessandro Manzoni yeni din anlayışında, toplum yaşamını düzenleyen etik değerleri insan ruhuna huzur veren tevekkül anlayışıyla bütünleştirmiştir. Avrupa'yı etkisi altına alan Romantizm hareketinin ışığında eserlerini kaleme alırken, yazar Manzoni yaşadığı İtalyan toplumunun yapısını, inançlarını, geleneklerini, tarihi geçmişini ve düşünce biçimini dikkate almıştır. Halkçı bir yazar olan Alessandro Manzoni, başyapıtı `Nişanlılar`da, güçlüler karşısında ezilen ve haksızlığa uğrayan halkın yaşadığı zorlukları tevekkülle kabullenişini ve sonunda da Tanrı tarafından ödüllendirilişini anlatmaktadır. Ulusal-halkçı edebiyat anlayışıyla üç kez kaleme aldığı `Nişanlılar`ın dili konusunda, yazar Manzoni özel olarak çalışmıştır. Dil sorunsalını ulusal açıdan ele alan yazar, her bölgesinde farklı İtalyancanın konuşulduğu İtalyan toplumu için ulusal dilde birliğin önemini vurgulamıştır. Ortak dilin konuşulan Floransa İtalyancası olması, yazar tarafından ortaya atılan yenilikçi bir düşüncedir. İtalyan Aydınlanmacılığı ve Romantizmi gibi birbirine karşıt duran iki akımı yaşamında ve eserlerinde bütünleştirmeyi başarmış olan Alessandro Manzoni'nin, Aydınlanmacılığın gerçekçilik ve akılcılık ideallerine bağlı kalmış bir `romantik` olduğu sonucuna varılmaktadır. Alessandro Manzoni is an important novelist, poet and playwright of Italian Literature and he was raised in an environment of Enlightenment and adopted Romanticism. Manzoni was devoted to equality, freedom and fraternity principles along with the realism and rationalism of the age of Enlightenment until the end of his life both in his written works and his general world view. Nevertheless, it is not possible to say that Alessandro Manzoni is completely a writer of the age of Enlightenment.Alessandro Manzoni had an atheist and materialist attitude as his literary identity that was blossomed among the intellectuals of Paris between 1805 and 1810. He re-adopted Catholicism after he married Enrichetta Blondel. While writing his works in the light of Romanticism that influenced Europe, Manzoni took the structure, beliefs, traditions, history, and way of thinking of the Italian society in which he lived into account. Being a populist writer, Alessandro Manzoni narrates the acceptance and submission of the people oppressed and wronged by the strong and, in the end, rewarded by God in his masterpiece `The Betrothed`. Manzoni wrote `The Betrothed` three times because he handled the problem of language with a national perspective and emphasized the importance of unity in language for the Italian society. Alessandro Manzoni managed to integrate Italian Enlightenment and Romanticism, two seemingly opposite movements, in his life and in his work. According to many critics, he is a `romantic` loyal to the realist and rationalist ideals of Enlightenment.
Collections