Yüksek yağlı ve yüksek karbonhidratlı diyet ile beslenen ratlarda aralıklı diyetin deneysel akut kolit modelinde inflamasyon markırlarının seviyeleri üzerine etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, günümüzde dünyada görülme sıklığı artan inflamatuvar bağırsak hastalıklarının (İBH) bir tanesi olan ülseratif kolit (ÜK) hastalığının beslenme şekli ve sıklığı ile ilişkisi karşılaştırmalı olarak araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla rastgele seçilen 7'şer rattan oluşan 6 grup oluşturuldu. Gruplar: Kontrol (n=7), kolit (n=7), Kolit - Yüksek Karbonhidratlı Diyet (K-YKD) (n=7), Kolit – Yüksek Karbonhidratlı Aralıklı Diyet (K-YKAD) (n=7), Kolit –Yüksek Yağlı Diyet (K-YYD) (n=7), Kolit - Yüksek Yağlı Aralıklı Diyet (K-YYAD) (n=7) olarak belirlendi. Gruplardan aralıklı besleme gruplarına haftada sadece 2 gün (art arda olmayan) diyet verilmesine 24 saat ara verildi. 7 haftalık beslenme uygulanmasından sonra Kolit, K-YKD, K-YKAD, K-YYD, K-YYAD grubundaki ratlara 1 ml, pH 2.4, %4'lük asetik asit intrarektal (ir) olarak uygulanmış ve ratlar sakrifiye edildikten sonra ağırlık farkı ile kan örneklerinden IL-1β, İnsülin, CRP, Leptin, TNF-α, IL-6, IGF-I ve Adiponektin değerleri analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda ağırlık artışı en yüksek kontrol gurubunda en düşük ise K-YKD grubunda ölçülmüştür. Aralıklı diyet gruplarındaki ağırlık artışı oranı diğer tüm kolitli gruplardan daha yüksekti. Kolitli hiçbir grupta yüksek karbonhidratlı diyet, kan parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşturmazken, kolitli yüksek yağlı diyet gruplarında IL-1β, İnsülin, CRP ve adiponektin seviyeleri düşük ve p<0.05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Kolitli yüksek karbonhidratlı aralıklı diyet gruplarında IL-1β, İnsülin, TNF-α ve Adiponektin seviyeleri düşük ve p<0.05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Kolitli yüksek yağlı aralıklı diyet gruplarında IL-1β, İnsülin, CRP, TNF-α, IL-6 ve Adiponektin seviyeleri düşük ve p<0.05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Bu bulgular sonucunda kolit modelinde aralıklı diyet uygulaması antiinflamatuvar etki göstererek, hastalığın tedavisi veya hastalığın oluşumunda koruyucu bir etkiye sahiptir. Bu sayede uzun yaşamayı olumsuz etkileyen kronik inflamasyon tehdidi karşısında organizmada öncelikle bunun ortadan kaldırılmasına dönük mekanizmanın kullanılabileceği ortaya konulmuştur. Bu durumda uzun yaşama ile ilgili parametreleri olumlu etkileyen uygulamaların, İBH'dan birisi olan ÜK üzerine koruyucu bir etkiye sahip sonuçlar doğuracağı kuşkususuzdur. Sonuç olarak kolitli bireylerde aralıklı diyet uygulaması antiinflamatuvar etki göstererek beraberinde organizmada genel inflamasyon belirteçlerinin seviyesini azaltmak yolu ile yaşama süresinide arttırılabileceği söylenebilir In this study, it was aimed to comparatively investigate the relationship between the type and frequency of dietary in ulcerative colitis (UC), which is one of the inflammatory bowel diseases (IBD), which is increasing in the world today. For this purpose, 7 rats were randomly selected and 6 groups were formed. Groups: Control (n = 7), Colitis (n = 7), Colitis - High Carbohydrate Diet (C-HCD) (n = 7), Colitis - High Carbohydrate Intermittent Fasting Diet (C-HCIFD) (n = 7), Colitis -High Fat Diet (C-HFD) (n = 7), Colitis - High Fat Intermittent Fasting Diet (C-HFIFD) (n = 7). Intermittent fasting dietary groups were interrupted 24 hours for only 2 days a week (intermittent). After 7 weeks of feeding, the rats in the group of colitis, C-HCD, C-HCIFD, C-HFD, C-HFIFD were treated with 1 ml, pH 2.4, 4% acetic acid intrarectally (ir). After the rats are sacrificed weight difference, IL-1β, Insulin, CRP, Leptin, TNF-α, IL-6, IGF-I and adiponectin levels of blood samples were analyzed. As a result of the analyzes, weight gain was highest in the control group and lowest in the C-HCD group. Weight gain in intermittent fasting dietary groups was higher than in all other colitis groups. While high carbohydrate diet did not make a statistically significant difference in blood parameters in any group with colitis, IL-1β, Insulin, CRP and Adiponectin levels were found to be low and at p <0.05 level was found to be statistically significant in the high fat diet group with colitis. IL-1β, insulin, TNF-α and Adiponectin levels were found to be statistically significant at p <0.05 level in high-carbohydrate intermittent fasting dietary groups with colitis. IL-1β, insulin, CRP, TNF-α, IL-6 and Adiponectin levels were found to be statistically significant at p <0.05 level in high-fat intermittent fasting dietary groups with colitis. As a result of these findings, intermittent fasting dietary administration in the colitis model has antiinflammatory effect and has a protective effect on the treatment of the disease or the formation of the disease. In this regard, it has been demonstrated that in order to overcome chronic inflammation threatening long life, firstly the mechanism to remove it from the organism can be used. In this case, it is certain that the applications which affect the parameters related to long living positively will have a protective effect on the UC which is one of the IBD. In conclusion, intermittent fasting dietary administration in colitis may be increased longevity by decreasing the level of general inflammation markers in the organism with anti-inflammatory effect.
Collections